Haftalık Basın Özeti 1-7 Aralık 2018

Haftalık Basın Özeti 1-7 Aralık 2018
10-16 Azer 1397
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

20 Milletvekili İstifa Etti

İsfahan Milletvekilleri Grubu Üyesi Nasır Musevi Largani, 20 İsfahan milletvekilinin toplu olarak Meclis Başkanı Ali Laricani’ye istifa mektuplarını verdiklerini söyledi. Largani, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin 2013 ve 2017 seçim propagandasında çiftçilerin su sıkıntısı çektiği İsfahan’a verdiği vaatleri yerine getirmemesinden dolayı istifa ettiklerine dikkat çekerek, İsfahan eyaleti ve Zayenderud nehrinin ihya edilmesi için de herhangi bir adım atılmadığını ve daha önce ayrılan bütçenin kaldırıldığını belirtti.

Savunma Bütçesi Arttırılacak

Meclis Dış Politika ve Milli Güvenlik Komisyonu üyesi Hüseyin Nakavi Hüseyni, gelecek yılın bütçesinin ülkenin, özellikle savunma alanında içinde bulunduğu şartlar göz önünde bulundurularak inceleneceğini ve komisyon olarak gelecek yılın bütçesinde savunmaya ayrılan bütçenin arttırılmasını önereceklerini söyledi.

Ruhani’den Hürmüz Boğazı Hatırlatması

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 4 Aralık Salı günü Simnan eyaletinde halka seslendi. ABD’nin İran’a karşı uyguladığı petrol yaptırımlarıyla İran’ın petrol ihracatını durduramayacağını söyleyen Ruhani, “Petrolümüzü satıyoruz ve satmaya devam edeceğiz. ABD, İran’ın petrol ihracatını durduramaz ABD, bir gün İran’ın petrol ihracatını engellerse, Basra Körfezi’nden hiçbir petrol ihraç edilmeyecek.” dedi.

Ruhani, Simnan’da üniversite öğrencileriyle bir araya geldiği konuşmada ise ABD ile 2015’te yapılan nükleer anlaşmayı savundu. ABD ile masaya oturmalarının Amerika’ya güvendikleri anlamına gelmediğini dile getiren Ruhani, İran’ın eski devrim lideri Ruhullah Humeyni zamanında dönemin Dışişleri Bakanı’nın Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin hükümetiyle iki sene müzakere ettiğini hatırlattı ve “Biz o dönem Saddam’a güveniyor muyduk ki onunla müzakerede bulunduk?” ifadelerini kullandı. Ruhani nükleer anlaşmaya ilişkin ise, “ABD ile nükleer müzakerenin doğruluğunu İran’ın tüm makamları teyit etti. Hep birlikle bu müzakereleri yaptık ve çok doğru bir işti. Nükleer anlaşma petrol, bankalar ve tüccarlar için bir yol açtı ve ülkeye birçok sermaye girdi. Acaba bu başarı değil midir? Bununla gurur duymayalım mı?” dedi. Ruhani son olarak, ABD’nin geçen yıl sekiz kez doğrudan, bu yıl ise üç kez dolaylı olarak müzakere talebinde bulunduğunu ancak ‘halkın izzetini korumak için’ kabul etmediğini vurguladı.

Çabahar’da Bombalı Saldırı

Sistan ve Beluçistan eyaletinin liman kenti Çabahar’da 6 Aralık Perşembe günü sabah saatlerinde bomba yüklü araç ile emniyet müdürlüğüne saldırı düzenlendi. Son paylaşılan bilgilere göre saldırıda 2 asker hayatını kaybederken yaklaşık 40 kişi de yaralandı. Bazı kaynaklar saldırıyı Ensaru’l-Furkan örgütünün üstlendiğini iddia etti. Sistan ve Beluçistan Milletvekilleri Grubu üyelerinden Muhammet Basıt Dırazihi saldırıyı Ensaru’l-Furkan örgütünün üstlendiğini söyledi. Olay sırasında Çabahar’da bulunan Devrim Muhafızları Kara Kuvvetleri Komutanı Muhammed Pakpur olay yerine giderek incelemelerde bulundu.

