İran Basınında Öne Çıkanlar (10-15 Şubat)

İran Basınında Öne Çıkanlar (10-15 Şubat)
Görsel @iramcenter
İran basınında bu hafta, İran İslam Devrimi’nin 45. yıl dönümü kutlamaları birinci gündem konusuydu.
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran basınında bu hafta, İran İslam Devrimi’nin 45. yıl dönümü kutlamaları birinci gündem konusuydu. Bunun yanı sıra 1 Mart’ta gerçekleştirilecek olan seçimlere 15 günden az bir sürenin kalması sebebiyle seçim gündemi tam anlamıyla sıcaklığını hissettirmeye devam ediyor.

İran İslam Cumhuriyeti’nin 45. Yıl Kutlamaları

11 Şubat (22 Behmen) tarihinde, İran İslam Cumhuriyeti’nin 45. yılı kutlandı. Ülkenin her yerinde kutlamalar için toplanan insanlar, bazı gazeteler haricinde İran basını tarafından manşetten verildi. Afitab gazetesi “Birlikte 45 Yıldır Güçlü Bir İran İçin” manşeti atarken Cumhuri-yi İslami “İslam Devrimi’nin 45. Yılı 22 Behmen’de Gerçekleşen Yürüyüşle Görkemli Bir Şekilde Kutlandı” manşetini kullanmıştır. Keza Dünya-yi İktisad “Azadi Meydanı’nda Devrim’in 45. Yıl Kutlaması” başlığını kullanmış, Şark gazetesi ise “Vatandaşların Geniş Katılımıyla Devrim’in 45. Yılı Kutlandı” demiştir. İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Azadi Meydanı’nda konuşma yaptığı etkinliklerde, Farsça “özgürlük” anlamına gelen “azadi” sözcüğüyle kelime oyunları yapılarak manşetler atılmıştır.

Bu haber içeriklerinde ilginç bir nokta daha bulunmakta. Şöyle ki özellikle muhafazakâr cenaha yakın gazeteler, kitleyi konsolide edip seçimlere katılımları artırma yönünde faaliyetlerinin bir parçası olarak bu kutlamalarda yaşanan görüntüleri de kullanmıştır. Bazı yayınların içeriğinde doğrudan katılım vurgusu yapılmış ve meydanlardaki kalabalığın seçime katılımda da görüleceği yorumları yapılmıştır. Örneğin, Şehrvend gazetesi “Katılımın Işıltısı” manşetini atmış ve etkinliklere katılım ile seçimlere katılım arasında kelime oyunu yaparak paralellik kurmuştur. Hemşehri gazetesi de benzer bir yaklaşım göstermiş; “İran Her Zamankinden Daha Devrimci, Yüzde Yirmi Daha Çok Katılım” manşeti attığı haberde, Kirman saldırılarına da atıfta bulunarak yaşananları “Devrim kutlamalarına katılımı azaltma çabası” olarak yorumlamıştır.

Seçimlere Son 15 Gün Kala İran Basınında Gündem

Seçim tarihi yaklaştıkça gündemin sıcaklığı da artıyor. Uzmanlar Meclisi adaylığı veto edilen eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, adaylığının ret gerekçesinin açıklanmasına yönelik resmî bir başvuruda bulunmadı. Bunun yerine açık bir mektup kaleme aldı ve veto edilme sebebinin açıkça dile getirilmesini talep etti. Çağrısına herhangi bir cevap alamayan Ruhani, ikinci bir mektup yazarak eleştirilerini ve talebini tekrar dile getirdi. Öte yandan Ruhani ve Laricani’nin vetolarıyla iyiden iyiye umutlarını yitiren reformcu cenah içerisinden seçimi boykot düşünceleri artık daha sesli olarak dile getirilmeye başlandı. Reformcu cenah partilerinden oluşan Cephe-yi Islahat, seçimleri boykot çağrısı yapmıştı. Eski cumhurbaşkanı ve reformcu cenahın önde gelen kanaat önderlerinden Muhammed Hatemi ise bu çağrıyı desteklemişti. Ne var ki bu çağrı bütün reformcu cenahta karşılık bulmadığı gibi karşı bir bildiri yayımlandı ve böylelikle fikir ayrılıkları daha net ortaya çıkmış oldu.

