13-19 Mordad 1397
Haftalık Basın Özeti 4-10 Ağustos 2018
Meclis Çalışma Bakanından Güven Oyunu Geri Aldı
Çalışma ve Sosyal Refah Bakanı Ali Rabii hakkında gensoru görüşmeleri 8 Ağustos Çarşamba günü mecliste gerçekleşen genel oturumda yapıldı. Meclis bakana güvenoyunun devam etmesi için yapılan oylamada toplam 243 oydan 129 olumsuz, 111 olumlu ve 3 çekimser oyla görevine devam etmesine hayır dedi. Görüşmelere damga vuran ise bakan ve muhalif milletvekillerinin karşılıklı olarak birbirine ağır yolsuzluk ithamlarında bulunması oldu. Kendisine yönelik mecliste gensoru açılmasını bir siyasi hesaplaşma olarak değerlendiren Rebii daha sonra Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Meclis Başkanı Ali Laricani’nin kendisine haksızlık yaptığını ima etti. Hükümetin ekonomi kadrolarında bazı değişiklerin yapılması geçtiğimiz aylardan beri muhafazakarlar tarafından dillendirilen ve son haftalarda kuvvetlenen bir ihtimaldi.
DMO’dan Basra Körfezinde Tatbikat
Devrim Muhafızları Sözcüsü Tuğgeneral Ramazan Şerif 5 Ağustos’ta yaptığı açıklamada Devrim Muhafızları Ordusunun bir önceki haftada Basra Körfezinde tatbikat gerçekleştirdiği yönündeki haberleri doğruladı. Şerif ayrıca bu tatbikatın Basra Körfezi ve bu körfezdeki stratejik Hürmüz boğazının ‘güvenliğini korumak’ amacıyla yapıldığını ve tatbikatın ‘daha önce planlanmış yıllık tatbikat programı çerçevesinde’ gerçekleştiğini ifade etti. Daha önce ABD’li bazı yetkililer DMO’nun Körfez’de onlarca hızlı savaş botuyla tatbikata hazırlandığını söyleyerek İran’ın Körfezdeki faaliyetlerinden duydukları endişelerini dile getirmiş, bu faaliyetleri yakından izlediklerini söylemişlerdi.
Ruhani’den Gündemle ilgili Açıklamalar
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 6 Ağustos Pazartesi günü katıldığı bir canlı yayın programında gündemin sıcak konularına ilişkin soruları yanıtladı. Programda en çok öne çıkan madde kuşkusuz aynı gün ABD Başkanı D. Trump’ın Cumhurbaşkanı Ruhani ile herhangi bir ön koşul olmaksızın görüşebileceği yönündeki açıklamasıydı. Yaklaşık 1.5 süren programda Ruhani, dış siyaset, ekonomi ve iç siyasetle ilgili birçok konuda sorulan soruları yanıtladı.
Hatemi’den Açılım Çağrısı
Eski Cumhurbaşkanı ve Reformist Lider Muhammed Hatemi, eski milletvekilleri ile bir araya geldiği toplantı sonrası ülkenin mevcut sorunlarından çıkışı için önerilerde bulundu. Hatemi mevcut durumun ortaya çıkmasında kendilerinin de payının olduğunu ifade ederek bundan dolayı halktan özür dilediklerini bildirdi. Hatemi ayrıca ülkenin yapısal sorunlarından kurtulmak için reformun kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek siyasi tutukluları özgür bırakma, genel af ilanı, adli davalarda mahkemelerin halktan oluşan jüri heyetlerle yapılması, açık ve özgür siyasi alana izin verilmesi gibi bazı önerileri dile getirerek yetkililere çağrıda bulundu.