Üniversite Öğrencilerinden İşçilere Destek

Tahran Emir Kebir Üniversitesi ve Mazenderan Babol Nuşirvani Üniversitesi öğrencileri 4 Aralık Salı günü Huzistan eyaletinde bir süredir devam eden Heft Tepe Şeker Fabrikası ve İran Ulusal Çelik Sanayi Grubu işçilerinin protestolarına destek olmak için bir gösteri düzenlediler.

Yeni İşçi Grevleri

Huzistan eyaletinin Ahvaz şehrinde Ahvaz Hafif Raylı Sistem İşçileri 1-3 Aralık tarihleri arasında maaşları ödenmediği için protesto gösterisinde bulundular. İnşaat projesinin iki müdürünün grev yapan işçiler arasına gelerek maaşlarının ödeneceği sözü vermesi üzerine işçilerin 4 Aralık Salı günü işlerinin başına döndükleri belirtildi. Son iki ayın ödenmemiş maaşlarının ödeneceği belirtilen söz konusu işçilerin 18 aydır maaş almadıkları aktarıldı. Yaklaşık 175 kişinin çalıştığı şirkette haziran ayında 50 işçi işten çıkarılmıştı.

Huzistan’ın bir başka şehri olan Bender İmam Humeyni’de ise belediye müteahhitleriyle çalışan işçiler maaşları ödenmediği gerekçesiyle bu yıl içerisinde dördüncü kez protesto gösterisinde bulundular. Beş aydır maaşları ödenmeyen işçiler 1-2 Aralık tarihinde protesto gösterisinde bulundular. Üç aydır mevcut müteahhitlerden iki aydır da öncekilerden maaşlarını alamadıklarını ifade eden ve grev yapan işçiler yaklaşık 30 kişiydi. Huzistan’ın bir diğer şehri Hamidiye ve Ramhürmüz’de geçen ayın maaşları ödenmediği için iş bırakma eylemi yaptılar. Hamidiye Belediye Meclis Başkanı Adnan Seyyahi, Hamidiye’deki işçiler maaşlarında dokuz aydır erteleme olduğunu belirtti.

14 Yaş Altı Evlilikler

Meclis Araştırma Merkezi Kültürel Çalışmalar Genel Müdürü Sina Kelhor, 3 Aralık Pazartesi günü yaptığı konuşmada İran’da yılda yaklaşık 4000 evliliğin 14 yaş altı arasında gerçekleştiğini ve Zencan, Doğu Azerbaycan ve Kuzey Horasan gibi eyaletlerin ilk sırada yer aldığını söyledi.

“Molla Rejimi Yeni Orta Menzilli Füze Denemeleri Yapıyor”

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun da katıldığı 4 Aralık Salı günkü BM Güvenlik konseyinde İngiltere ve Fransa temsilcileri, İran’ın 1 Aralık 2018’de yaptığı orta menzilli füze denemelerinin BM’nin 2231 no.lu kararına aykırı olduğunu söyledi. Washington’daki Think Tank Center İran Analisti Behman Taleblu “Bu testler İran’ın potansiyel bir nükleer savaş başlığı için güvenilir taşıyıcı teknolojisini geliştirme ve mükemmelleştirme konusundaki kararlılığını gösteriyor.” dedi. Taleblu ayrıca “Normalde İran böyle bir deneme yaptığında tüm dünyaya meydan okur gibi duyururdu fakat şimdi AB’yi kendi yanında görmek ve AB’nin buna karşı alacağı tedbirlerinden korktuğu için herhangi bir bilgi vermedi.” açıklamasını yaptı. İran bu tür füze denemelerini 2015’ten beri yapıyor.

Trump: Bugüne Dek Çok Az Ülke İran Kadar Yaptırıma Uğradı

ABD Başkanı Donald Trump Hannukah Bayramı münasebetiyle Beyaz Saray’da yaptığı konuşmasında “İsrail’i Ortadoğu’nun ortasında dinamik bir demokrasi” olarak tanımlarken İran’a da sözlü olarak saldırdı. Trump İran’ın nükleer silaha sahip olmasının engellenmesi konusunda kararlılıklarını vurgularken Tahran’a uygulanan yaptırım politikasını da savundu. Bu konuda Trump “Şu ana kadar İran’a öyle şiddetli yaptırımlar uyguladık ki dünyada çok az devlet böylesi yaptırımlara uğradı.” sözlerini sarf etti. Trump ayrıca İran’ın yaptırımların kaldırılmasından sonra elde ettiği gelirle halkının durumunu iyileştirmek yerine terörizmi desteklediğini sözlerine ekledi.

