İran’ın Suriye’ye sunabileceği maddi ve stratejik imkânların sınırlılığı göz önüne alındığında, Şam’daki yeni yönetimin ülke iç güvenliğini ve devlet bütünlüğünü tam olarak tesis etmeden Tahran’la ilişkilerini derinleştirme arzusunu taşımayacağı açıktır.
Irak seçimleri, İran’ın bölgesel stratejisini doğrudan etkileyecek kritik bir eşik niteliğindedir.
Barrack, ABD’nin, İsrail ile Arap devletlerini aynı güvenlik-ekonomi mimarisinde hizaladığına, Suriye’yi İran’dan kopartarak yeniden bölgeye entegre etmeye başladığına ve Lübnan dahil olmak üzere bölgedeki modernizasyon ve devletleşme sürecini başlattığın
7 Ekim sonrası sürecin İran’da değiştirdiği en önemli dinamiklerden biri, muğlaklık politikasını işlemez hale getirerek İran’ı net bir politika belirlemeye zorlamış olmasıdır.
Tetik mekanizmasının işletilmesi, ABD’ye büyük ölçekli bir politika değişikliğine gitmeden İran’ı diplomatik ve ekonomik anlamda köşeye sıkıştırma fırsatı vermekle kalmayıp Trump yönetiminin hem iç kamuoyuna hem de uluslararası topluma karşı güçlü bir gör
Yüksek enflasyon, genç işsizliği ve altyapı için gerekli devasa finansman ihtiyacı, Tahran’ın dış politikasını “ekonomik oksijen” arayışına bağımlı kılmaktadır. Ancak bu oksijen kanalları artık çok daha sınırlıdır. İran, yakın vadede büyük stratejik reviz
Mevcut göstergeler, İran’ın NPT’den çekilmenin ağır maliyetlerini karşılayacak bütüncül bir hazırlık sergilemediğini düşündürmektedir. Bu nedenle İran’ın gerçekten NPT’den çekilmesi ihtimali, mevcut koşullarda sanıldığı kadar güçlü görünmemektedir.
Laricani’nin Riyad ziyareti, İran-Suudi Arabistan ilişkilerinin ileriye taşınması açısından önemli bir adım olmakla birlikte ikili ilişkilerdeki yapısal engeller varlığını sürdürmektedir.
Tetik mekanizmasının başlatılmasına karşı İran’ın kendisi için ciddi sonuçlar doğurmayacak etkili bir diplomatik veya askerî misilleme seçeneğinin kalmadığı giderek daha belirgin hâle gelmiştir.