Haftalık Basın Özeti 5-11 Mayıs 2018

Haftalık Basın Özeti 5-11 Mayıs 2018
Haftalık Basın Özeti 5-11 Mayıs 2018 (15-21 Ordibeheşt 1397)
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Trump’ın Kararına Tepkiler

ABD Başkanı Donald Trump’ın 8 Mayıs Salı günü İran’la yapılan nükleer anlaşmadan Amerika’nın çekildiğini açıklamasına İran’dan tepkiler geldi. Trump’ın açıklamalarından sonra basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, “Bugün, İran’ın sözlerine bağlı kaldığı ve Amerika’nın sözünde durmadığı ispatlandı. Nükleer anlaşma artık İran ve diğer beş ülke arasındadır. Eğer bu beş ülkeyle yapılacak olan iş birliğinin İran’ın çıkarlarına olduğu sonucuna ulaşırsak Trump’ın açıklamalarına rağmen anlaşmaya bağlı kalınacaktır. Trump’ın yaptığı psikolojik savaş ve iktisadi baskıdır.” şeklinde tepki gösterdi. Devrim Rehberi Ali Hamenei ise tepkisini “Defalarca ABD’ye güvenilmeyeceğini söyledik. Diğer üç Avrupa ülkesine de güvenim yoktur ve güvenilmemesi gerektiğini söylüyoruz. Eğer anlaşma yapmak istiyorsanız gerçek ve pratik anlamda teminat alınmalıdır yoksa bu şekilde anlaşmaya devam edilemez.” ifadeleriyle dile getirdi. Meclis Başkanı Ali Laricani de “Trump’ın bir dediği diğerini tutmuyor. Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilmesi ABD’nin sözlerinin güvenilmez olduğunu ispatlamıştır. Trump’ın meseleleri çözecek akli yeterliliğe sahip olmadığı gözüküyor. Ülkede ulusal konsensüs ile ABD’ye pişman edici bir cevap vereceğimize inanıyorum.” şeklinde tepkisini ortaya koydu. Trump’ın kararına askeri kanattan da benzer şekilde sert tepkiler geldi.

Meclis’te ABD Bayrağı Yakıldı

Trump’ın nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklamasının ardından 9 Mayıs Çarşamba günü mecliste düzenlenen açık oturumda bazı muhafazakâr milletvekilleri tepkilerini göstermek için kürsüye gelerek Amerika bayrağını ve nükleer anlaşma metnini yaktılar. Kürsüdeki milletvekilleri “Siz nükleer anlaşmayı yaktınız biz de bayrağınızı yakıyoruz” şeklinde bağırdılar. Meclis Başkanvekili Ali Mutahhari ise bayrak yakma olayını kötü bir davranış olarak değerlendirdi. Mutahhari, “Yayımlanan rapora göre Amerikan halkının üçte ikisi zaten Trump’ın kararına karşıdır. Biz ABD bayrağı yakarak Amerikan halkını karşımıza almış oluyoruz.” dedi.

Trump’ın Kararına İlişkin Bildiri Yayımlandı

Ruhani hükümeti Trump’ın nükleer anlaşmadan çıkma kararı almasından sonra olaya ilişkin bir bildiri yayımladı. Bildiride kısaca, “İran, Amerika’nın aksine uluslararası taahhütlerine bağlıydı. Anlaşmaya bağlı kaldığımız Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından teyit edildi. Anlaşmanın diğer üyeleri nükleer anlaşmayı korumak ve taahhütlerini kayıtsız şartsız vaat aşamasından uygulama aşamasına geçirmekle görevlidir. Anlaşmanın maddeleri hiçbir şekilde müzakere konusu değildir. Amerika bölgemizde yanlış politikalar ve müdahalelerle aşırıcılığa, ifrat ve savaşa sebebiyet verdi. Cumhurbaşkanlığı 8 Mayıs Salı günü Dışişleri Bakanına anlaşmanın diğer taraflarından gerekli teminatları almak için gereken adımları incelemek ve sonuç raporunu sunmak görevi verdi. Ayrıca İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanına da ülkenin bilim insanlarının araştırmalarını kullanarak, sınırsız bir şekilde endüstriyel zenginleştirme aşamasına geçmek için tüm hazırlıkları sağlamakla görevlendirilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Amerika Protesto Edildi

11 Mayıs Cuma günü cuma namazından sonra Tahran’da ABD Başkanı Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilme kararı protesto edildi. ABD bayrağı ve temsili anlaşma metninin yakıldığı gösterilerde Amerika, İsrail, İngiltere ve Arabistan aleyhinde sloganlar atıldı.