Avustralya’dan Vatandaşlarına: İran’a Gezinizi Tekrar Gözden Geçirin

Avustralya Hükûmeti, Meimanat Hosseini’nin İran’da tutuklanmasının ertesinde İran pasaportu da taşıyan Avustralya vatandaşlarına bu ülkeye düzenleyecekleri seferlerini tekrar gözden geçirmeleri konusunda uyarıda bulundu. Hükûmet İran’ın çifte vatandaşlığı tanımadığını ve dolayısıyla Tahran’da bulunan Avustralya Büyükelçiliği’nin böylesi bir durumda faaliyete geçemediğini beyan etti.

Avustralya ve İran vatandaşlıkları bulunan Avustralya Ulusal Üniversitesinde demografik araştırmalar konusunda görev yapmakta olan Meimanat Hosseini İranlı makamlar tarafından tutuklanmıştı.

İran’ın Petrol Dışı Ticaretinde Artış

İran Gümrük İdaresi verilerine göre son sekiz ay içerisinde petrol dışı ticaret 1,94 milyar dolar arttı. Rapora göre, ham petrol, mazot, gazyağı ve bavul ticareti hariç ihracat bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık %13 artışla 31,49 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. İthalat ise geçen yılın aynı dönemine göre %14,04 düşüş göstererek 29,54 milyar dolara gerilemiştir. İran’ın mevcut mali yılın (21 Mart-21 Kasım) ilk sekiz aylık döneminde petrol dışı ticareti geçen yılın aynı dönemine kıyasla %0,23 artışla 61 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır.

İran’ın Körfezi Ülkeleri ile Ticaret Oranları

İran mevcut mali yılın ilk yedi ayında Irak, BAE, Kuveyt, Katar, Bahreyn ve Suudi Arabistan olmak üzere altı Körfez ülkesi ile yaklaşık 14 milyar dolar değerinde, 27,4 milyon ton petrol dışı emtia ticareti gerçekleştirmiştir. Bu ticarette geçen yılın aynı dönemine göre sırasıyla %19,92 ve %10,96’lık bir artış kaydedilmektedir.

İran’ın Pakistan’a Yaptığı İhracatında Artış

İran’ın Pakistan’daki ticari ataşesi Mahmud Haji Yousefipour, 2018’in ilk sekiz ayında İran’ın Pakistan’a ihracatında geçen yılın aynı dönemine göre %58 artış olduğunu açıkladı. Yousefipour, “İran bu yıl 860 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu rakam geçen yıl 539 milyon dolardı” dedi.

İranlı 100 Bin Kadın, Yabancı Erkekle Evli

Kadın ve Çocuk Sığınmacılar Derneği (HAMI) Yönetim Kurulu Başkanı Fatıma Eşrefi, 4 Aralık Salı günü yapılan basın toplantısında 100 bine yakın İran vatandaşı kadının resmî veya gayri resmî biçimde yabancılarla evli olduğuna dair ellerinde veri bulunduğunu ancak kesin sayıya henüz ulaşamadıklarını belirtti. Eşrefi, yabancı erklerle evli İranlı kadınların, 18 yaşına girmemiş olan çocukları için İran vatandaşlığına başvuru yapabileceklerine dair hükumetin geçen ay çıkardığı yasayı hatırlattı ve bu yasanın onaylanmasını aceleci bir adım olarak niteledi. Meselenin uzmanlar tarafından daha iyi bir biçimde incelenmeden böyle bir adım atılmasını sağlıklı bulmadığını açıklayan Eşrefi, İran’ın bilhassa sınır bölgelerindeki kadınların gayri resmî biçimde evliliklere zorlandığını, bu yasa ile de resmî kayıtlara geçmeyen evliliklerden doğan çocukların İran vatandaşı olmasının önünün açıldığını söyledi ve bunun suiistimallere yol açabileceği uyarısında bulundu.

