Nükleer İran ve Türkiye'ye Etkileri: Seçenekler ve Sonuçlar

Nükleer İran ve Türkiye'ye Etkileri: Seçenekler ve Sonuçlar
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran’ın nükleer teknolojiye olan ilgisi 1950’li yıllara dayanmaktadır. İran, Barış İçin Atom inisiyatifi kapsamında 1950’li yılların ortalarında, ABD ile nükleer alanda iş birliği imzalamıştır. Ancak İran’ın nükleer teknolojideki ilerlemesi 1970’li yıllara kadar ağır seyretmiştir. 1973 yılına gelindiğinde, İran Şahı yüzyılın sonuna kadar İran’da 23.000 megavatlık (MW) nükleer santral kurulmasına yönelik iddialı bir plan açıklamıştır ve yeni kurulan İran Atom Enerjisi Kurumunu (İAEK) bu görevin gözetimiyle görevlendirmiştir. Bunu izleyen 5 yıl içinde İran, başta ABD ve Avrupa ülkeleriyle nükleer teknolojiyle ilgili çok sayıda sözleşme imzalamış ve personelinin eğitimine yatırım yapmıştır. Yabancı tedarikçiler, bu anlaşmalar çerçevesinde İran’a uranyum zenginleştirme ve plütonyum ayrıştırma teknolojileri gibi nükleer alandaki kilit teknolojileri sunmuştur (Kibaroğlu, 2013). Böylece İran 1979 yılına gelindiğinde, nükleer biliminde ve teknolojisinde temel altyapıyı oluşturmaya başlamıştır (Nuclear Threat Initiative, 2020). ...