Terörizmle İlgili İki Tasarı Onaylandı

Meclis’te bulunan 223 milletvekilinin katılımıyla 8 Mayıs Salı günü gerçekleşen oylamada Terör Finansmanıyla Mücadele Kanununda düzeltmeler ön gören tasarının görüşülmesi 129 olumlu, 73 olumsuz ve 7 çekimser oyla kabul edildi. Ayrıca aynı gün 225 milletvekilinin katılımıyla gerçekleşen oylamada Kara Para Aklamayla Mücadele Kanununun da düzeltilmesini ön gören tasarının görüşülmesi 139 olumlu, 55 olumsuz ve 2 çekimser oyla kabul edildi.

Genelkurmay Başkanı’ndan İsrail’e Tehdit

Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri yaptığı konuşmada üstü kapalı olarak İsrail’in Suriye’de İran üslerine yaptığı saldırılara cevap verileceğini belirtti. Yaşanan son olaylar karşısında sessiz kalmayacaklarını belirten Bakıri, “Son yaşanan olaylara henüz cevap vermedik. Bu, saldırıları kabul ettiğimiz veya saldırılar karşısında sessiz kalacağımız anlamına gelmiyor. Vakti gelince gereken cevabı vereceğiz” ifadelerini kullandı.

Sünni Din Adamına Kısıtlamalar

İran’ın önde gelen Sünni din adamlarından Zahidan Cuma İmamı Mevlana Abdülhamit’e şehirden çıkma yasağı getirildi. Cuma hutbesinde kendisinin ve diğer Sünni din adamlarının başka şehirlere gitmesinin engellendiğine işaret eden Abdülhamit, İran’daki bütün etnik ve mezhebi grupların anayasayı kabul ettiğini ve herkesin vatandaşlık hakkına saygı duyulması gerektiğini söyledi. Anayasa’da herkesin eşit olduğunu vurgulayan Abdülhamit, bütün kurum, kuruluş ve yetkililerin anayasaya riayet etmeleri gerektiğini ifade etti. Yurt dışına çıkışını ve Tahran hariç ülke içerisinde başka şehirlere seyahatini yasaklayan kurumları “keyfi uygulamalarda” bulunmakla suçlayan Abdülhamit’in daha önce Katar’a ziyareti engellenmişti.

Zibakelam’ın Nükleer Anlaşma Yorumu

Tahran Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Sadık Zibakelam, ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesini yorumladı. ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin İran’ın, ekonomik yolsuzlukların arttığı Ahmedinejad’ın son dönemine geri dönüşünü hızlandıracağını ileri süren Zibakelam, ayrıca Amerika’nın İsrail ile de çatışma riskini artıracağını söyledi.

Tel Aviv: Trump’ın Nükleer Anlaşma ile İlgili Kararından Haberdar Değiliz

İsrailli yetkililer ABD Başkanı Donald Trump’ın İran Nükleer Anlaşması ile ilgili kararını İsrail’e bildirmediğini söyledi. Netanyahu’nun iddiasına göre İran, son zamanlarda Esed rejimine İsrail’e saldırması için gelişmiş askeri teçhizat sağladı. Doğru zamanda İran ile karşı karşıya gelmekten kaçınan devletlerin daha sonra ağır bedel ödediklerini ifade eden Netanyahu, İsrail’in İran’la herhangi bir gerginlik peşinde olmadığını fakat herhangi bir senaryo için de hazırlanacaklarını açıkladı.

