İran-Çin Ticari İlişkilerinde Azalma

İran-Çin Ticari İlişkilerinde Azalma
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Çin Gümrük İdaresi tarafından İran-Çin arasındaki Nisan 2019-Nisan 2020 dönemi ticaret verileri yayımlandı. Veriler genel olarak incelendiğinde iki ülke arasındaki ticarette bir önceki yılın aynı aylarına göre azalma olduğu gözlemlenmektedir. Azalmanın ağırlıklı olarak yaptırım kapsamında olan mal ve ürünlerde olduğu ancak yaptırım dışı kalemlerin ticaretinde belirgin bir değişme olmadığı görülmektedir. Ticari ilişkideki düşüşün yaptırımların yanında, küresel ekonomideki yavaşlama ve ayrıca salgın nedeniyle birçok ülkede olduğu gibi İran ve Çin’in aldığı önleyici tedbirlerin yarattığı tıkanıklık ve talep azalmasından kaynaklandığı ileri sürülebilir. İran özelinde ülke ekonomisinin son iki yılda giderek kötüleştiği gözlemlenmektedir. Yakın dönemde açıklanan bazı veriler ekonomideki kötü gidişatın süreceğine işaret etmektedir. Nitekim Bourse & Bazaar tarafından mayıs ayında yayımlanan ve Ekim 2019-Nisan 2020 arasında İran’da İmalat Sanayi Yöneticileri (PMI) Endeksi verilerinin sunulduğu rapora göre ülkede nisan ayında endeksin tüm alt birimlerinde ciddi bir düşüş yaşandı. Bu bağlamda İran ekonomisinin birikimli sorunlarına ilave olarak salgının ekonomiyi oldukça sert bir şekilde etkilediği ve ayrıca satın alma yöneticilerinin geleceğe yönelik karamsar olduğu gözlemlenmektedir.

Grafik 1’de iki ülke arasında son 12 ayda İran’dan Çin’e yapılan ihracat ve İran’ın Çin’den yaptığı ithalat rakamları verilmiştir. Nisan 2019'da petrol muafiyetlerinin de etkisi ile İran’ın Çin’e ihracatı 2,2 milyar ABD doları düzeyindeydi. Petrolün en azından resmî anlamda tablodan çıkması ile İran’ın Çin’e ihracatında ciddi azalma gözlemlenmektedir. Geçtiğimiz 12 ayda İran’ın Çin’den yaptığı ithalatta dalgalanmaya rağmen bir miktar azalma olduğu söylenebilir. Aynı şekilde Çin’den yapılan ithalat için de benzer bir durumun söz konusu olduğu görülmektedir.
 

Kaynak: Bourse & Bazaar
 

Ham petrol ihracatının iki ülke arasındaki ticaretin boyutunun ana belirleyicisi olarak daha detaylı tahlil edilmesi gerekmektedir. Grafik 2'de İran’ın Çin’e son 12 aylık ihracatı: (1) petrol ihracatı ve (2) petrol dışı kalemler şeklinde ayrıştırılarak gösterilmiştir. Bu grafikte de açık bir şekilde görüldüğü gibi son 12 aylık dönemde İran’ın Çin’e petrol dışı ihracatında aşağı ya da yukarı yönlü ciddi bir hareketlenme gözlemlenmemekte ancak petrol ihracatında çok açık bir yavaşlama trendi olduğu görülmektedir. Nisan 2020’de Çin’in resmî rakamlarına göre İran'ın, Çin’e yaptığı petrol ihracatı 120 milyon dolara kadar gerilemiş durumdadır. ABD’nin geçici süre ile tanımladığı muafiyetlerin yürürlükte olduğu Nisan 2019’da Çin’e yapılan petrol ihracatından İran’ın elde ettiği döviz geliri 1,7 milyar ABD doları düzeyindedir. Oysaki 2020 yılının Mart ve Nisan ayında bu gelir 120 milyon dolar seviyelerine gerilemişti.
 