Merkez Bankası Genel Müdür Yardımcısı Tutuklandı
Yargı Başkan Birinci Yardımcısı Gulam-Hüseyin Muhsin Ejei 5 Ağustos’ta yaptığı açıklamada ‘Ülkenin para ve döviz sisteminde bozgunculuk’ dosyası ile ilgili Merkez Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ahmed Irakçi’nin tutuklanarak mahkemeye sevk edildiğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Abbas Irakçi’nin kardeşi olan Ahmed Irakçi, son aylarda döviz kuru ile ilgili yaşanan sorunlardan sorumlu isimler arasında gösterilerek muhafazakârlar tarafından eleştirilerin hedefi olmuştu.
Çin ve Almanya’nın Trump’ın Açıklamalarına Tepki
Çin ve Almanya, ABD Başkanı Donald Trump’ın “İran ile ticari ilişkilerine devam eden devletler ve şirketler ABD pazarından mahrum kalacaklar” açıklamasına karşılık İran ile ticari ilişkilerini sürdürecekleri mesajını verdiler. Çin Dışişleri Bakanı 8 Ağustos Çarşamba günü yaptığı açıklamada “Çin her zaman tek taraflı yaptırımlara ve başka ülkelerin işlerine karşı müdahalelere karşı durmuştur. İran ile iş birliğimiz açık, şeffaf, rasyonel, adil ve yasaldır. Hiçbir surette BM kararlarını ihlal etmemektedir” sözlerinin altını çizdi. Almanya tarafından gelen açıklamada ise “ABD’nin bu tür yaptırımlar uygularken AB’nin çıkarlarını da hesaba katması gerektiği” vurgulandı. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da yine çarşamba günü yaptığı açıklamada “Donald Trump’ın İran’a yeniden yaptırım uygulaması Ortadoğu’yu eskisinden daha da istikrarsızlaştırabilir ve bölgedeki radikal güçleri güçlendirebilir” sözlerini beyan etti. Alman Bakan ayrıca “Biz bu anlaşmayı ayakta tutmak için savaşıyoruz. Çünkü bu anlaşma hedeflerimizin gerçekleşmesine, bölgede güvenliğin ve şeffaflığın tesis edilmesine olanak veriyor” ifadelerini kullandı.
Guiseppe Conte’nin Yeni Yaptırımlara Dair Açıklamaları
İtalya Cumhurbaşkanı Guiseppe Conte “İtalya’nın İran’a karşı daha kati bir tutum takınacağını” beyan etti. İtalyan Cumhurbaşkanı bu doğrultuda ABD Başkanı Donald Trump’tan İran’ın nükleer programı ile alakalı istihbarat talep etti. Conte gazetecilerden bu sözleri ile alakalı gelen soruya dair “Ben eğer nükleer anlaşma bir verimlilik sağlayamadığı kanıtlanırsa, daha kararlı bir tutum takınacağız açıklamasını yaptım” beyanında bulundu. Guiseppe Conte “Biz enformasyonun sağlanmasını bekliyoruz ve bunu AB ülkeleri ile değerlendireceğiz” açıklamalarını sözlerine ekledi. İtalyan Cumhurbaşkanı İran ile ticari ilişkiler yürüten İtalyan şirketler için durumu ile alakalı olarak İtalya’nın büyük hassasiyet gösterdiğini sözlerine ekleyerek, şu ana kadarki ABD yaptırımlarının bu duruma tesir ettiğini de vurguladı. İran ve İtalya’nın istatistik kurumlarına göre, İtalya ve İran’ın ticaret hacmi 2017 yılı itibariyle 1,7 milyar dolar civarında seyretmekteydi. Bunun yanında İtalya’nın İran’dan ithal ettiği ana ithalat ürününü ise yıllık 3,4 milyar dolar ile ham petrol oluşturmaktadır.
Trump: İran İle Ticaret Yapan ABD İle Yapamayacak
ABD Başkanı Donald Trump 6 Ağustos Pazartesi günü Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “İran ile ticaret yapanların ABD ile ticaret yapamayacağını” beyan etti. Bilindiği üzere ABD Hazine Bakanlığı İran’a uygulanacak yeni yaptırımlar iki aşamalı olarak sürdürmek istiyor. Yaptırımların ikinci aşaması ise İran petrol endüstrisini hedef alacak. Bu doğrultuda ABD’li makamlar ikinci yaptırımların başlangıç tarihi olan 4 Kasım 2018’e kadar İran’ın petrol ihracatını sıfıra indirmeyi hedeflediklerini beyan ediyorlar.