Alman Yetkililer: İran ile Ticari İlişkilerin Seviyesini Azaltmayı Düşünmüyoruz

Alman Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Folker Therayer, İran’a uygulanan yaptırımların azaltılmasının ardından İran ile ikili ekonomik ilişkilerin 2015’ten beri arttığını söyledi. Therayer “İran’la ticari ilişkilerimiz bizim için önemlidir ve İran pazarına olan ilgimizi yineliyoruz" dedi.

Ruhani’den ABD’ye Sert Uyarı: İstediğimiz Kadar Füze ve Silah Depolarız

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD’yi sert bir şekilde uyardı ve ABD’nin anlaşmadan çekilmesi durumunda tarihi bir pişmanlık duyacağını vurguladı. Ruhani, Tahran’ın savunma gücü hakkında kimseyle pazarlık yapmadığını söyledi. Razavi Horasan eyaletinde halka hitap eden Ruhani, İran’ın ihtiyaç duyduğu her türlü silah ve füzeyi depolayacaklarını ve kendi savunma sistemlerine ilişkin kararların kimseyi ilgilendirmediğini söyledi.

“Nükleer Anlaşma Sonrası Silahlanma Yarışı Artar”

Trump’ın nükleer anlaşmaya ilişkin kararı öncesi konuşan Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Al Safadi 8 Mayıs Salı günü yaptığı açıklamada, nükleer silahlar ve diğer kitle imha silahlarına ilişkin siyasi bir çözüm bulunmadığı takdirde Ortadoğu’da ortaya çıkacak olası bir silahlanma yarışı ile ilgili olarak uyarıda bulundu. Safadi, ABD başkanının ne yapacağını bilmediğini, ancak İran’ın bölgedeki “müdahaleciliği” konusunda Arap ülkeleri arasında yaygın bir endişe bulunmasına rağmen İran ile diyaloğa devam edilmesi gerektiğini söyledi.

Kremlin: Nükleer Anlaşmada Herhangi Bir Değişiklik Olumsuz Sonuçlara Yol Açacak

Rusya Cumhurbaşkanlığı Sarayı Sözcüsü Dmitri Peskov, “Vladimir Putin’in Avrupalı ortaklarının pozisyonları stratejik olarak birbirine benziyor ve herkes anlaşmanın ortadan kalkmasına karşı” dedi. Peskov, “İran Nükleer Anlaşması metnindeki herhangi bir değişiklik kaçınılmaz olarak felaketle sonuçlanacak ve Moskova mevcut durumun muhafaza edilmesi için nükleer anlaşmanın korunmasının tek gerçek yol olduğunu vurguluyor” dedi.

Yeni Zelanda Anlaşmayı Hayal Kırıklığı Olarak Değerlendirdi

Trump’ın nükleer anlaşmadan çekileceğini ve yaptırımların yeniden uygulanmaya başlayacağını ilan etmesinin ardından İsrail, Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn bu kararı destekleyen ilk ülkeler oldular. Yeni Zelanda Başbakanı ise Trump’ın bu kararını hayal kırıklığı olarak değerlendirerek anlaşmanın daha istikrarlı ve öngörülebilir bir Ortadoğu için yapılmış olduğunu söyledi. Başbakan Ardern bu konundaki pozisyonunun Merkel, May ve Macron’a daha yakın olduğunu vurguladı.

Şam’ın Güneyinde 8 İranlı Hayatını Kaybetti

8 Mayıs Salı günü Şam’ın güneyindeki Kisweh bölgesinde İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun silah deposuna yapılan saldırıda 8 İranlı hayatını kaybetti. Saldırıyı İsrail’in yaptığına dair iddialar üzerine İsrail tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı.

