Haftalık Basın Özeti 21-27 Ocak 2017 (2-8 Behmen 1395)
İran Türkiye’ye 1.9 Milyar Dolar Tazminat Ödeyecek
Türkiye, İran aleyhine doğalgaz fiyatının yüksek olduğu gerekçesiyle 2012'de açtığı uluslararası tahkim davasını kazandı. Uluslararası Tahkim Mahkemesi, İran'ın Türkiye'ye ihraç ettiği gaz fiyatlarında 2011'den itibaren yüzde 10-15 indirime gitmesi ve tazminat ödemesi yönünde karar aldı. İran Petrol Bakanı Yardımcısı ve Ulusal Gaz Şirketi Genel Müdürü Hamid Rıza Iraki, uluslararası tahkim davasını kazanan Türkiye'ye ihraç edilen doğalgaz fiyatında yüzde 13,3 indirim yapılacağını ve yaklaşık 1,9 milyar dolar da tazminat ödeneceğini belirtti.
Astana Görüşmelerinde Ortaya Çıkan Tablo
Türkiye, Rusya ve İran öncülüğünde Kazakistan'ın başkenti Astana’da gerçekleşen toplantıda, rejim ile muhalefet temsilcileri arasında sert tartışmalar yaşandı. Görüşmelerde, Suriye’nin seküler yapısına değinildi ve Suriye Anayasasının 3. maddesinde yer alan devlet başkanının Müslüman olması şartı ve yasamanın temel kaynağı şeriattır ibaresi müzakere taslağında yer almadı. Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda taraflar anlaştı. Böylece Türkiye açısından Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması önemli bir kazanımken PYD görüşmelerden dışlanmış oldu.
Merkez Bankaları Arasında Görüşme
Başta yerel para birimleri ile ticaret olmak üzere İran ve Türkiye arasında ticari ve finansal ilişkilerin geliştirilmesini kolaylaştırmak için iki ülkenin finans sistemlerinin bazı alanlarda uyumlaştırılması gerekiyor. İran Merkez Bankası Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Hasan Yagubi ve Türkiye Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Mehmet Taşkesen başkanlığında bir araya gelen heyetler, yapılan görüşmeler sonucunda iki merkez bankası arasında bu uyumlaştırmanın sağlanmasına yönelik atılacak adımlara yönelik çerçeveyi çizen bir protokol imzalandı. Protokol; ticaretin yerli para ile yapılması, iki ülke bankalarının sistemlerinin birbiri ile bağlanması ve kredi kartlarının her iki ülkede kullanılmasını sağlayacak altyapının oluşturulması gibi ana başlıkları içeriyor. Bu protokolün içinin doldurulması ve oluşabilecek pürüzlerin çözülmesi için taraflar üçer aylık periyotlarla bir araya geleceklerini belirttiler.
İran’a Silah Sevkiyatı Yapıldığı İddiaları
Ukrayna güvenlik yetkilileri Kiev'in Zulyany Havaalanı’nda İran'a giden bir uçakta silah taşındığını tespit etti. Uçakta Fagot tanksavar füze sistemi ve yedek uçak parçaları bulundu. Ancak İran Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada bu iddialar kesin bir dil ile reddedildi. Büyükelçilik tarafından yayımlanan bildiride yalan haberler yayımlanmasının İran ve Ukrayna arasındaki iş birliğinin artmasına engel teşkil eden bir girişim olarak nitelendirildi.
Kuveyt Dışişleri Bakanının İran Ziyareti
Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Sabah el Halah el Sabah, Tahran'da Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Dışişleri Bakanı Cevat Zarif ile görüştü. İki taraftan yapılan ortak açıklamada bölgesel ve uluslararası gelişmelerin ele alındığı ifade edildi. Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’ ''İran’ın komşu ülkelerle sorunlarını şeffaf bir şekilde halletmesi öncelikli dış politikamızdır'' diyerek İran ve Körfez ülkeleri arasında uzlaşma mesajı verdi. Kuveyt kamuoyunda bakanın İran ziyareti, İran-Körfez ilişkilerinde yeni bir sayfa mı açılıyor şeklinde yorumlandı.