Zarif: Bildiğim Kadarıyla İran ve ABD Arasında Bir Müzakere Yok
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif 8 Ağustos Çarşamba günü İranlı bir gazeteye verdiği mülakatta, yaşanan süreçte İran ve ABD arasında bir diyalog kurulmadığını belirtti. Son zamanlarda aracı ülkeler vasıtasıyla İran ve ABD makamlarının görüşme yaptıkları bazı kaynaklar tarafından beyan edilmişti. Muhammed Cevad Zarif bununla ilgili olarak “Eğer İran ve ABD arasında bir görüşme olmuş ise ben bunu bilmiyorum” açıklamasında bulundu. Zarif sözlerini “ABD ile görüşme durumu bir tabu değil ancak sorun güven problemi. ABD’liler yıllar içerisinde yarattıkları güvensizliği nasıl telafi edeceklerini göstermeliler” diyerek sözlerini sürdürdü. İranlı Bakan ayrıca “Umman ve İsviçre gibi ülkelerden İran ve ABD arasında arabuluculuk yapma önerileri geldiğini ve bu tür önerilerin doğal olduğunu” sözlerine ekledi.
İran Trump’ın Tehditlerine Rağmen Petrol Satışını Sürdürecek
İran, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ile ticaret yapan ülkelere yönelik açıklamalarına karşı duracağını açıkladı. 8 Ağustos Çarşamba günü İran devlet televizyonuna verdiği mülakatta Hasan Ruhani “Eğer ABD’liler kafalarında basit ve imkânsız fikirler taşıyorlarsa, bunun sonuçlarını da öğrenmek zorundalar. İran’ın petrol ihraç etmeyeceğini ve başkalarının bunu ithal etmeyeceğini düşünemezler” açıklamasında bulundu. Ruhani aynı gün Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Ri Yong-ho ile Tahran’da gerçekleştirdiği görüşmesinde ABD’yi “taahhütlerine uymayan güvenilmez bir ülke” olarak niteledi ve Kuzey Kore’yi bu konuda uyardı. Kuzey Koreli Bakan ise İran’a uygulanan yaptırımları uluslararası normlara ters uygunsuz bir hareket” olarak tanımladı.
AB İran Nükleer Anlaşması’nı Korumaya Kararlı
6 Ağustos Pazartesi günü İran’a uygulanacak yeni ABD yaptırımların yürürlüğe girerken AB İran’ın petrol ve gaz ihracatını koruma altına almayı sürdüreceğini açıkladı. 6 Ağustos Pazartesi günü AB Dış İlişkiler Şefi Federica Mogherini ve Fransa, Almanya ve İngiltere dışişleri bakanlarının yayınladığı ortak bildiride efektif finansal kanallar kullanılarak İran’ın devam eden petrol ve gaz ihracatının güvence altına alınacağı açıklandı. Bildiride ayrıca nükleer “anlaşmayı muhafaza etmenin uluslararası anlaşmalara ve güvenliğe karşı saygısı meselesi” olduğu vurgulandı.
İsviçre’nin Yeni Yaptırımlara Dair Açıklamaları
İsviçre Hükümeti, bazı İsviçreli kuruluşların İran ile ticari ilişkilerini durdurmalarına ve yeni ABD yaptırımlarına rağmen, İsviçreli şirketlere İran ile ticari ilişkilerini sürdürme çağrısı yaptı. İsviçre Ekonomi Bakanı “ABD’nin İran’a yaptırım kararı İsviçre’nin İran ile alakalı yasal statüsünde herhangi bir değişime neden olmayacak” açıklamasında bulundu. İsviçreli Bakan bunun yanında “İsviçre İran ile var olan ekonomik çıkarlarını koruyacak ancak şirketlere de yeni koşullara tek bir yönde reaksiyon göstermeleri için zorlama yapamaz” sözlerini de açıklamalarına ekledi. ABD’nin nükleer anlaşmadan çıkmasından sonra bazı İsviçreli şirketler İran pazarından çekilmişlerdi. Diğer bir İsviçre şirketi olan Nestle de İran ile süren faaliyetlerinin ABD yaptırımları ile doğrudan alakalı olmadığını açıklamıştı.