Mogherini’den Nükleer Anlaşma Açıklaması

Federica Mogherini, AB bloğunun İran Nükleer Anlaşması’nı “muhafaza etmeye kararlı” olduğunu söyledi. Mogherini, ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilme kararını ilan etmesinden kısa bir süre sonra açıklamalarda bulundu. 2015 tarihli anlaşma hakkında, “İran’ın nükleer silah geliştirmediğini garanti eden hedefe ulaşılıyor. Avrupa Birliği bu durumu muhafaza etmeye kararlı” açıklamasında bulundu ve ABD’nin anlaşmadan çekilmesi hakkında da “endişeli” olduğunu dile getirdi. “İran şu ana kadar yaptığı gibi, nükleer anlaşma ile ilgili taahhütlerini uygulamaya devam ettiği sürece, Avrupa Birliği de nükleer anlaşmanın tam ve etkili bir şekilde uygulanmasına bağlı kalmaya devam edecektir” dedi.

Almanya ABD’nin Kararından Endişe Duyduğunu Söyledi

Almanya Trump’ın kararına rağmen anlaşmayı canlı tutmaya çalışacağını açıkladı. Dışişleri Bakanı Heiko Maas televizyonda yayınlanan programda “Ortadoğu ve dünyayı bir bütün olarak daha güvenli kılan bu önemli anlaşmayı canlı tutmaya çalışacağız.” dedi. BM Genel Sekreteri António Guterres de, Trump’ın JCPOA’dan çekilme kararından derinden endişe duyduğunu açıkladı. Guterres, anlaşmaya tamamen uyulması için anlaşmanın geride kalan tüm taraflarına çağrıda bulundu. Sekreter, “Planın uygulanmasına ilişkin tüm kaygıların JCPOA’da tesis edilen mekanizmalar tarafından ele alınması önemlidir. JCPOA ile doğrudan ilgili olmayan hususlar, sözleşmeyi ve sözleşmenin başarılarını muhafaza etmek amacıyla önyargılı olmadan ele alınmalıdır” dedi.

Obama’dan Anlaşmaya Destek Geldi

Obama, Trump’ın kararı için “Bir demokraside, her zaman bir idare ve başka bir idare arasında politikalarda ve önceliklerde değişiklikler olacaktır. Ancak gerçek şu ki, anlaşmanın başarılı olduğu müttefiklerimiz, bağımsız uzmanlarımız ve şu anki ABD Savunma Bakanları tarafından paylaşılan bir görüştür. JCPOA Amerika’nın çıkarınadır” açıklamasında bulundu.

John Bolton: Ek Yaptırımların Uygulanması “Mümkün”

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton gazetecilere verdiği demeçte, İran’a ek ekonomik yaptırımların masadan henüz çıkmadığını söyledi. Bolton, Başkan Trump’ın ABD’nin, İran Nükleer Anlaşması olarak bilinen Ortak Kapsamlı Eylem Planından çekileceğini açıklamasından sonraki demecinde “ek yaptırımların uygulanması mümkün” dedi. Bolton, Trump yönetiminin İran’ı anlaşma öncesindeki duruma kıyasla daha fazla cezalandırmak istediğini belirtti. Trump’ın yardımcısı, Trump’ın JCPOA’dan çekilme kararının askeri harekatın başlangıcı olduğunu düşünenlerin “son derece yanlış” bir düşüncede olduklarını da sözlerine ekledi.

12 Demokrat Senatör Trump’tan Anlaşmayı Muhafaza Etmesini İstedi

Demokrat Senatörler, Başkan Donald Trump’a bir mektup göndererek, İran’la yapılan nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmenin büyük bir “stratejik” hata olduğunu söylediler. Bu mektup, Donald Trump’ın İran’la yapılan nükleer anlaşma konusundaki kararına ilişkin attığı tweetten birkaç saat sonra yayımlandı. İran’a karşı terör örgütlerine yaptığı yardımlara, balistik füze programına, insan hakları ihlallerine ve Tahran’ın istikrarsızlaştırıcı ve yıkıcı faaliyetlerine karşı alınacak tedbirleri desteklemek için geniş ve kapsamlı yaptırımları destekledikleri yazan senatörler, nükleer anlaşmadan çekilmek yerine bütün müttefiklerimiz ile birlikte İran’ın yıkıcı faaliyetlerini engellemenin ve anlaşmanın korunması için çalışmanın gerekliliğini beyan ettiler.