Yasadışı evliliklerin yoğun olduğu İran’ın sınır bölgelerindeki ekonomik sıkıntılara da değinen Eşrefi, bu bölgelerdeki çocukların ekonomik nedenlerle eğitimden mahrum bırakıldıklarına, ilkokul ve ortaokul seviyesindeyken eğitimi bırakmaya zorlandıklarına değindi. Eğitimden uzaklaşan kızların erken yaşta bu tür resmî olmayan evliliklere zorlandığını belirten Eşrefi, hükûmetin aldığı kararın bu tür olayları teşvik edeceği uyarısında bulundu.

Ebulhasan Sadıki’nin Ölüm Yıldönümü

İran’ın önemli heykeltıraşlarından Ebulhasan Sadıki, 11 Aralık’ta, vefatının 23. yıldönümü sebebiyle anılacaktır. Ebulhasan Sadıki, İran’ın önemli tarihi şahsiyetlerinin heykellerini yapmış ve bugün İran’ın birçok büyük şehrinde heykelleri bulunan bir sanatçıdır. Tahran’daki Lale Parkında Hayyam’ın heykeli, Milletriyal Parkındaki Kacar dönemi ünlü devlet adamlarından Emirkebir’in heykeli, Şair Firdevsi’nin Tahran’da kendi adıyla anılan meydandaki heykeli, Hemedan’da İbn-i Sina’nın heykeli, Kişm adasında Safevi dönemi meşhur komutanlarından İmamkulu Han’ın heykeli ve Meşhed’de Nadir Şah’ın heykeli bu ünlü heykeltıraşın elinden çıkmış eserlere örnek teşkil etmektedir.

Meşhur Rönesans dönemi heykel ustası Michelangelo’dan ilhamla “Doğu’nun Mikelanjı” olarak tanınan Ebulhasan Sadıki, 1894 yılında Tahran’da doğmuştur. İlkokul eğitiminin ardından 1911 yılında İran’daki Yahudi cemaati tarafından kurulan ve Rıza Şah zamanında azınlık okulu statüsünden çıkarılıp millileştirilen Alyans Okuluna girmiş ve güzel sanatlar alanındaki serüveni bu tarihten itibaren başlamıştır. Ardından yine Kacarlar döneminin sonlarına doğru 1916’da kurulan Mostazrefe Güzel Sanatlar Okulunu kazanan Ebulhasan Sadıki, burada heykeltıraşlık sanatına ilgi duymaya başlamış ve bu alanı meslek edinmeye karar vermiştir. Kendisinden önce İran’da bu alanı meslek edinmiş bir heykeltıraş sanatçısı bulunmaması nedeniyle Ebulhasan Sadıki, ismi İran sanat tarihi için oldukça önemlidir. Ebulhasan Sadıki için İran’da heykeltıraşlık alanının kurucusudur denilebilir. İran’ın bu meşhur heykeltıraşı bundan 23 yıl önce 11 Aralık 1995’te vefat etmiştir.

İran-Türkiye İlişkileri, Farsçadan Türkçeye Çeviri Çalışmaları ve İran’daki Türk Lehçeleri

İRAM, İÜ Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı ve Şarkiyat Araştırma Merkezinin iş birliği ile İstanbul’da “İran-Türkiye İlişkileri, Farsçadan Türkçeye Çeviri Çalışmaları ve İran’daki Türk Lehçeleri” paneli düzenlendi. Oturum başkanlığını Prof. Dr. Mehmet Atalay’ın yaptığı panelde İran Araştırmaları Merkezi Başkan Vekili Dr. Hakkı Uygur, İran-Türkiye İlişkileri başlıklı konuşmasında, iki ülke arasındaki ilişkilerde bazı iniş ve çıkışların meydana geldiğini ancak her iki ülke de birbirinin tarihi, konumu ve gücü hakkında yeterli bilgiye sahip olduğunu ve bu durumun iki ülke ilişkilerini güçlendireceğini söyledi. Ayrıca İran ve Türkiye arasındaki ilişkilerin sabit ve tahmin edilebilir olduğunu belirten Dr. Hakkı Uygur, komşu ülkelerin çoğu sınır bölgelerinin belirlenmesinde büyük güçlerle karşı karşıya kaldığını ancak İran ve Türkiye’nin sınırlarını kendilerinin belirlediğini söyledi. İki ülke arasında bazı dönemlerde görüş ayrılığının da olduğunu açıklayan Uygur, iki komşu ülkenin kültürel ve tarihsel süreçte benzer olaylar yaşadığını, Osmanlı ve İran aydınlarının bu olaylara benzer tepki gösterdiğini ifade etti. Milliyetçilik, İslamcılık, laiklik ve diğer meselelerle iki ülkede aynı dönem içerisinde karşılaşılmıştır.