Kaynak: Bourse & Bazaar
 

İkili-ticaret ile ilgili alt-detaylar incelendiğinde tüm alt-kalemlerde nisan ayında genel bir azalma eğilimi gözlemlenmektedir. Ancak bu eğilimin bazı alt kalemlerde son derece belirgin olduğunu söyleyebiliriz (Bk. Tablo 1). İran’ın Çin’e ilk dört aylık dönemde yapmış olduğu ihracat incelendiğinde HS-2 (sebze ve meyve), HS-5 (petrol ve diğer diğer petrol yan ürünleri) ve HS-15 (çelik, demir vb. gibi metaller) kalemlerinde azalma eğilimi oldukça belirgin düzeydedir. 2020 Nisan ayında HS-5 (petrol ve diğer petrol ürünleri, mineral yağlar) ihracatından bir önceki aya göre %9 civarında azalma gözlemlenirken plastik ve türevlerinde (HS-7) azalma %22 ve demir çelik gibi metal ürünlerde (HS-15) %69’luk bir azalma söz konusudur.

Çin’den yapılan ithalata ilişkin alt başlıklar bazı önemli tespitlerin yapılmasına yardımcı olabilir. Bir önceki aya göre; HS-7 ithalatında hafif bir azalma gerçekleşti ancak bazı kritik ürünlerin ithalatında ciddi artış bulunmaktadır. Bu artışlar İran’da birtakım sektörlerde toparlanmaya ilişkin cılız da olsa bir sinyal olarak değerlendirilebilir. HS-16 ya da makine ve makine parçaları ithalatında Nisan 2020’de %60’a yakın bir artış gözlemlendi. Bu HS-16 kapsamında ithal edilen mallar ağırlıklı olarak sermaye mallarıdır. Bu tür malların ithalatındaki artış Türkiye’de de olduğu gibi üretim kapasitesinin genişlemesi yönünde olumlu bir sinyal olarak yorumlanabilir.
 

Kaynak: Bourse & Bazaar
 

Yaptırımlar nedeniyle resmî istatistiklerde sorunlar olabileceği dile getirilmektedir. Bu yüzden bu tür verilerin yorumlanması ciddi anlamda sorunlu. Ancak son günlerde gündeme gelen bazı gelişmeler yukarıda yapılan değerlendirmeleri destekler niteliktedir. Nitekim İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin son dönemde yaptığı IMF çıkışı ve ayrıca İsviçre Cumhurbaşkanı ile Ruhani’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı telefon görüşmesinde sağlık ürünlerinin ticaretini kolaylaştırmak için hayata geçirilen para transfer mekanizmasının (SHTA) İran’ın yurt dışında dondurulmuş hesaplardaki paralarının Tahran’a transfer edilmesinde kullanılması yönünde talebi oldukça manidar. Bu iki çıkış İran’ın döviz rezervi bakımından kritik bir eşiğe yaklaştığını göstermektedir. Bununla birlikte Çin diğer ülkelerden farklı olarak ABD yaptırımlarını uygulama konusunda ayak sürüyen ülkelerin başında gelmektedir. İran’ın diğer ülkelerle yaptığı ve özellikle yaptırım kapsamına giren ürünlerin ticaretinde çok ciddi azalmanın yanında Çin’le yapılan ticarette belirgin bir azalma yaşanıyor olması döviz rezervlerindeki azalmanın ivmelendiğine işaret etmektedir. Nitekim yukarıda da söylendiği gibi yüksek döviz geliri potansiyeli olan petrol, çelik, demir vs. gibi ihracat kalemlerindeki düşüşün altını bir kez daha çizmekte fayda var. Salgının daha ne kadar süreceği ile ilgili belirsizlikler, salgının ekonomik sahada yaptığı tahribat ve ayrıca ABD ile Çin arasında giderek tırmanan gerginlik önümüzdeki dönemde küresel ekonomi ile ilgili karamsar havanın devam edeceğini gösteriyor. Belirsizliklerin arttığı bu dönemde tüm ülkeler bu durumdan etkilenecektir. İran’ın omzundaki yük sadece bunlarla sınırlı değil. Yıllarca süregelen yapısal sorunlar ve şu anki yaptırımların yükü İran’ın işini daha da zorlaştırmaktadır.