Haftalık Basın Özeti 16-22 Haziran 2018

Haftalık Basın Özeti 16-22 Haziran 2018
Haftalık Basın Özeti 16-22 Haziran 2018 (26 Hurdad-01 Tir 1397)
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

‘Tecavüz Olayını’ Duyuran İmama Yargıdan Uyarı

Sistan ve Beluçistan eyaletine bağlı İranşehr kentinin ehl-i sünnet Cuma İmamı Mevlevi Tayyip Mollazehi 15 Haziran Cuma günü bayram namazı hutbelerinde Ramazan günlerinde bir kadını kaçırarak tecavüz eden zanlılardan bir kişinin yakalandığını ve toplamda 41 tecavüz olayı gerçekleştirdiklerini itiraf ettiğini açıklamıştı. Mevlevi tecavüze uğrayanların şikayetçi olmaktan geri durduklarını ve sadece 3 mağdurun yargıya başvurduğunun altını çizerek diğer mağdurların da şikayet etmelerinin gerektiğini söyleyerek yetkililere de adalet çağrısında bulunmuştu. Mevlevi’nin bu konuşmasının ardından 17 Haziran günü kaymakamlık önünde toplanan bazı vatandaşlar suçluların bulunup cezalandırılmalarını istediler. Olaylara 18 Haziran günü yaptığı basın açıklamasında tepki gösteren Ülke Başsavcısı Muhammed Cafer Muntazıri ise 41 tecavüz olayın yaşandığını yalanlayarak sadece 2-3 kişinin bu konuda yargıya başvurduklarını söyledi. Muntazıri ayrıca konuyla ilgili ‘yalan ve temelsiz’ haberleri sahip oldukları kürsüden dinlendiren yetkililere karşı adli takip süreci başlatabileceklerini de ifade etti.

İran FATF’ye Katılmayacak

Meclis Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Hüseyin Nakavi Hüseyni 21 Haziran Perşembe günü kara para aklama ve terörizme mali destekle mücadele için yeni bir yasa tasarısı hazırladıklarını açıkladı. Nakavi ayrıca İran’ın Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu (FATF) anlaşmasına katılmasının artık meclis gündeminden çıktığını de ifadelerine ekledi. İran’da yolsuzluğun ve terör finansmanının önüne geçebilmek adına mecliste atılan adımlara yönelik görüş farklılığı, Ruhani hükümeti taraftarı milletvekilleri ile Devrim Rehberi yanlısı muhafazakâr milletvekillerini karşı karşıya getirmişti. Muhafazakârlar İran’ın FATF’ye katılmasının Devrim Muhafızları ve ona bağlı Kudüs Güçleri’nin faaliyetleri ile beraber Hizbullah ve diğer silahlı grupların finanse edilmesini hedef alabileceğini savunmaktadır. 20 Haziran Çarşamba günü milletvekilleri ile bir araya gelen Devrim Rehberi Hamenei ise konuyla ilgili mevcut uluslararası anlaşmaları İran’ın ulusal çıkarlarına uymadığını savunarak milletvekillerinden kendi yasalarını hazırlamak için çalışmalarını istedi.

Milletvekillerine Tehdit Mesajları

İran’ın Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu (FATF) anlaşmasına katılmasına ilişkin yasanın mecliste görüşülmeye başlamasından itibaren anlaşmaya katılmaktan yana olan bazı milletvekilleri muhtelif telefon numaralarından anlaşmayı onaylamamak için yüzlerce tehdit mesajı aldıklarını ifade ettiler. Gönderilen mesajların arkasında belli siyasi güçlerin olduğunu savunan milletvekilleri mesajların daha çok Meşhed kentinden gerçekleştiğini ileri sürmüştü. Konuyla ilgili 17 Haziran’da basına yazılı açıklama yapan Meclis Başkanvekili Ali Mutaharri ise FATF anlaşmasına karşı sert açıklamalarda bulunan Meşhed’in aşırı muhafazakâr cuma imamı Ahmed Alemülhüda’ya göndermede bulunarak “Alemülhüda Bey’in açıklamaları belki de gönderilen tehdit mesajların kaynağını bulmak için bize yardımcı olabilir” ifadesinde bulundu.