İstanbul Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Güzelyüz, Farsçadan Türkçeye Çeviri Çalışmaları adlı konuşmasında Farsça şiire ve Fars edebiyatına karşı Türklerin ilgisine işaret ederek şöyle dedi: “Divan-ı Hafız, Gülistan ve Bostan gibi eserler yakın geçmişte Türkçeye tercüme edilmiştir.” Bu eserlerin Farsçadan Türkçeye doğru bir tercüme ile kazandırılmasında Fars edebiyatını tanıma ve bilmenin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Ali Güzelyüz, bu konuda yeterli tecrübeye sahip olmayan kişilerin, bu tür eserleri anlam ve etki bakımından okuyucuya iletemeyeceğini dile getirdi. Güzelyüz, Farsça eserlerin Türkçeye tercümesini hem Osmanlı döneminde yapıldığını hem de günümüzde de devam ettiğini ekledi.

İran Araştırmaları Merkezi Kültür, Sanat ve Toplum Koordinatörü Prof. Dr. Ali Temizel İran’daki Türk Lehçeleri başlıklı konuşmasında, Azerbaycan Türkleri, Türkmen Sahra Türkleri ve Kaşkay Türkleri başta olmak üzere yaklaşık 19 farklı Türk toplumunun İran’ın farklı bölgelerinde yaşadığını belirtti. Fars Dili ve Edebiyatı okuyan öğrencilerin İran’daki Türk lehçelerine de aşina olacaklarını dile getiren Prof. Dr. Ali Temizel, öğrenciler açısından bu durumun büyük bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti. Temizel, katılımcılara İran’daki Türk Lehçeleri ile ilgili birçok eser tanıttı ve öğrencilerden bu konuda mümkün olduğunca çok çalışmaları talebinde bulundu.

İran Kültür Ataşesi Kuroş Moktadiri, İran ve Türkiye arasındaki köklü ilişkilere dikkat çekerek ilerleyen dönemlerde iki ülke arasındaki edebi ve kültürel köprülerin daha da güçleneceğini açıkladı. Dünyanın geleceğinin değiştiğini ancak iki ülkenin geleceğinin parlak olduğunu söyleyen Kuroş Moktadiri, iki ülkenin birbirini batı medyasından değil kendi kaynaklarından tanıması gerektiğini dile getirdi. Moktadiri son olarak öğrencilerin bu konuda önemli rol üstlendiğini ve iki ülke arasındaki kültürel elçi olduklarını ekledi.

İranlı İşçilerin Yaşam Standartları Düşüyor

İran İstatistik Merkezi verilerine göre en yüksek enflasyon oranı gıda ürünlerindedir. Bazı gıda ürünü fiyatlarında 2016’ya göre iki kat artış görülmüştür. Bununla birlikte İran hükümetinin maaş artışlarına karşı çıktığı ve maaş artışı yerine aylık geliri 3 milyon tümenden az olanlar da dâhil olmak üzere İran halkına geçim destek paketi gündemdedir. Destek paketlerinin dağıtılması İran Çalışma ve Sosyal Refah Bakanlığının sorumluluğundadır ancak henüz İranlı işçilere herhangi bir desteğin sağlanmadığı belirtilmektedir.