İran Yolsuzluk Algısı Endeksinde Gerilerde
Uluslararası Şeffaflık Örgütü ya da “Transparency International” küresel ölçekte 2016 yılı için hazırladığı “Yolsuzluk Algı Endeksi” istatistiklerini 25 Ocak 2017’de yayımladı. Bu endekste 90 puan ile Danimarka yolsuzluk bakımından sicili “en temiz” ülke. Araştırma 176 ülkeyi kapsıyor. İran 176 ülke arasında 29 puan ile 131. sırada yer aldı. Türkiye ise 41 puan ile 75. sırada.
Nükleer Anlaşmanın Kazananı: Kamu Müesseseleri
Ocak 2016’da yürürlüğe giren Nükleer Anlaşma sonrasında İran’da ekonomik sistemin devletçi çizgisinden sapmadığı gözlemleniyor. Başta ABD olmak üzere Avrupa ülkelerinin Nükleer Anlaşma sonrasında İran’da özel sektörün gelişeceğini ve böylece müesses nizama ait aktörlerin nispi anlamda ekonomik güçlerinin azalacağını umuyorlardı. Aradan geçen bir yıldan fazla sürede ortaya çıkan durum bunun tersini işaret ediyor. Yabancı yatırımcılar genelde bir ülkede büyük ihalelere girerken yerli ortaklar bulurlar ve bu ihalelere bir ortaklık/konsorsiyum olarak katılırlar. Bu oldukça normal bir durumdur. Nükleer Anlaşma sürecinde (yaklaşık son 18 ayda) İran’da büyük ölçekli ve toplam değeri 80 milyar doları bulan 110 civarında yatırım projesi için ihaleye gidilmiştir. Bu ihalelere çok sayıda yerli ve yabancı ortaklık/konsorsiyum teklif verdi. İhale sonuçları aslında çok da şaşırtıcı değil. Kamu şirketlerinin içinde bulunduğu konsorsiyumlar/ortaklıklar bu ihalelerin hemen hemen tamamını kazanmışlar. İran özel sektörü ihaleleri kazanma bakımından başarısız. Net rakam verecek olursak: 110 ihaleden 90 adeti doğrudan ya da dolaylı bir şekilde kamu şirketlerinin içinde bulunduğu konsorsiyumlar tarafından alınmış. Devrim Muhafızları ile doğrudan ya da dolaylı ilişkisi bulunan şirketlerin bu ihaleleri kazanma şansının daha yüksek olduğu gözlemleniyor. Nükleer Anlaşmaya bazı kesimler her ne kadar sıcak bakmıyor şeklinde bir hava yaratılsa da bu kesimler anlaşmanın neden olduğu pastadan en büyük payı alıyorlar. İran özel sektörü Nükleer Anlaşmanın neden olduğu ekonomik refah artışından faydalanmışa benzemiyor.
İslami Azad Üniversitesi’ne Yeni Atama
Devrim Rehberi Ali Hamenei geçtiğimiz haftalarda vefat eden Haşimi Rafsancani’den boşalan İslami Azad Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı koltuğuna Dr. Ali Ekber Velayeti’yi atadı. Ali Ekber Velayeti ayrıca Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi bünyesindeki Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanlığını da yürütmektedir. Bu atamanın yanı sıra geçtiğimiz günlerde de Stratejik Araştırmalar Merkezinde Rafsancani’nin danışmanlarının ofislerinin kapatılması Rafsacani’ye yakın kişilerin sistem içerisinden tasfiye edilmeye başladığı anlamına gelmektedir.
Merziye Vahit Destcerdi Adaylığına İlişkin İddiaları Yalanladı
İslam Devrimi Halk Cephesi’nin kurucu heyeti üyesi olan Merziye Vahit Destcerdi, 19 Mayıs 2017 tarihinde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacağı yönünde son günlerde basında çıkan haberleri yalanladı. Kadın Komitesi toplantısında konuşan Destcerdi, seçimlerde aday olacağı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını ve Kurucu Heyet Üyesinin cumhurbaşkanlığına aday olmaması gerektiğini söyledi. Destcerdi, Ahmedinejad hükümetinde 2009-2012 yılları arasında Sağlık Bakanlığı yapmış ve cumhurbaşkanı ile yaşadığı birtakım anlaşmazlıklar nedeniyle görevden alınmıştı.
Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Rafsancani’nin Ardından İlk Kez Toplandı
Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Denetleme Komisyonu, Haşimi Rafsancani’nin ölümünün ardından 22 Ocak Pazar günü ilk toplantısını gerçekleştirdi. Sekreter Muhsin Rızai’nin başkanlığında toplanan konsey, 27 yıllık tarihinde Rafsancani’nin yer almadığı ilk toplantısını yapmış oldu. Çoğunlukla Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Denetleme Komisyonu üyelerinin yer aldığı toplantıda Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Genel Sekreterliği bünyesindeki Denetleme Komisyonu, İslami Şura Meclisi’nin Altıncı Kalkınma Programını incelerken, Düzenin Genel Politikalarına aykırı düzenlemeleri içeren raporu ele aldı. İncelemeye konu olan kırk yedi maddeden beşi genel politikalara aykırı bulundu.
Ekonomi Bakanı’ndan Önemli Açıklamalar
Ekonomi Bakanı Ali Tayyip Niya Şark gazetesine verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Babek Zencani dosyası hakkında da konuşan Tayyip Niya, bankalara Zencani’den daha fazla borcu olanların bulunduğunu söyledi. Tayyip Niya, Merkez Bankası’nın borçlular listesi hazırladığını ve ilk sıralarda İran tarihinde en büyük yolsuzluğu yapan kişi olarak bilinen Emir Mansur Hüsrevi ve Rüstemi Safa’nın olduğunu ifade etti. Emir Hüsrevi şirket aracılığı ile ülke ekonomisine zarar vererek yolsuzluk yapmak, yasadışı yollarla kredi almak, kara para aklamak ve rüşvet alıp vermek suçlamalarıyla çıkarıldığı mahkemece idama mahkûm edilmişti. Milli Gaz Şirketi müteahhitlerinden biri olan Rüstemi Safa ise fazla kredi alabilmek için rüşvet vermek ve banka sistemindeki fonlarda yasadışı dolaşımda bulunmak gibi. suçlardan 2009 yılında tutuklanmıştı. Tayyip Niya ayrıca önümüzdeki dönemde yeni kabinede görev almayacağını açıkladı.
Hüseyin Sübhani Niya’dan Muhafazakarlara Uyarılar
İmam ve Rehberlik Çizgisini İzleyenler Cephesi Üyesi Hüseyin Sübhani Niya önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhafazakarların takınacağı tavra ilişkin açıklamalar yaptı. Muhafazakarların içinde herkesin kendisini sorun çözücü olarak gördüğünü belirten Subhani Niya, gelecek seçimde sonuca ulaşabilmeleri için ayrılıkları bir kenara bırakıp kendi aralarında birliği sağlamaları ve tek adayda hemfikir olmaları gerektiğini söyledi. Birlik sağlayamamaları durumunda mevcut durumun değişmeyeceğinin altını çizen Sübhani Niya ‘mümin aynı delikten iki defa ısırılmaz’ hadisi şerifini hatırlattı. Said Celili’nin aday olması durumunda Ruhani’nin elinin güçleneceği yönündeki düşüncelere katıldığını belirten Sübhani Niya, bunun muhafazakarlar arasında yaygın bir hassasiyet olduğunu ve uygun bir alternatif çıkarılamaması durumunda bu öngörünün gerçekleşebileceğini vurguladı.
Taha Haşimi’nin Yolsuzluk Davası Sürüyor
Yargı Başkan Yardımcısı Muhsin Ejei katıldığı bir programda yolsuzluklar konusunda değerlendirmede bulundu. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Çevre Koruma Kurumu Başkanı olan Masume İbtikar’ın oğlu Taha Haşimi’nin dosyasına değinen Ejei, Haşimi’nin karşılıksız çek vermek suçundan mahkemeye celp kararının onaylandığını belirtti. İbtikar ise sosyal medya hesabından yayımladığı açıklamada ‘oğlum Taha kendisini tehdit eden aç gözlü ortağıyla mahkemelik oldu. Ancak celp kararı iptal edildi ve beraat etti. Şu anda yargı süreci devam etmektedir ve oğlumun dosyası şahsi bir dosyadır hırsızlıkla ilgili değildir” diye yazdı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Taha Haşimi’nin avukatı Meryem Kişaverz adliyeden üç şubenin müvekkilinden şikayetçi olduğunu ve üçünün de yargıya farklı adresler verdiğini söyledi. Bu yüzden olaydan haberi olmayan Haşimi’nin gıyabında celp kararının çıkarıldığını belirten Kişaverz, Haşimi’nin olayı anlar anlamaz hakkında verilen karara itiraz ettiğini ifade etti. Yüce Divan ve mahkemede verilen kararların iptal edildiğini hatırlatan Kişaverz dosyanın şu anda adli makamlarda incelenmekte olduğunu da sözlerine ekledi.