Araba Sektöründe ‘Mafya Üçgeni’

Meclis Sanayi ve Madenler Komisyonu Üyesi Muhammed Rıza Mansuri 18 Haziran’da verdiği bir röportajda Fransız araba üreticisi firmalarla iş birliği yapan bazı İranlı firmalar, bu sektördeki bazı yarı özel yerel firmalar ve bazı devlet yetkililer tarafından bir mafya üçgeni oluşturulduğunu öne sürerek Renault firmasının İran’dan çekilmeye zorladıklarını savundu. Mansuri yerel araba üreticisi firmaların elde ettikleri rantlar ve yasaların kendileri için sağladığı imkanları kullanarak araba piyasasını tekellerinde bulundurduklarının altını çizerek söz konusu mafya üçgeninin bu durumun değişmesini istemediği için Renault ve diğer Fransız firmaların İran’da yatırım yapmalarını engellemeye çalıştıklarını ifade etti. ABD Nükleer Anlaşmadan çekildikten sonra İran’a karşı uygulayacağı yaptırımları açıklamasının ardından İran’da faaliyet yapan yabancı firmaların ülkeden çekilme ihtimaline karşı İran devletinin çabaları devam ederken Mansuri’nin bu açıklamaları ise dikkatleri tekrar ülkedeki yaygın yolsuzlukların etkisi üzerine çekti.

Sınır Çatışmasında İki Asker Hayatını Kaybetti

Sistan ve Beluçistan eyaletinin Zabul Sınır Muhafızları Alayına bağlı Afganistan sınırındaki Tepe Talip Han karakoluna silahlı bir grup tarafından düzenlenen saldırıda iki asker hayatını kaybetti. Yapılan saldırıda ayrıca üç asker yaralandı.

Ali Ekber Salihi: Avrupa’nın Nükleer Anlaşma’ya Dair Önerileri Yetersiz

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi Avrupalı güçlerin Nükleer Anlaşma ile ilgili önerilerini yetersiz bulduğunu söyleyerek anlaşmanın korunması konusunda şüpheleri olduğunu beyan etti. Salihi 19 Haziran Salı günü Norveç’in başkenti Oslo’da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Gutierres ile yaptığı görüşme sırasında, Avrupa Birliği’nden gelen önerilerin İran’ın beklentilerini karşılamadığını söyledi. Bundan bir hafta önce de İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir telefon görüşmesi yapmış, anlaşmanın muhafaza edilmesi için Avrupalı güçlerin yapacağı pratik çözüm tekliflerinin bir zaman sınırı olduğunu Fransız meslektaşına söylemişti. Ruhani yine aynı konuşmada Macron’a İran’ın anlaşmadan çekilme ihtimali olduğunu da bildirmişti.

‘İran Güçleri Tamamen Suriye Topraklarından Çekilmelidir’

İsrail Başbakanı Benyamin Netenyahu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Netenyahu bu görüşmelerde, İsrail’in İran ve müttefiklerinin Suriye’deki askeri varlığını kabul etmeyeceğini yineledi. Netenyahu bu iki telefon görüşmesinde, İsrail’in Suriye’de mevcut bulunan İran güçlerine karşı gerekli gördüğü taktirde askeri operasyonlar düzenleyeceğini de belirtti.

İran’ın Petrol Muhalefeti

İran, Rusya ve Suudi Arabistan’ın global petrol üretimine büyük oranda artış getirecek bir plan üzerinde anlaşmalarına tepki gösterdi. İran Petrol Bakanı, 20 Haziran Çarşamba günü OPEC Zirvesi öncesinde yaptığı açıklamada, petrol üretiminde az da olsa bir artışı kabul ettiklerini ancak Rusya ve Suudi Arabistan’ın talep ettiği artışa karşı olduklarını belirtti. Rusya ve Suudi Arabistan küresel talebi karşılamak amacıyla petrol üretiminin ciddi olarak artırılmasına karar vermişler ve bunun 1 Temmuz 2018’den itibaren gerçekleşmesini planlamışlardı. Bu karara karşı İran, Venezuela ve Irak gibi bazı OPEC üyesi ülkeler ise cephe almışlar ve bunu petrol fiyatlarının düşmesini engellemek için yaptıklarını beyan etmişlerdi.