Türkiye ve Çin: İran İle Sahip Olduğumuz Yasal Ticari İlişkileri Sürdüreceğiz
ABD’nin İran’a yeni yaptırımları uygulamaya geçirmesinden sonra Türkiye ve Çin bu yaptırımları tek taraflı olarak niteleyerek İran ile ticari ilişkilerini sürdüreceklerini açıkladılar. Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Türkiye ve İran arasındaki enerji ticaretinin tamamen yasal olduğunu belirterek “Türkiye İran’dan doğalgaz satın almaya devam edecek” açıklamasında bulundu. Çin de aynı şekilde İran ile ticari ilişkilerinin hiçbir BM kararını ihlal etmediğini vurguladı.
ABD- İran Arasındaki Ticarette Gelişme
ABD’nin 2018’in ilk yarısında İran’a yaklaşık 60 milyon dolar değerinde ihracat yaptığı ve geçen yılın aynı dönemine göre %50’den fazla olduğu tahmin edilmektedir. Buna karşılık İran’ın ABD’ye ihracatında ise düşüş olduğu ve 35 milyon dolara kadar düştüğü görülmektedir. ABD genelde İran’a tarım ve sağlık ürünleri ihraç ederken İran ise ABD’ye halı ve Antep Fıstığı ihraç etmektedir. ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana İran’a yapılan ihracatta pek değişkenlik olmadığı ve beklentilerin aksine İran’ın ABD’ye yaptığı ihracatta artış görülmektedir.
İran Irak Pazarındaki Payını Arttırdı
İran’ın Irak’taki Ticaret Danışmanı Nasır Behzat İran’ın ihracatının %50’den fazlasının Çin’e, BAE’ye ve Irak’a yaptığı söyledi. 1397 yılının başından bu yana İran’dan Irak’a günde yaklaşık 20 milyon dolar değerinde mal ihracat edilmektedir. Behzat, İran’ın Çin’e ihraç ettiği malların ton başına ortalama fiyatının 336 dolar, Birleşik Arap Emirlikleri’ne 456 dolar ve Irak’a 527 dolar olduğunu ekledi.
İran-Azerbaycan Ekonomik İlişkilerinde Gelişme
İran Ulaştırma ve Lojistik Konfederasyonu Genel Sekreteri Mohammad Aigherloo, İran ile Azerbaycan arasındaki ekonomik ilişkileri yürütmek ve geliştirmek için bir merkez kurma kararı için daha önce iki ülkenin ticaret odası tarafından kabul edildiğini belirti. Açıklamaya göre İran ile Azerbaycan arasındaki ticaret şu anda 500 milyon dolar civarında.
Türkiye, İran’dan Doğalgaz Almaya Devam Edecek
Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ABD’nin yaptırımlarına rağmen İran’la iş birliğine devam edeceklerine açıkladı. Doğalgaz ithalatının uzun dönemli bir kontrata dayalı olarak yapıldığına işaret eden Dönmez, “Bu kontratın süresi 2026 yılına kadar ve devam edecek. Yıllık yaklaşık olarak 9,5 milyar metreküp civarında doğalgaz alıyoruz dedi.
İran, ATR’den 5 uçak daha teslim aldı
İran, Fransa ve İtalya’nın ortak uçak üretici şirketi ATR’den sipariş ettiği 20 yolcu uçağının 5’ini daha teslim aldı. Tahran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimî üyeleri (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa) ile Almanya arasında imzalanan nükleer anlaşma sonrasında ATR şirketine “72-600” tipi 20 adet uçak siparişi veren İran Air, şu ana kadar bu uçakların 13 tanesini teslim aldı.