Tahran Belediye Başkanı ve İçişleri Bakanı Meclise Çağırıldı
Geçtiğimiz hafta çöken Plasko İş Merkezinin çöküş nedenine ilişkin incelemeler devam ediyor. Olayı ayrıntılı bir şekilde incelemek için Meclis’te özel bir denetleme komitesi kuruldu. Plasko hadisesi Tahran Belediyesinin ihmallerinin denetlenmesi yönündeki çağrıları güçlendirdi. Meclis Başkanlık Divanı Sözcüsü Behram Nimeti 29 Ocak Pazar günü Tahran Belediye Başkanı Muhammet Bakır Kalibaf ve İçişleri Bakanı Abdul Rıza Fazli Rahmani’nin katılımıyla Meclis’te açık oturum düzenleneceğini açıkladı. Nimeti, söz konusu iki ismin Plasko hadisesiyle ilgili Meclise sunacakları raporların yanı sıra Meclis İnşaat Komisyonu’nun da kendi raporunu hazırlayacağını ifade etti. Sosyal medyada Tahran Belediye Başkanı Muhammet Bakır Kalibaf’ın istifa etmesi yönünde çağrılar yapılmış olsa da bazı kesimler Plasko İş Merkezinin çeşitli nedenlerden dolayı çöktüğünü ve olayın yalnızca bir kişiye mal edilemeyeceğini düşünmektedir.
Muhammet Rıza Arif Seçimlerde Ruhani’yi Destekleyeceğini Açıkladı
Tahran Milletvekili ve Ümid Fraksiyonu ve Reformcu Siyaset Yüksek Konsey Başkanı olan Muhammed Rıza Arif, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda açıklamalarda bulundu. Muhafazakarların Hasan Ruhani’nin karşısına rakip olarak çıkartmak istedikleri Arif, beklentilerin aksine Ruhani’den vazgeçmeyeceklerini ve onu desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Arif’e göre önümüzdeki seçim sürecinde reformistlerin, 2013 seçimlerinde yaptıkları gibi reform söylemlerini sürdürmesi gerekmektedir.
“İran Gücünü Bölgenin İstikrar ve Güvenliğini Korumak İçin Kullanmaktadır”
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani 25 Ocak Çarşamba günü Kuveyt Emirinin özel temsilcisi olarak İran’a gelen Kuveyt Dışişleri Bakanı Sabah Halid el-Hamad es-Sabah ile görüştü. Basra Körfezi ülkeleri adına Kuveyt Emirinin göndermiş olduğu mesajı iletmek için Tahran’a gelen es-Sabah ile gerçekleştirdiği görüşmede Ruhani, devrimden sonra düşmanların İran’a saldırmasına rağmen İran’ın hiçbir ülkeye saldırmadığını öne sürdü. Ruhani, İran’ın bölgede her türlü saldırı ve terör eylemi karşısında en önemli set olarak kendi rolünü ispat ettiğini de iddia etti. İran Cumhurbaşkanı, Orta Doğu’da istikrar ve güvenliğin yalnızca ülkeler arasında, özellikle de komşu ülkeler arasında, iş birliği, dostluk ve diyalogla sağlanabileceğini vurguladı. İran’ın bölgedeki ülkelere terörizmle mücadele konusunda verdiği desteğe de değinen Ruhani, İran’ın gücünün her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını savunmaya ve komşularını korumaya yönelik olduğunu söyledi.