ABD Japonya’dan İran’dan Petrol Alımını Tamamen Durdurmasını İstedi

22 Haziran’da Radyo Ferda’da yer alan habere göre ABD, İran’ın petrol ihracatında en büyük payı alan ülkelerden biri olan Japonya’dan İran’dan petrol ithalatına tamamen son vermesini istedi. Bloomberg’e dayandırılarak verilen haberde 8 Mayıs’ta ABD’nin Nükleer Anlaşmadan çekilmesinin ardından İran’dan petrol alan ülkelerin ithalatlarını önemli miktarda azaltmaları için 6 ay süreleri olmasına rağmen, ABD’nin Japonya’dan böyle bir talepte bulunduğuna dikkat çekildi.

2017 yılında günlük olarak İran’dan 172 bin varil petrol ithal eden Japonya bu ülkenin en büyük dördüncü Asyalı petrol müşterisi olmuştur.

İran’ın ABD Yönetiminden Talepleri

21 Haziran’da İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in “İran hükümeti ve milletinin talepleri” başlıklı bir makalesi İran medyasında yer aldı. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun 21 Mayıs’taki “Nükleer Anlaşmadan Çekildikten Sonra Yeni Bir İran Stratejisi” başlıklı konuşmasına cevaben kaleme alınan yazıda ABD yönetimini uluslararası yükümlülüklere uymamakla suçlayan Zarif, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun konuşmasını da bilinen uluslararası normlarla çatışan, asılsız, aşağılayıcı ve müdahaleci olarak nitelendirdi. Zarif aynı yazısında “Tahran yönetimi ve İran halkının ABD yönetiminden talepleri” adıyla 13 maddeden oluşan bir listeye yer verdi.

Merkel’den İran Çağrısı

Almanya Başbakanı Angela Merkel resmî ziyaret çerçevesinde bulunduğu Ürdün’de 21 Haziran’da yaptığı açıklamada, İran'ın füze programı konusunda Ürdün'ün kaygısını paylaştıklarını ifade ederek, “İran'ın Ortadoğu'daki saldırgan yaklaşımları karşısında tedbirler almalıyız.” dedi. Merkel aynı zamanda İran’ın Güney Suriye’deki varlığının Ürdün ve İsrail’in güvenliğini tehdit ettiğini de sözlerine ekledi. Merkel son haftalarda ülkesinin Nükleer Anlaşmada kalmakta kararlı olduğunu vurgulamakla birlikte, İran'ın bölgedeki eylemlerinin ve füze faaliyetlerinin endişe verici olduğunu da sık sık dile getirmiştir.

“Batı İyi Polis Kötü Polisi Oynuyor”

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçı, ABD ile Avrupa Birliği’nin İran nükleer anlaşmasıyla ilgili “iyi polis kötü polis” oyununu oynadığının düşünülmeye başladığını açıkladı. 21-22 Haziran tarihleri arasında Brüksel’de 2. İran-Avrupa Ekonomik ve Teknolojik Konferansı’nda kendisine yöneltilen sorulara cevap veren Arakçi, “Bu oyunun senaryosunda ABD kötü polis rolündeyken, Avrupa Birliği iyi polis rolünü üstlenmektedir” açıklamasında bulundu.

 “İran Nükleer Anlaşmadan Çekilebilir”

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçı, önümüzdeki hafta Tahran’ın Nükleer Anlaşmadan çekilme kararı alabileceğini açıkladı. Arakçı, anlaşmanın muhafaza edilme çabaları çerçevesinde, Avrupa Birliği’ne ısrarda bulunduklarını da sözlerine ekledi.

