Abdullahiyan’ın Türkiye Ziyaretinin İran Basınındaki Yankıları
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın 17 Ocak Salı günü gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti, İran basını tarafından yakından takip edilmiştir. Bahsi geçen ziyarete ilişkin en kapsamlı değerlendirme, Yeşil Hareket’in lideri Mehdi Kerrubi’nin partisi olan Millî Güven Partisine yakınlığıyla bilinen İtimad gazetesinden gelmiştir. Reformcu bir yayın politikası izleyen gazetenin “Bölgesel Denklemlerde İran’ın Varlığının Gerekliliğini Hatırlatan Ziyaret” başlıklı yazısında; Türkiye ile Şam yönetimi arasında gerçekleşen görüşmelere dikkat çekilerek ziyaretin ana gündemlerinden birinin, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed arasında gerçekleşmesi beklenen görüşme olduğu aktarılmıştır. Türkiye’deki seçim atmosferine de değinilerek Erdoğan’ın Suriye ile olan sorunları çözüp bunu seçim kampanyası için bir kazanıma dönüştürmek istediği ileri sürülmüştür.
Konuya ilişkin dikkate değer analiz sunan diğer bir gazete ise Astan-ı Kuds-i Razavi Vakfının denetimindeki Kudüs gazetesi olmuştur. Gazetenin “Barış İçin Ara Buluculuk Yaparak Bölgesel Güvenliği Güçlendirmek” başlıklı yazısında da benzer bir perspektif sunularak ziyaretin ana odak noktasının Ankara-Şam görüşmeleri olduğu bildirilmiştir. Tahran-Şam arasındaki 40 yıllık stratejik ilişkilere dikkat çekilerek İran’ın, Şam ile Ankara arasında ara buluculuk rolü üstlenme girişimine müspet bir yaklaşım sunulmuştur. Ankara’nın eski krizleri aşmaya çalıştığı aktarılan yazıda, Türkiye’nin ekonomik başarılara rağmen %100’ün üzerinde enflasyon ve dış politikadaki stratejik kazanımlarda zayıflık gibi sorunlarla karşı karşıya olduğu belirtilmiş; bu durum nedeniyle Erdoğan’ın Esed ile görüşmeye yeltendiği ileri sürülmüştür. Muhafazakâr çizgideki İslam Devrimi Direniş Cephesine yakın Vatan-ı İmruz gazetesinde de “Abdullahiyan’ın Türkiye gezisinin iki önemli amacı var gibi görünüyor. Birincisi, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Ankara ziyareti için hazırlık; ikinci ve önemli olanı ise Suriye ile Türkiye arasındaki sorunların çözümünde istişare ve ara buluculuktur.” ifadeleri yer almıştır.
Devrim Rehberi’nin uhdesi altında neşredilen aşırı radikal Keyhan gazetesi, “Batı Asya ve Güney Kafkasya: Abdullahiyan ve Türk Yetkililerin Tartıştığı Konular” başlığını kullanmakla beraber Abdullahiyan’ın açıklamalarını kısaca haberleştirmekle yetinmiştir. Devrim Rehberi’ne bağlı diğer bir yayın olan İttilaat gazetesi ise Abdullahiyan’ın, Ankara ziyaretinden kısa bir süre önce gerçekleştirdiği bölge ziyaretlerine dikkat çekerek İran’ın önceliğinin bölgesel diplomasi olduğuna atıfta bulunmuştur. Devrim Muhafızları Ordusuna (DMO) yakınlığıyla bilinen Cevan gazetesi, “İran ve Türkiye Kapsamlı Stratejik Planın Hızla Uygulanmasına Odaklanıyor” başlığını kullanarak T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Abdullahiyan’ın konuşmalarında öne çıkanlara yer vermiştir.
Abdullahiyan’ın Ankara ziyaretini manşete taşıyan tek yayın ise Ticaret gazetesi olmuştur. Reformcu bir çizgide hareket eden gazete, Abdullahiyan’ın fotoğrafını servis ederek “Tahran ve Ankara İlişkilerini Derinleştirme Yolunda” manşetini kullanmıştır. İran’ın en eski gazetelerinden biri olan ve son zamanlarda eleştirel bir yaklaşım benimseyen Cumhuri-yi İslami gazetesi de ziyareti ilk sayfaya taşımış ancak çok kısa bir paragraf şeklinde haberleştirmeyi tercih ederek detaylı bir biçimde irdelememiştir.
Değerlendirme
İran basınında Abdullahiyan’ın Türkiye ziyareti, Ankara-Şam ilişkilerinin normalleşmesinde ara buluculuk girişimi kapsamında okunmakla beraber, bölgesel istikrar ve güvenliğin sağlanmasında Tahran’ın kilit rolü bulunduğu söylemi ön plana çıkarılmaktadır. Tahran’ın Ankara-Şam hattında sağlayacağı ara buluculuğun, İran’ın başat aktör olarak bölgedeki konumunu güçlendireceği değerlendirilmektedir. Ayrıca bazı yayınlarda Ankara’nın Suriye ile ilişkilerini normalleştirme girişimleri; Türkiye’deki ekonomik koşullar ve Erdoğan’ın seçim stratejisiyle ilişkilendirilmektedir. Her ne kadar müspet denebilecek bir yaklaşım sunulup Tahran’a ara buluculuk rolü atfedilmeye çalışılsa da Tahran yönetiminin Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşmeye yönelik müzakerelerden duyduğu endişeye paralel bir atmosferin hâkim olduğu gözlerden kaçmamaktadır. Nitekim bölgede şekillenmekte olan yeni süreçte Tahran, barış ve bölgesel istikrar vurgusu yapsa da Ankara-Tahran hattındaki gelişmelere kaygıyla yaklaşmaktadır. Zira İran’ın Suriye üzerindeki egemenliğini ve nüfuzunu zedeleyeceğinden Şam’ın bölgeyle normalleşmesi Tahran’da tedirginlik yaratmaktadır. Ayrıca Suriye’yi direniş ekseni söyleminin merkezinde konumlandıran Tahran nezdinde, İran’ı sınırlayacak bir Türkiye de azami bir kaygı uyandırmaktadır.