Niyaveran Sarayı’nda Meşrutiyet Sergisi Düzenlendi
İran’da 5 Ağustos 1906’da ilan edilen meşrutiyet rejiminin 112. yıl dönümü anısına Niyaveran Sarayı’nda Meşrutiyet Sergisi’nin açılışı yapıldı. Sergi; İran Meclis Kütüphanesi, Müzesi ve Arşiv Merkezi ile Kent Fotoğrafçıları Derneği, Kasr Müzesi, Azad-i İslami Üniversitesi İmam Humeyni’yi Anma Birimi ve İran Milli Müzeler Konseyi’nin (ICOM) iş birliği ile düzenlendi. Sergide Meşrutiyet dönemine ait fotoğraflar ile o dönemin tarihî olaylarının görsel olarak ziyaretçilere aktarılması amaçlanmaktadır. Meşrutiyet’in ortaya çıkışı ve fikrî zemini, Kanun-i Esasi (Meşrutiyet Anayasası), Meşrutiyet dönemi basın ve yayın hareketleri gibi etkinlikler, serginin üç ana temasını oluşturmaktadır. Sergide Meşrutiyet Fermanı’nın imzalanmasına dair belgeler ve fotoğraflar, Sahibkıraniye Sarayı’nın saklı arşivinden çıkarıldı. Sergide ziyaretçilere sunulan diğer fotoğraflar ise döneme ilgi duyan özel koleksiyonculardan elde edildi. Meşrutiyet Sergisi 12 Ağustos Pazar gününe kadar tarih meraklıları için Niyaveran Sarayı’nın, Talar-i Abi / Mavi Salonunda ziyaretçilerini kabul etmeye devam edecek.
Sergiye ev sahipliği yapan Niyaveran Sarayı, Tahran’ın kuzeydoğusundaki Şemiranat semtinde yer almaktadır. Kacarlar devrine ait olan ve birkaç farklı saray binasını içeren Niyaveran Saray Külliyesi, Pehleviler döneminde Şah Muhammed Rıza’nın yaptırdığı ve ikamet ettiği evi de kapsamaktadır. 1979 yılındaki İslam Devrimi’nden sonra 1982 yılında Kültür ve İslami İrşad Bakanlığı’na devredilen bina 1987 yılında müzeye çevrilmişti.
Kirman’da Sanat Turizmi Geliştirilecek
Kültür ve İslami İrşad Bakanlığı’nın Sanat İşleri Müsteşarlığı’ndan alınan bilgiye göre müsteşarlık ve Kirman Valiliği arasında yapılan bir anlaşma doğrultusunda Kirman’da yer alan Çağdaş Sanatlar Müzesi’ndeki eserlerin bakım ve onarımına karar verildiği bildirildi. Kirman’daki sanat turizminin güçlendirilmesi adına yapılan bu anlaşmaya göre Kirman Valiliği yeni yapılacak Çağdaş Sanatlar Müzesi’nin oluşturulması için Kültür ve İslami İrşad Bakanlığı’nın Sanat İşleri Müsteşarlığı’na dikkate aldığı binaları gösterecek ve Müsteşarlık bunlar arasında uygun görülen bir mekânı müze yapımı için seçecektir. Bunun yanında müzede sergilenecek olan malzemelerin bakım ve onarımı, müzeye gerekli olan nakdî yardımın temini konularında Müsteşarlığın valiliğe yardım konusu da iki kurum arasında varılan mutabakat içerisinde karara bağlanmıştır. Söz konusu kararın verilmesinde müsteşarlığın 4 Mayıs’ta Kirman’a gelerek buradaki Çağdaş Sanatlar Müzesi’ni gezmesi ve müzede sergilenen malzemeyle birlikte müze binasının incelenmesi sonucu hazırlanan rapor etkili olmuştur.