Hükümet Üçüncü Kez Döviz Kurunu Belirlemeyi Reddetti

İran hükümet yetkilileri, döviz kurunun 1$=4200 tümen seviyesinden işlem görmesi ile ilgili karşılaşılan bazı sorunlarla ilgili İran medyasında çıkan haberler nedeniyle açıklama yaptı. Zikredilen resmî kur izin verilen bazı kalem malların ithalatına uygulanmakta ve bu resmî kur tüm işlemleri kapsamamakta. Bu bağlamda serbest piyasa kuru ve resmî kur şeklinde ikili bir sistem mevcut. Bazı kesimler yine ithal edilen ancak resmî listede yer almayan ithal mallara uygulanmak için üçüncü bir kur öneriyorlar. Hükümetin sözcüsü Muhammed Bagher Nobakht bu amaçlı formüle edilecek “üçüncü kur” önerisine hükümetin sıcak bakmadığını belirtti. İran’da geçtiğimiz günlerde bazı mallar (otomobil ve lüks kategorisindeki bazı diğer mallar) sabit kur rejimine tabi olan ithal malları listesinden çıkarıldılar. Hükümetin bu kararının ardından ISNA Haber Ajansı devletin üçüncü bir kur sistemi formüle edeceğini ve bu sistemde 1$=6000 tümen olacağını bildirmişti.

Çoğu Fransız Şirketi İran'da Kalamıyor

Fransa Maliye Bakanı Bruno Lehman Ard, yeni yaptırımlarla birlikte İran’da faaliyet gösteren Fransız şirketlerin geleceği hakkında bazı açıklamalarda bulundu. BBC’de yer alan röportajda Bruno Lehman Ard “Bazı şirketlerin İran'a teslimat yapmalarına rağmen paralarını alamadıklarını ve bu yüzden etkili bir ödeme sistemi kurulamazsa Fransız şirketlerinin İran’da kalmalarının zor olduğunu” söyledi. Lehman Ard “Önceliğimiz Fransa, İtalya, Almanya, İspanya ve diğer Avrupa ülkeleri arasında finansman kanalları oluşturulmasına olanak sağlayacak bağımsız mali kurumların ve Avrupa egemenliğinin yaratılmasıdır.” dedi. Lehman Ard, ABD’nin dünyanın ekonomik polisi olmaması gerektiğini ve ayrıca Avrupa şirketlerinin ABD yaptırımlarından etkilenmemesi için çalıştıklarını sözlerine ekledi.

Türkiye ile Azerbaycan Demiryolları Planlandı

Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Kars-Iğdır-Nahcivan Demiryolu, İran ve Azerbaycan ile ortaklaşa inşa edilecek. Bu projesinin uygulanması neticesinde Türkiye, İran üzerinden Pakistan'a ve Afganistan'a kargo taşıyabilecek. 19 Mart'ta Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Türkiye'nin yakında Kars-Iğdır-Nahcivan Demiryolu projesini uygulamaya başlayacağını söyledi. Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan bu projenin işleme alınması ile birlikte Kars'ta bir lojistik merkezin açılması, Azerbaycan'ın Nahcivan Özerk Cumhuriyeti ile Türkiye'nin Kars ve Iğdır illeri arasında sınır ötesi ticaret imkânın doğması Bakü ile Ankara arasındaki ilişkileri daha da güçlendireceği açıklamasını yaptı.

Ramazan Ayı Boyunca Toplam 82 Mahkum Serbest Bırakıldı

Tahran Hapishaneler Genel Müdürü Mustafa Muhibbî, Ramazan ayı vesilesiyle önemli suçları bulunmayan 82 kişinin cezalarının affedilerek serbest bırakıldığını açıkladı. Para cezasına çarptırılmış olup borçlarını ödeyemeyen ve bu yüzden cezaları hapse çevrilen kişilerin serbest bırakılması ve Ramazan ayını aileleriyle birlikte geçirmeleri için hükümet tarafından yapılan çağrıya uyan hayırsever vatandaşlar ve kurumlar topladıkları paralarla mahkumların borçlarını ödediler. Bunlar içerisinde Dey Sigorta Ekonomik ve İnsani Kaynakları Geliştirme Departmanı 78 milyon tümen ödeyerek 7 mahkumun borçlarının kapatılmasında yardımcı oldu.