Katılım konusunda endişeleri olan ve sıklıkla katılım çağrısı yapan muhafazakâr cenah, bu kırılmayı büyük bir sevinçle karşılamış ve manşetlerine taşımıştır. Öyle ki İtimad gazetesi, Devrim’in 45. yıl kutlamalarını gazetenin yan sütununa taşıyarak söz konusu haberi büyük bir şekilde manşetten verdi. Gazete “110 sivil toplum ve siyasi aktivist, aydın ve medya mensubu; İran'da gelişim ve demokrasiye önem verenlere hitaben analitik bir bildiri yayımladı. Bildiride, 1402 (2023/2024) yasama dönemi seçimlerinde orta yol, gelişimci ve reformcu adayların desteklenmesi yoluyla siyasi ve sivil güçlerin ve partilerin bir fırsat açması çağrısında bulunuldu.” ifadelerine yer verdi. Bildirinin son bölümünde “Biz, İran'daki gelişim ve demokrasiye önem veren bir grup olarak iktidardan 1402 seçimlerinde adayların çeşitliliğinin artırılması ve adayların niteliklerinin onaylanması (haksız yere yapılan reddedilmelerin protesto edilmesine yanıt olarak) yönünde bir açılış yapılmasını talep ediyoruz ve vatandaşların temel haklarının (çeşitli sosyal grupların kolektif kaderi belirleme hakkındaki etkili katılımları da dâhil) ihlal edilmesinin tersine çevrilmesi sürecinin hızlandırılmasını istiyoruz. Ayrıca yukarıda belirtilen İran dostu nedenlere dayanarak orta yol ve reformcu liderler, siyasi ve sivil kuruluşlar, ulusal figürler, referans grupları ve aydınlar, çevrim içi ve çevrim dışı sosyal ağların etkili kişileri ile gelişimci sivil ve siyasi aktivistlerden; 1402 seçimlerinde yarış için nitelikli bir adayın kaldığı alanlarda orta yol adaylar koalisyonunu desteklemek ve vatandaşları ‘oy hakkı’ndan vazgeçmemeye ve bu alanlardaki adaylara oy vermeye çağırmalarını istiyoruz. Protesto ve fırsat açıcı oylarla Meclise girmeleri, insanların yaşamına olumsuz etki edecek aşırı ve gelişim karşıtı adayların engellenmesine çalışılabilir, böylece Meclisin toplum üzerindeki olumsuz etkisi azaltılabilir, olumlu rolü artırılabilir ve önümüzdeki yıllar için daha büyük iyiliklerin temeli atılabilir.” ifadeleri yer almaktadır.

Bahsi geçen bildiriyi Cam-ı Cem gazetesi “Batıcı Darbecilerin Seçim Kurumuna Yenilgisi” şeklinde verirken Ferhihtegan gazetesi bildiriyi “Hatemi’ye Hayır, Gerçekçiliğe Evet” başlığı ile manşet yaptı. Keza Hemşehri gazetesi geçen hafta boyunca “Oy vermezsek ne olur?” temalı manşetlere yer vermiştir. Birçok basın kuruluşu, resmî tatil olan cuma günü de dâhil olmak üzere yayınlarına ara vermeden devam etti.

Bu haftanın bir başka önemli konusu ise Uzmanlar Meclisi adaylarının son hâlinin yayımlanması oldu. Yaşanan vetolar ve Reisi’nin adaylık durumuyla ilgili tartışmaların nihayetinde onaylanan adayların bulunduğu liste, son hâlini aldı ve yayımlandı. Meclisin önemi; Devrim Rehberi’ni seçme, azletme ve denetleme görevine sahip olmasından geliyor. Toplam 88 üyeden oluşan bu Meclis için 144 adayın başvurusu onaylandı. Anayasayı Koruyucular Konseyi (AKK) tarafından son seçimlerin tamamında olduğu gibi burada da seçim mühendisliği yapıldı ve muhafazakâr cenahtan daha fazla sayıda isimlere yer verildi. Keza reformcu cenahtan etki sahibi olacak isimlerin hemen hepsi, AKK tarafından veto edildi. Başvurusu onaylanan 144 adaydan 86’sı ise muhafazakâr cenahın ulema teşkilatı olan “Camia-yı Müderrisin” üyelerinden oluşmuş durumda.

Cam-ı Cem’de Yayımlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan Karşıtı Analiz

İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin Türkiye ziyaretinden bu yana İran basınında, Türkiye veya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtı bir yazı çıkmıyordu. Öyle ki Reisi’nin ziyaretinin gerçekleşeceği hafta ardı sıra gelen analizler, Reisi’nin ziyaret ettiği gün başka bir tona bürünmüş ve ikili iş birliğini öne çıkaran haberler yapılmıştır. Geçtiğimiz günlerde Cam-ı Cem gazetesinde “Gazze Savaşı Tüccarı Erdoğan” başlığıyla Muhammed Alizade imzalı bir analiz yayımlandı. Oldukça sert bir dili olan yazı, İran basınında Aksa Tufanı Operasyonu’nun başından beri alışılagelen eleştirileri tekrarlamakta ve esasında yeni bir şey söylememektedir. Bilindiği üzere İran’da bazı gruplar, Türkiye’nin Filistin konusunda ağırlık koymasından rahatsızlar. Bunu “rol çalmak” olarak değerlendirmekteler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gazze konusunda yaptığı sert açıklamaların ilk gününden itibaren benzer argümanlar üretip ülkede cılız kalan protesto gösterileri düzenleyerek algı yaratmaya çalışmaktalar. Bu analiz de bu argümanların tekrarı niteliğinde. Özetle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’e yönelik yüzeysel kınamalar yaptığını ancak arka planda İsrail’e yardımda bulunduğunu belirtiyor. Yazar, argümanlarının temelini tamamen Türkiye’deki muhalif gazetelere dayandırmakta, böylece bu argümanların temelini Türkiye içinden alma iddiasında. Yazıyı ilginç kılan konu, içeriğinden öte verilen bütün atıfların 5 Ocak öncesine ait olması. Bu durum akıllara; anılan yazının, Reisi’nin Türkiye ziyaretinden önce yazıldığını ancak gündemin sıcaklığından dolayı yayımlanamadığından bekletilerek henüz girilmiş olduğunu getirmekte.