ŞİÖ Semerkant Zirvesi ve İran

ŞİÖ Semerkant Zirvesi ve İran
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Özbekistan'ın Semerkant kentinde, 15-16 Eylül 2022 tarihlerinde Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet Başkanları Zirvesi, 14 ülke lideri ve 10 uluslararası örgüt başkanının katılımıyla gerçekleştirilecektir. Semerkant Zirvesi, Afganistan ve Ukrayna'daki siyasi gelişmeler ile krizlerin gölgesinde özel bir önem kazanmış; Çin ve Rusya liderleri de dâhil olmak üzere üyelerin tüm liderlerinin katılımı nedeniyle dünya kamuoyunun dikkatini çekmiştir. 

Semerkant Zirvesi’nin en önemli olayı, 15 Eylül 2022 tarihinde İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve ŞİÖ Genel Sekreteri Jang Ming tarafından Tahran'ın ŞİÖ'ye daimî üyeliğine ilişkin bir mutabakat zaptının imzalanması olmuştur. İran, böylelikle söz konusu mutabakat zaptını imzalayarak ve Örgüte karşı yükümlülüklerini yerine getirerek 2023'ten itibaren ŞİÖ Zirvelerine tam üye olarak katılabilecektir. Son günlerde İran'ın ŞİÖ'ye üyelik sürecinin tamamlanmasına ilişkin tüm belgeler, İran bakanlar kurulu tarafından onaylanarak yasal işlemler için İslami Şûra Meclisine gönderilmişti.

İran, 17 Eylül 2021’de Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de düzenlenen ŞİÖ Devlet Başkanları Zirvesi’nde, Çin’in önerisi ile daimî üye olarak kabul edilmişti. “Doğu’ya Bakış” ve “direniş ekonomisi”nin dış ticaret politikaları çerçevesinde İran’ın ŞİÖ’ye tam üyeliği önemli bir adım olarak görülmektedir. Son mutabakat zaptının imzalanmasıyla birlikte İran, ŞİÖ üyesi ülkelerle yeni bir iş birliği aşamasına girmiştir. Bu durumun; Tahran ve ŞİÖ üyeleri arasında çeşitli ekonomik, ticari, transit-ulaştırma ve enerji alanlarında iş birliğinin genişletilmesi için temel oluşturması beklenmektedir. 

Semerkant Zirvesi’nde ŞİÖ üyeleri, ikili ticaret alışverişlerinde ulusal para biriminin payını kademeli olarak artırmak ve üyeler arasında ABD doları kullanımını azaltmak için bir yol haritası oluşturulmasını tartışacaklar. Rusya ve İran'ın yanı sıra bazı Çinli şirketler de ABD'nin yaptırım listesinde yer almaktadır. Dolayısıyla ticarette ulusal para biriminin kullanılması konusunda bir anlaşmaya varılması, Tahran ve Moskova'ya yönelik yaptırımların baypas edilmesi için bir temel sağlayabilir. Bu sayede ŞİÖ'nün diğer üyeleri de ABD yaptırımlarından endişe duymadan Rusya ve İran ile olan ticaretlerini genişletebilecektir. Ayrıca zirvede karşılıklı bağlantıların geliştirilmesi ve ulaşım koridorlarının oluşturulmasında iş birliği de ele alınacaktır. İran, jeoekonomik konumu ile ŞİÖ ülkelerinin iç ve dış taşımacılık sektöründe özel bir öneme sahiptir. Dolayısıyla ulaştırma alanında ŞİÖ iş birliğinin gerçekleştirilmesi hâlinde İran, Çabahar Limanı gibi deniz limanlarını ve bu ülkenin üzerinden geçen Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nu (INSTC) geliştirme fırsatına sahip olacaktır. İran ayrıca Çin'in Kuşak ve Yol (BRI) projesinde yapıcı bir rol oynama fırsatına sahip olacaktır. 

Siyasi açıdan ŞİÖ üyeliği; İran'a, Doğu güçlerinin yanında olmakla birlikte bölgesel bir örgütün de çerçevesinde yer alma fırsatı sağlamaktadır. Son jeopolitik gelişmeler dikkate alındığında Tahran'ın ŞİÖ ülkeleriyle yapıcı iş birliğinin; nükleer müzakereler, Afganistan krizi, Karabağ'daki yeni gelişmeler ve diğer konularda olumlu etkisi olabilir. Ayrıca İran; ŞİÖ'ye tam üyeliği, BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) üyeliğine açılan bir pencere olarak görmektedir. Bu nedenle Tahran, ŞİÖ'nün Rusya, Çin ve Hindistan gibi güçlü üyeleriyle iş birliğini genişletmeye ve BRICS üyeliğine zemin hazırlamaya çalışmaktadır. Ayrıca ŞİÖ Semerkant Zirvesi’nde Belarus'un ŞİÖ'ye kabul sürecinin başlatılması kararı da görüşülecek ve Mısır, Katar ve Suudi Arabistan'a diyalog ortağı statüsü verilecektir. Bahreyn, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) de ŞİÖ ailesinin bir parçası olmak istediği söylenmektedir. Şüphesiz yeni ortakların kabul edilmesiyle ŞİÖ'nün Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile Körfez bölgelerindeki jeopolitik nüfuzunun kapsamı genişleyecek ve bölge için çeşitli sonuçlar ortaya çıkacaktır. Uzun vadede bölgenin yeni rekabetlerle karşı karşıya kalacağı ve Çin ile Rusya gibi ŞİÖ'nün kilit üyelerinin bölgedeki varlıklarının kapsamının artacağı söylenebilir. Ancak Orta Doğu'da adı geçen ülkeler İran'ın bölgedeki rakipleridir ve Tahran; Katar dışında Mısır, Suudi Arabistan ve Bahreyn ile de iyi ilişkilere sahip değildir. Dolayısıyla uzun vadede bu ülkelerin ŞİÖ'deki varlığının, İran ile söz konusu Arap ülkeleri arasında örgüt içi yeni bir rekabete yol açacağı söylenebilir.