Bir diğer dikkate değer hayır işi ise genç evli bir çiftten geldi. Çift ellerindeki 234 milyon tümeni vererek 13 mahkumun borcunu ödemiş oldular. Toplanan yardımlarda bir çift altın küpesini vererek katılan 8 yaşındaki bir kız çocuğu da dikkat çekti.

Kadınların Stadyumlara Girişlerine İzin Verilecek

Cumhurbaşkanı Kadın ve Aile İşleri Yardımcısı Masume Ebtikar, 13 Haziran’da düzenlenen bir basın toplantısına katılan gazetecilerden birinin 2018 Dünya Kupası’ndan sonra İran’da kadınların stadyumlara girişlerine serbestlik getirilip getirilmeyeceğine dair sorusuna, bu meselenin şu an hükümetin gündeminde olduğunu ve yakın bir zamanda çıkarılacak yeni bir yasayla İran’ın bazı ilçelerinde kadınların stadyumlara girişlerine izin verilebileceği cevabını verdi.

Satranç Oyuncusundan İran’da Baş Örtüsü Uygulamasına Protesto

Hindistan’ın millî satranç oyuncusu, 29 yaşındaki Soumya Swaminathan İran’ın Hemadan şehrinde 26 Haziran’dan itibaren başlayarak bir hafta süreyle düzenlenmesi planlanan Asya Ulusları Satranç Turnuvası’na katılmayı reddetti. Kendi kararına ilişkin ise İran’da kadınlara karşı uygulanan zorunlu baş örtüsü uygulamasını sebep gösterdi ve bu uygulamayı insan hakları ihlali olarak değerlendirdi.

2017 yılında Dersâ Dırahşanî adında bir İranlı satranç oyuncusu zorunlu örtünme kuralına riayet etmediği için İran millî satranç takımından ihraç edilmiş ve yurtdışındaki satranç turnuvalarına katılımına engel olunmuştu.

Kirman’da Kum Fırtınası Köyleri Vurdu

İran’ın Kirman Eyaleti’nin doğusunda yer alan Reygân İlçesi Kaymakamı Emin Bagirî, 14 Haziran Perşembe günü basına yaptığı açıklamada Reygân ilçesini vuran çöl fırtınasının bölgedeki 16 köyün boşalmasına neden olduğunu, eğer fırtına devam ederse daha fazla köyün sakinleri tarafından boşaltılmasının yaşanması muhtemel bir durum olduğunu belirtti. Emin Bagirî, Kirman’da son zamanlarda yaşanan çöl fırtınası hadisesini Huzistan’daki çöl fırtınası sıkıntısının ardından İran’ın kriz sıralamasında ikinci sırada yer alabilecek kadar önemli bir sorun olarak niteledi. Reygân kaymakamı bölgede çöl fırtınalarının yaşanmasında bitki örtüsünün tahrip olmasının en başat etken olduğunu ve Reygân’a bağlı toplam 302 köyde hala söz konusu tehlikenin varlığının devam ettirdiğini söyledi.

7000 Senelik Uygarlığın İzleri

İran’ın Buşehr Eyaleti’nin Deylem İlçesi sınırların içerisinde yer alan Tohmaçi Tepesi Tarihi Bölgesi’nde arkeologların yürüttükleri inceleme ve kazı çalışmaları sonucu 7000 senelik kadim bir uygarlığın izlerine ulaşıldı. Daha önce bölgede çömlek kaplar bulunmuştu. Bu keşfin sonucu Bölge Kültürel Miras, El Sanatları ve Turizm Kurumu Bölge Yardımcılığı makamına bağlı arkeolog ekibi tarafından bölge incelemeye alınarak burada çömlek kalıntılarının yanında taş ve kemikten yapılma alet edevata rastlamışlardı. Arkeologlar buldukları tarihi eserlerin MÖ 5000 dolaylarında Basra Körfezi kıyısında yaşayan ve arkeologlar tarafından Tel-i Bakûn olarak adlandırılan bir medeniyete ait olduğunu açıkladılar. Arkeologlar önceki yıllarda Basra Körfezi kıyıları boyunca Eski İran uygarlığına ait birden çok şehir kalıntısının bulunduğunu açıklamıştı. Kültürel Miras Kurumu ise söz konusu keşifleri; İranlı halkların Basra Körfezi civarındaki varlıklarının oldukça kadim dönemlere rastladığına ve tarihten önceki devirlere kadar dayandığına dair birer delil olarak kamuoyuyla paylaşmaktadır.