Yılda 100 Binden Fazla İranlı Kansere Yakalanıyor
Sağlık Bakan Vekili İreç Harirçi, dünya ortalamasının altında olmasına rağmen yılda 100 binden fazla İranlının çeşitli kanser türlerine yakalandığını ve bunun artış göstermekte olduğunu söyledi. Yetkililer, yaşlılığın, çevreye bağlı faktörlerin ve yaşam tarzının İran’da kanser hastalığının artmasına sebep olduğunu açıklamaktadır.
İran’da Kadın İşsiz Sayısı Artıyor
İran’da Kadın ve Aileden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Şahinduht Mevlaverdi, 2015 yılında İran’da 10.574.000 kızın yaşadığını ve bunun İran’daki kadın nüfusun %27,1’ni teşkil ettiğini, kızlarda işsizlik oranın yüksek olmasından dolayı, öğrenim gören kızların sayısının artığını ve öğrenime yönelen kızların erkelerden daha fazla olduğunu açıkladı. Ayrıca İranlı yetkililer, İran polis istatistiklerine göre, 2012 yılından itibaren uyuşturucu bağımlısı kızların sayısında belirgin bir artış olduğunu, İran’da aile olgusunun zayıfladığını, evlilik olgusunun değiştiğini, evlilik yaşının ertelendiğini ve boşanmaların arttığını ve 1986’dan 2011 yılına kadar yapılan nüfus sayımlarında evli kadınların sayısında %10,5 oranında azalma olduğunu dile getirmektedirler. Yetkililerin açıklamalarına göre, İran’da sosyal ve cinsel adaletin olmaması genç kadınları birçok sorunla karşı karşıya getirmektedir. Dolayısıyla İran’da genç kadınların en büyük probleminin işsizlik, enflasyon, fakirlik, uyuşturucu ve benzeri olgular olduğu anlaşılmaktadır.
Yılda 200 Binden Fazla Düşük
Sağlık, Tedavi ve Tıp Öğretimi Bakanlığı Toplum, Aile ve Okul Sağlığı Genel Müdürü Dr. Muhammed İsmail Motlak, İran’da yılda yaklaşık 1.750.000 kadının hamile kaldığını ve bunlardan yaklaşık 200 bininin düşük yaptığını açıkladı. Enfeksiyonlar, depresyon ve rahim hastalıkları düşüklerin büyük sebebi olarak görülmekte. Çocuk düşüren kadınların çoğunluğu depresyona girmekte, hastanelerde psikolojik tedavi altında tutulmakta. Yetkililerin açıklamalarından İran’da yoksulluğa, uyuşturucu bağımlılığına ve cinsel yollarla bulaşan hastalıklara ek olarak evden kovulmalar, eğitim öğretim sorunları ve ailelerin çocuklara kötü davranması, gelecek 20 yılda da devam edecek sosyal ve psikolojik problemler olarak anlaşılmaktadır.
Pratisyen Doktorların Yarısı İşsiz
İran Pratisyen Doktorlar Derneği Başkanı Abbas Kamyabi, pratisyen doktorların yarısının işsiz olduğunu veya kendi alanında çalışmadıklarını söyledi. Sağlık sistemi yönetiminin önemli olduğu ve bu alanda İran’ın gelişmekte olan, hata bazı geri kalmış ülkelerden bile geride olduğu, bu sağlık yönetimi alanındaki geri kalmışlığın önüne geçebilmek için acilen aile hekimliği konusundaki kanunların iyileştirilmesi gerektiğini dile getirdi.
İran Refah Örgütü’nde Mali Sıkıntılar
Devlet Refah Teşkilatı Rehabilitasyon İşleri Muavini Hüseyin Nahvi Nejad, İran Refah örgütünün mali açıdan çok zayıf durumda olduğunu ve ihtiyaç sahibi en az 200 bin kişinin daha koruma altına alınması gerektiğini açıkladı. İran’da 100 bin ruh hastasının Refah Kurumunun koruması altında olduğu belirtilen açıklamada, halktan ve iletişim araçlarından yardım bekledikleri belirtildi. 5 bin tanımlanamayan engelliyi ve 15 bin tanımlanamayan hastayı da koruması altında tutan İran Refah Kurumuna, yaklaşık 1.400.000 ihtiyaç sahibi nitelikli hastanın müracaat ettiği söyleniyor.