Hamid Rıza Bekâî’den İran Yargısına Sert Eleştiriler

Hamid Rıza Bekâî’den İran Yargısına Sert Eleştiriler
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran’ın altıncı Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın yakın çalışma ekibinden ve cumhurbaşkanlığı dönemindeki yardımcılarından olan Hamid Rıza Bekâî, 9 Temmuz günü yolsuzluk iddialarıyla gözaltına alınmasının ardından yaklaşık 5 milyon dolarlık kefalet ödedikten sonra 26 Temmuz Çarşamba günü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bekâî daha önce kendisinden talep edilen ve 13 milyon dolar civarında olan kefaleti ödeyemeyeceğini belirtmişti. Gözaltında olduğu süreçte suçlamaları kabul etmeyen Bekâî’nin cezaevinde açlık grevi başlattığı yakınları tarafından duyurulmuştu. Ahmedinejad’a yakın haber sitelerinde Bekâî’nin açlık grevi nedeniyle rahatsızlandığı ve sağlığının tehlikede olduğu ileri sürülmüştü. Bekâî, salı günü sağlık sorunlarından dolayı cezaevinden Bakiyetullah Hastanesine sevk edilmişti. Bekai’yi ziyaret etmek isteyen ve hastane kapısında güvenlik güçleri tarafından engellenen Ahmedinejad, yaklaşık 1,5 saat bekledikten sonra hastaneyi terk etmişti.

Ahmedinejad Hükümeti ile ilgili ortaya atılan birçok yolsuzluk iddiasına adı karışan Bekâî, 19 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde aday adaylığı ile de gündeme gelmişti. Ahmedinejad ve Bekâî adaylık başvurusu yapmış ancak her ikisi de Anayasayı Koruyucular Konseyinden veto yemişti. Bekâî seçim günü üzerine Ahmedinejad’ın adını yazdığı oy pusulasını kameralara göstererek bu durumu protesto etmişti.

Bekâî, çarşamba günü serbest bırakıldıktan sonra kendisini karşılamaya gelen taraftarlarına yaptığı konuşmada İran yargısını sert sözlerle eleştirdi. Bekâî, ülkede hukuksuzluğun kol gezdiğini ve cezaevlerindeki tutukluların temel insani haklarından yoksun bırakıldığını şu sözlerle ifade etti: “Cezaevlerindeki kötü şartları görmemiz gerekiyor. Kaldığım hücrede 13 aydan beri herhangi bir sorgulama yapılmamış ve ailesi ile telefon görüşmesine bile izin verilmemiş bir tutuklu vardı. Farz edelim bu adam bir canidir. Onu mahkemeye çıkarıp asarsınız biter bu iş ama adamı deliye döndürdüler. Biz devrimi bunlar gibi yozlaşmış insanlar iş başına gelsin diye mi yaptık?”.

Eski İstihbarat Bakanı olan ve şu an yargı sözcülüğü görevini yürüten Gulam Hüseyin Muhsini Ejei; Bekâi’nin gözaltına alınmasına ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Ejei, her şeyin yasalara uygun olarak yürütüldüğünü iddia etmiş ve Bekâî’nin hapishane koşullarının son derece uygun olduğunu söylemişti. Bekai ise Ejei’yi bu konuda yalan söylemekle suçladı.

Bekâî’nin suçlamalarına hedef olan diğer bir isim Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin kardeşi ve başdanışmanlarından olan Hüseyin Feridun oldu. Bekâî, kendisine benzer yolsuzluk suçlamaları ile hakkında yargı süreci başlatılmış olan Feridun’un yaklaşık 15 milyon dolar rüşvet aldığı bir şahsın devlet bankalarının birinde mütevelli heyeti üyesi olmasına yardım ettiğini iddia etti. Feridun’la ilgili sözlerini kendisini sorgulayan sorgu hâkiminden duyduğunu söyledi. Cezaevi çıkışında yaptığı konuşmadan sonra Ahmedinejad’ın yanına geçen Bekâî, taraftarlarına hitaben yargıya yönelik söylediği ifadelerine şu cümleleri ekledi: “Rahat olun! Yargının haram ekmeğini yemedim! Çok yakında devrileceğinizi de biliyoruz!” Bekâî’nin yargıya yönelik bu ağır eleştirileri son dönemlerde Ahmedinejad’ın yaptığı çıkışlara benzemektedir. Zaman zaman yargıyı, meclisi, Devrim Muhafızlarını, devletin diğer kurumlarını ve yetkililerini hedef alan söylemlerle gündeme gelen Ahmedinejad, 19 Mayıs seçimlerinde de Devrim Rehberi Ali Hamenei’nin karşı çıkmasına rağmen adaylık müracaatında bulunmuştu. Ahmedinejad’ın bu radikal hamleleri önde gelen reformist liderlerin ev hapsinde olduğu bir dönemde ve ifade özgürlüğünün kısıtlı olduğu ülke şartlarında, O’nu itirazlarını açıkça dile getiremeyen kitlelerin lideri yapabilirdi. Ancak İran eski cumhurbaşkanının, özellikle 2009 yılındaki olaylarda ortaya koyduğu tavır reformistlerin kendisine olan güvenini derinden sarsmıştır. Diğer yandan muhafazakâr Ahmedinejad, Devrim Rehberi ile yaşadığı önemli görüş ayrılıkları nedeniyle muhafazakâr tabandaki etkisi azalmıştır. Yakın çevresi hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları nedeniyle Ahmedinejad’ın “halkçı” vaatleri de özellikle toplumun yoksul kesimlerinin gözünde büyük oranda inandırıcılığını yitirmiştir. Bekâî’nin son açıklamaları, Ahmedinejad ve ekibinin geri adım atmayacağını ve kurmaya çalıştıkları siyasi çizgide ısrar edeceklerini göstermektedir. Görünen o ki önümüzdeki dönemde Ahmedinejad ve Bekâî’den benzer sert çıkışlar gelmeye devam edecek.