Muzaffereddin Şah’ın Damadının Tarihi Evi Kitap Kafe Olacak

Tahran Tarihsel Doku ve Anıtlar Müdürü Ali Muhammed Saadetî, Vakıflar İdaresi’nin ve Tahran Belediyesi’nin iş birliği ile halihazırda kullanılmayan, boş tarihi binaların işlevsel hale getirilmesi ve bu tür tarihi mekanlardan uygun biçimde yararlanılması politikasının izlendiğini belirtti. Bu politika kapsamında Tahran’da Kacar hükümdarı Muzaffereddin Şah’ın damadı Mehînü’l-mülk Mezînânî’nin ikamet etmiş olduğu tarihi evin restore edildiğini ve kitap kafe haline dönüştürüldüğünü açıkladı. Mekanın işletmesi ise özel bir işletmeye devredildi.

En Çok İranlı Mahkum Türkiye’de Bulunuyor

İran Dışişleri Bakanı Konsolosluk İşleri Yardımcısı Hüseyin Penâhî Azer, İran dışında 2 bin 916 İran vatandaşının Türkiye’deki hapishanelerde mahkum bulunduğu bilgisini paylaştı. Yurtdışında hapis cezası alan İranlıların hapis yattıkları diğer ülkeler ise Kuveyt, Ermenistan, Umman, Pakistan, Türkmenistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olarak açıklandı. Dışişleri yetkilisi, söz konusu bilgiyi Mayıs 2018’de Somali karasularına yasal olmayan yollarla giren 17 İranlı denizcinin ülkeye geri dönüşleri için yapılan basın toplantısında açıkladı. Toplantıda Somali’de yakalanan ve daha sonra ülkelerine iadeleri gerçekleşen İranlı denizcilerin iki yıl hapis ve para cezasına çarptırıldıkları bilgisi de kamuoyuyla paylaşıldı. Penâhî Azer, toplantıda Türkiye’de hapis yatan İranlıların insan kaçakçılığı, hırsızlık ve uyuşturucu madde taşınması gibi suçlarla mahkum bulundukları belirtti. Penâhî Azer, İran’ın 10 ülke ile imzalamış olduğu Mahkumların Değişimi Sözleşmesi’ne işaret ederek bu sözleşme kapsamında 392 İranlı mahkumun ülkesine dönüşünün sağlandığını, bunların bir kısmının dönüşlerinin ardından serbest bırakıldığını diğer kısmının ise hapis cezalarının İran’da devam ettiğini açıkladı.

İşitme Kaybı Sorunları

17. Odyoloji kongresinde konuşan İran İşitme Derneği Başkanı Ali Kahramani, İranlı ailelerde işitme bozukluğunun henüz net bir şekilde farkına varılmadığını ve işitme rahatsızlığının yeni doğan bebeklerde erken teşhis ve tedavi edilmesi gerektiğine işaret ederek İran’da işitme kaybına yönelik erken teşhis ve tedavilerin zamanında ve sağlıklı yapılmadığını açıkladı. Doğumların %98’inin hastanelerde gerçekleştiğini ve bu doğumlarda odyometri uzman desteğinin de sağlandığını belirten Kahramani, İran’da yeni doğan bebekler için sağlanan bu hizmetin sağlıklı yapılmadığı kanaatinde. Ayrıca 80 tür işitme cihazının tanıtımının yapıldığı fakat bu cihazların halkın hizmetine sunulmadığını söyledi. İran İşitme Derneği Sekreteri Hamid Celilvend, bu kongrenin amacının işitme bozukluğunun erken tanı ve tedavisine katkı sağlamak, ayrıca ek maliyetlerin azaltılması olduğu açıklamasında bulundu. İran’da 65 yaş ve üzeri her beş kişiden ikisinde işitme bozukluğu olduğu ve bu duruma kulak iltihabının ve en önemlisi de akraba evliliklerinin neden olduğu düşünülmektedir. Hamid Celilvend, son olarak İran’da yaklaşık 150 ila 200 bin arasında işitme cihazının kullanımından bahsederken bu cihazların maliyetinin de 1,5 milyon tümen ila 16 milyon tümen arasında bulunduğunu ve sigorta kuruluşlarının bu harcamanın sadece birkaç milyon tümenini karşıladığını söyledi.