İşçi Sendikası Başkan Yardımcısı Nasır Çameni, bu şartlar altında işçilerin geçinmesinin çok zor olduğunu söyledi. Nasır Çameni, Çalışma Konseyine yazdığı bir mektup ile en kısa zamanda asgari ücretlerin iyileştirilmesi için çağrıda bulunduğunu fakat mektubuna bir karşılık alamadığını dile getirdi. Kürdistan Eyaleti İstatistik ve Bilgi Yönetimi Başkan Yardımcısı Mesut Salemi, 2018 Ekim ayında gıda fiyatlarında geçen yılın aynı dönemine nazaran yaklaşık %170 artış olduğunu açıkladı. İran Yüksek Çalışma Konseyi Üyesi Ali Hodayi, 3 Aralık’ta yapılması planlanan asgari ücrette iyileştirme toplantısının iptal edildiğini açıkladı ve ne zaman yapılacağı hakkında bilgi vermedi. İşçi Konseyi Koordinasyon Merkezi Başkanı Feramerz Tevfiki, 2018 Ekim döneminde işçilerin satın alma gücünün geçen yılın aynı dönemine göre %90 azaldığını ifade etti. İran Yüksek Çalışma Konseyi Üyesi Ali Aslani, işçilerin satın alma gücünde resmî istatistiklere göre 2018 Ekim’de geçen yılın aynı dönemine göre %34 ila %53 oranında düşüş olduğunu dile getirdi.

Ekonomik Ambargo İlk Olarak Afgan Mültecileri Etkiledi

İran’da kötü ekonomik koşullar ve geçim şartlarının zorlaşması Afgan mülteci ailelerini daha fazla etkilemektedir. İstatistiklere göre oturma izni olmayan 700 binden fazla Afgan mülteci ülkelerine dönüş yapmak zorunda kaldı. Uluslararası Göç Örgütü tarafından yayımlanan rapora göre son bir yılda yaklaşık 721 bini İran’dan ve 30 binden fazla da Pakistan’dan olmak üzere 752 binden fazla Afgan mülteci ülkelerine dönüş yaptı. Uluslararası Göç Örgütü verilerine göre İran’da yaşanan siyasi ve ekonomik kriz, para birimindeki düşüş nedeniyle geçen yıllara göre 2018’de ülkesine dönüş yapan Afgan mülteci sayısında ciddi artış olduğu görülmektedir. İran’da gayrı resmî pazarlarda Afganların çalıştırılmasında da gözle görülür düşüş olmuştur. İran para biriminin %70 civarında değer kaybetmesi ile İran’dan göç eden Afgan mültecilerin çoğunluğunun önce Türkiye’ye ve daha sonra da Avrupa’ya göç etmeye çalıştıkları belirtilmektedir. Norveç Göçmen Konseyi Genel Sekreteri Jan Egeland, İran’a uygulanan ekonomik baskının Afganistan’da da etkisini göstereceğini söyledi. Jan Egeland, ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımların İran ekonomisini felakete sürüklediğini ve bu durumdan ilk etkileneceklerin de oturma izni olmayan veya kaçak yaşayan Afganların olacağını açıkladı.

Çevre Sorunu: Erozyon

İran Yer Bilimleri Derneği Başkanı Menuçehr Gereji, İran’da yıllık 2 milyar ton toprağın erozyon nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini ve erozyon kaynaklı maddi zararının yaklaşık 56 milyar dolar olduğunu söyledi.

Menuçehr Gereji, İran’da yaklaşık 165 milyon hektarlık alanın kurak iklim bölgesi içinde yer aldığını ve toprak kısıtlamaları ile karşı karşıya kalınacağını ifade etti. “İran’da su krizi ve çevre sorunu toprağın doğru kullanılması ile çözüme kavuşacaktır.” dedi. İran Meclis Tarım Komisyonu Üyesi Ali İbrahimi, İran’ın Asya’da erozyonun en fazla meydana gelen ülke olduğunu ve Çevre Koruma Örgütünün konuyla ilgilenmesi gerektiğini söyledi. Bazı araştırmacılar bu doğal afetin gelecek yıllarda İran’ın en büyük çevre sorununa dönüşebileceğini belirtmektedir. Erozyon ve Su Kaynakları Araştırmacısı Sirus Bahtiyari, 2015’te İran’ın kuzey ormanlarında gerçekleşen erozyonun küresel standartların on katı olduğunu ifade etti.