Dehhaki: Farsçanın Yerel Lehçeleri Korunmalı
Tahran Üniversitesi Eski Diller Profesörü Mahmud Caferi Dehhaki, 2 Ağustos Perşembe günü İran Araştırmaları Enstitüsü Şahrud ilçesi şubesinin açılış törenine misafir konuşmacı olarak katıldı. Dehhaki burada yaptığı konuşmada, UNESCO’nun yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan diller listesinde İran’da konuşulan 10 lehçenin var olduğunu hatırlatarak Farsça Enstitüsü ve diğer bilim kuruluşlarının tehlikede olan bu dillerin kurtarılması için faaliyetler icra etmesi gerekliliğini dile getirdi. UNESCO’nun her yıl bütün ülkelerde yok olma tehlikesiyle yüz yüze olan diller veya yerel lehçelere dair listeler hazırladığını belirten Dehhaki, 2018 yılında yayımlanan listede İran’dan da 10 yerel lehçenin yer aldığını açıkladı ve bunlar arasında Simnan Eyaleti’nin Şahrud bölgesinde konuşulan Şahrudi lehçesini örnek gösterdi. Farsçanın gelecekte de yaşaması, yabancı etkilere karşı güçlü ve dünya genelinde revaçta bir dil olması arzu ediliyorsa bu dilin farklı lehçelerinin de korunmasının zorunlu olduğundan söz etti.
Tahran’da ‘Meşrutiyet Tarihi Gezi Güzergahı’
Tahran Belediye Meclisi, Meşrutiyet döneminde rol oynamış önemli şahsiyetlere ve devlet adamlarına ait 34 tarihî konağın yer aldığı Tahran’ın 12 numaralı belediye bölgesinde “Meşrutiyet Turistik Gezi Güzergahı” oluşturulması doğrultusunda bir projeyi gündemine aldı. Söz konusu bölgede 50 tarihî konak yer almaktadır. Bunlar içerisinde Mostevfi u’l-Memalik’in konağı Meşrutiyet döneminin ilk bakanlar kabinesinin toplandığı yerdir. Kavamu’d-devle, Moşiru’d-devle, İttihadiyye, Nasiru’d-devle, Azizu’s-saltana, Eminü’z-zarb, Rıza Han ve Ayetullah Kaşani’nin konakları, bahsedilen 12. bölgede yer alan ve Meşrutiyet tarihinde rol oynamış önemli şahsiyetlere ait konaklardan birkaçını oluşturmaktadır. Tahran’ın önemli tarihî bölgelerinden biri olan bu yerde önemli devlet adamlarının yanında çağdaş İran edebiyatının meşhur şair ve ediplerinin kaldığı evler de bulunmaktadır. Huşeng İbtihac’ın, Pervin İtisami’nin, Ebu’l-Hasan Saba’nın, Celal Al-i Ahmed’in, Sadık Hidayet’in evleri de bölgedeki tarihî evler arasında yer almaktadır. Tarihî yapıların bolluğu nedeniyle Tahran Belediyesi’nin söz konusu 12. bölge üzerinde inceleme başlatarak burada yer alan tarihî mekânların tetkik edilmesi, onarım çalışmalarının başlatılması ve turistlerin Meşrutiyet dönemini hissedecekleri bir gezi güzergahının oluşturulması projesinin teklifinde etkili olduğu görülüyor. Fakat bahsi geçen projenin gerçekleşmesi için bölgedeki bazı tarihi binaların öncelikle devlet kurumlarının elinden alınması gerekiyor, zira Mostevfi u’l-Memalik Konağı hâlihazırda İletişim ve Bilişim Teknolojileri Bakanlığı’nın, Zahiru’d-devle Konağı ise Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kendi mal varlığı içerisinde yer alıyor.