Behmenşir Nehri Kuruyor

Abadan Atık Su Dairesi Başkanlığı tarafından Abadan doğal su kaynaklarındaki azalma sebebi ile Behmenşir Nehrinin kuruma noktasına geldiği açıklaması yapıldı. Behmenşir Nehrindeki tuzluluk oranının deniz suyu tuzluluk oranına ulaştığı belirtildi. Abadan halkı hâlihazırda içme suyunu sadece Gadir su hattından temin etmektedir. Abadan Atık Su Dairesi, halkın su tedariki için evlerine su depolamaları talebinde bulundu. Abadan halkı taşıma su temininde sıkıntı yaşarken ilave olarak ücret vermek zorundadır. Abadan Milletvekili Amir Kabi, yaşanan su sıkıntısının kötü bir zamanda olduğunu ve aşırı sıcaklıkların yaşandığı bir dönemde insanlara tuzlu su satıyoruz açıklamasında bulundu. Ayrıca bu sıkıntılı zamanda insanlardan su parası alınmamasını talep etti. Abadan, Hürremşehr, Ahvaz ve Şadgan şehirlerinde son bir aydır içme sularının bulanık, pis kokulu ve tuzlu olduğu belirtiliyor. Abadan Milletvekili Celil Muhtar, 30’un üzerinde köyde içme suyu sıkıntısının yaşandığını belirtti. Huzistan Atık Su Müdürü Sadık Hakiki Pur temin edilen sudaki tuz oranının standartların çok üzerinde olduğunu söyledi.

Isfahan’da 14 Bin Mahkum

Isfahan Başsavcısı Ahmed Hosrevi Vefa, Isfahan hapishanelerinde yaklaşık 14 bin mahkumun bulunduğunu ve mahkumların %48’inin narkotik suçlardan dolayı hapis yattığını belirtti. Bu suçluların %22’sinin hırsızlık, %10’unun kişiye karşı işlenen suçlardan dolayı ve %8’inin de mali suçlar sebebiyle mahkum edildiğini açıkladı. Ayrıca Isfahan hapishanelerindeki mahkumların %98’i erkek ve %2’sinin de kadın olduğu bildirildi.

3 Milyona Yakın Uyuşturucu Bağımlısı

İran Narkotik Şube Müdürlüğünden yapılan açıklamada resmî rakamlara göre İran’da 2 milyon 800 bin kişinin uyuşturucu kullandığı belirtildi. Narkotik Şube Müdürlüğü Sözcüsü Perviz Efşar uyuşturucu kullanımının istatistiklerinin 2015’te yapılan “Madde Bağımlılığı Değerlendirilmesi” projesi kapsamında tespit edildiğini açıkladı. Perviz Efşar, birçok ülkede sentetik uyuşturucu kullanımının arttığını İran’da ise afyon ve çeşitlerinin kullanımının %65 civarında olduğunu söyledi. İran’da afyondan sonra kristal meth ve kenevir çeşitleri en fazla kullanılan uyuşturucu maddeleridir. Efşar, üniversite öğrencileri arasında 2015 yılında uyuşturucu kullanımının 2011 yılına göre %15 düşüş gösterdiğine inanmaktadır.