Türkiye-İran Dostluk Film Festivali Başlıyor

14 İran yapımı filmin gösterileceği ve İranlı yönetmen Kemal Tebrizi’nin de jüride yer alacağı 1. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali 14 Aralık’ta İstanbul’da başlayacak. Festivalin temaları “komşularla dostluk, coğrafya ve tarih”.

Tebrizi’ye festivalde Filistinli yönetmen ve yazar Najva Najjar, yönetmen Tevfik Başer ve Türk oyuncu Sezin Akbaşoğulları eşlik edecek. Türk oyun yazarı ve yönetmeni Yüksel Aksu ise jürinin başındaki isim. Festivalde 14 İran filminin de dahil olduğu 48 film gösterilecek.

Etkinliğin ana bölümünde, altı tanesi İran’dan, beşi Türkiye’den ve geri kalanı Kırgızistan, Fransa, Belçika, Filistin, İspanya ve Kazakistan’dan olmak üzere 17 film yer alacak.

Japonya Vakfı İran ile Kültürel Bağlarını Geliştiriyor

Japonya Vakfı Başkanı Hiroyasu Ando, İran’ın Japonya Büyükelçisi Morteza Rahmani-Movahed ile 5 Aralık çarşamba günü yaptığı görüşme sonrası açıklamada, İran’ın Ortadoğu ve uluslararası alanda önemli bir ülke olduğunu söyledi. İki ülke arasındaki kültürel etkileşimin önemine değinen Ando, Japonya’nın İran’la kültürel bağları geliştirmeye hazır olduğunu söyledi. Rahmani-Movahed, iki ülkenin tarihsel ve kültürel bağlarına ve ortak geleneklerine dikkat çekerek, İran ve Japonya’nın film, kültür, çocuk haftaları ve kültürel konular hakkında görüşmeler yaparak iş birliğini sürdürdüğünü söyledi.

İran’dan Litvanyalılara Sağlık Hizmeti

İran’daki Litvanya Fahri Konsolosu Mohsen Karimi Tabbasi, İran medikal endüstrisinin Litvanya veya Avrupa’nın diğer ülkelerinden hasta çekebileceğini söyledi. Tabbasi, 4 Aralık Salı günü yaptığı açıklamada, tıbbi malzemelerin kalitesinin ve İranlı hekimlerin bilgisinin, özellikle Litvanya’dan gelecek sağlık turizmini çekmek için iyi bir faktör olarak olabileceğini söyledi.

İran’a yapılan sağlık seyahatlerinin çoğunluğunu Irak, Azerbaycan, Ermenistan ve Basra Körfezi ülkelerinin vatandaşları oluşturuyor. Tabbasi, sağlık turizminin temel önceliklerinden olduğunu ve Litvanya’dan sonra komşu ülkelerden de İran’a sağlık turisti getirmeye çalışacaklarını söyledi. İran ile Litvanya arasında şimdilik direkt uçuş olmadığını belirten Tabbasi, kesintisiz uçuşlar için iki ülke arasında görüşmelerin devam ettiğini belirtti. Fakat 11 Kasım 2018 tarihinde The New York Times gazetesinde çıkan haberede ABD’nin İran’a olan son yaptırımlarından sonra İran’da ilaç sıkıntısının başladığı iddia edilmişti. Yaptırımlardan dolayı büyük kayba uğrayan İran’ın sağlık turizmi konusunda ne kadar gerçekçi adımlar atabileceği merak konusu.

Tahrandaki Hava Kirliği Seviyesi Olması Gerekenin Üstünde

Tahran Hava Kalitesi Kontrol Kurumu Sözcüsü, Tahran’ın hava kalitesi endeksinin metreküp başına 150 mikrogramı aştığını söyledi. Gelecek günlerde hava kirliliği seviyesinin başkentin her tarafında artacağı tahmin ediliyor. 18 hava kalite istasyonunun dokuzunda AQI sağlıksız seviyelere ulaştığı ve bu durumun bazı kişiler için tehlikeli olabileceği belirtildi.