Tokyo’da İran Sinema Haftası
İran Film Haftası, Tokyo Büyükelçiliği Kültür Müsteşarlığı tarafından Tokyo Minatako Belediyesi’nin iş birliği ve Kültürel İşbirlikleri Genel İdaresi Yurtdışında Yaşayan İranlılar Kültür ve İletişim Kurumu’nun desteği ile Tokyo’da başladı. Program, ABD’nin Hiroşima ve Nagazaki şehirlerindeki atom bombası saldırılarının anıldığı Barış ve Kardeşlik Festivali programıyla aynı anda yapılıyor. İran Film Haftası’nda 7 sinema filminin, belgesel ve animasyonun gösterime gireceği açıklandı. Programın açılış töreni 9 Ağustos Perşembe günü yapıldı. Açılış konuşmasını yapan Tokyo Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Hüseyin Divsalar, programın Amerika’nın Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası saldırılarının anıldığı Barış ve Kardeşlik günleri ile aynı tarihlerde yapılmasının önemli olduğunu belirtti. Bunun yanında İran sinemasının İslam Devrimi’nden sonra geçirdiği değişimlere değinen Kültür Müsteşarı, Barış ve Kardeşlik programının temasına atıfta bulunarak devrimden sonra İran sinemasının da barış ve kardeşlik değerlerine önem veren, insani değerleri yücelten ve toplumu irşat eden bir kimlik kazandığını belirtti.
İran Sineması Haftası boyunca her gün bir İran filmi 4 seans olarak perdeye yansıyacak. Fesl-i Nergis / Nergis Mevsimi ve Şarki / Doğulu, bir hafta boyunca Japon izleyiciye sunulacak filmler arasında öne çıkmaktadır.
Fesl-i Nergis / Nergis Mevsimi, Nigar Azerbaycani’nin senaryosunu hazırlayıp yönetmenliğini yaptığı, biri oyuncu diğeri müzik öğretmeni olan ve aynı zamanda taksi şoförlüğü yapan iki kadının başından geçenleri anlatan bir filmdir.
Mesud Tahiri’nin Şarki / Doğulu filmi ise İslam, Kur’an ve tasavvuf hakkında araştırmalar yapan Japon Bilim Adamı Toşihiko İzotso’nun hayatını anlatan belgesel türünde bir eserdir.
Kelanteri: Su Tüketimi, Su Kaynaklarından Daha Fazla
İran Çevre Koruma Dairesi Başkanı İsa Kelanteri, gelecek 50 yıl içerisinde İran’ın su kaynaklarının tamamen tükeneceğine işaret etti. Kelanteri, araştırmalar neticesinde İran’da geçen yıl yağışlarda %25 azalma görüldüğünü ve her geçen gün su kullanımının da arttığını söyledi. İran’da halkın su ihtiyacının mevcut kaynaklarda bulunan su miktarından daha fazla olduğunu ve ne kadar su varsa kullanmak istenildiğini belirtti. Kelanteri son olarak İran halkı açısından gelecek 50 yıl içerisinde daha erken zamanda susuzluk ile karşı karşıya kalınacağı açıklamasında bulundu.
İran Meteoroloji Müdürlüğü Kuraklık ve Kriz Yönetimi Merkezi Başkanı Sadık Ziyayiyan da Tahran ile birlikte diğer yirmi eyaletin de uzun süreli kuraklık ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Son 10 yıl içerisinde İran topraklarının %97’sinin kuraklığa maruz kaldığına dikkat çeken Ziyayiyan, su krizinin bu kuraklığın ana sebeplerinden olduğunu söyledi.
500 Bin Afgan Mülteci Tekrar Ülkelerine Döndü
Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından yapılan açıklamaya göre 500 bin Afgan muhacir İran’dan tekrar ülkelerine döndü. İran riyalinin son haftalarda ABD doları karşısında değer kaybetmesi Afgan vatandaşların İran’dan kendi ülkelerine dönmesinde önemli rol oynadığı belirtiliyor. IOM’nin verilerine göre bu süre zarfında İran’dan 442 binden fazla Afgan ya ülkelerine dönüş yaptı ya da sınır dışı edildi. Geçtiğimiz yıllarda iş bulma umuduyla yasadışı yollarla İran sınırını geçen Afgan mültecilerin Afganistan’a dönüşlerinin ilerleyen zamanlarda da devam edeceği öngörülmektedir