DMO Komutanı Caferi: Amerika’nın Anlaşmadan Çıkışı Bir Bahaneydi

Genelkurmay Başkanı Muhammed Ali Caferi, Amerika’nın anlaşmadan çekilmesi için sunulan uranyum zenginleştirme meselesinin bir bahane olduğunu söyledi. 9 Mayıs Çarşamba günü açıklama yapan Caferi Amerika’nın herhangi bir müzakere için güvenilmez bir ortak olduğunu ve anlaşmanın kapasitesini geliştirmek için birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Devrim Muhafızları Genel Komutanı aynı zamanda Avrupa’nın, Amerika ve İran arasında seçim yapmak isterse Amerika’yı seçebileceğini çünkü onların ABD’ye bağımlı olduklarını, bağımsız ve özgürce karar veremediklerini de sözlerine ekledi. Genelkurmay Başkanı açıklamasının sonunda “şu andan itibaren, silahlı kuvvetlerin savunma kapasitesinin iyileştirilmesine daha fazla dikkat edilmelidir” dedi.

Körfez İşbirliği Konseyi Trump’ın Kararını Memnuniyetle Karşıladı

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Abdullatif Ez-Zeyyani ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilme kararını ve İran’a karşı Amerikan ekonomik yaptırımlarını yeniden uygulama kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Ez-Zeyyani Trump’ın kararını “cesur ve Ortadoğu’nun silahsızlanması için önemli bir çaba” olarak değerlendirdi. Ayrıca İran’ı bölgede düşmanca politikalar yürütmek, diğer ülkelerin içişlerine karışmak ve terörist gruplara yardım etmek ile suçlayan Ez-Zeyyani uluslararası yasa ve anlaşmaları ihlal eden İran’ın bölgede tehlike yarattığını iddia etti.

Merkel: Anlaşmanın Korunması için Elimizden Geleni Yaparız

Trump’ın kararına tepki gösteren Almanya Başbakanı Angela Merkel İran’ın nükleer anlaşmaya bugüne kadar bağlı kaldığını ifade etti. Merkel konuşmasının devamında Avrupa’nın Suriye krizinin çözümünde de daha etkin bir rol oynaması gerektiğini vurguladı.

Amano: UAEK, İran Nükleer Anlaşma İçin Taahhütlerini Yerine Getiriyor

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK), Başkanı Yukiya Amano yaptığı açıklamada, İran’ın Kapsamlı Ortak Eylem Planı çerçevesindeki nükleer taahhütlerini yerine getirdiğini ve ilgili gelişmeleri yakından takip ettiğini söyledi. İran’ın nükleer programı ile ilgili en üst düzey denetimlerin uygulandığını ifade eden Amano, ajansın İran’ın nükleer taahhütlerini bugüne kadar yerine getirdiğini onaylayabileceğinin altını çizdi.

İngiltere: Anlaşmadan Çekildiklerine Göre Sorumluluk ABD’nindir

İngiltere, Başkan Donald Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından İran ile yeni bir müzakere yürütmek için ABD’ye yeni bir vizyon ortaya koyma çağrısında bulundu. Dışişleri Bakanı Boris Johnson, “Trump yönetiminin anlaşmadan ayrılmasından sonra, ortak endişelerimiz için nasıl yeni bir çözüm getirileceğini açıklamak onlara düşüyor” dedi. Johnson, Trump’ın İran’ın nükleer tehdidine kalıcı bir çözüm bulma çabası ile ilgili olarak bir kuşku bulunmadığını, ancak soru şu: “ABD bunu nasıl başarmayı teklif ediyor?” açıklamasında bulundu.

Çin, Anlaşmadan Çekilme Kararı Sonrasında ABD’ye Tepki Gösterdi

Çin Dışişleri Bakanlığı, Pekin’in Washington’un İran Nükleer Anlaşması’ndan çekilme kararından üzüntü duyduğunu ve Çin’in anlaşmaya tam olarak uymaya devam edeceğini belirtti. Sözcü, “Çin tarafı, ABD’nin İran nükleer meselesini çözüme kavuşturmak için yapılan kapsamlı anlaşmadan çekilme kararından üzüntü duyuyor. Çin tarafsız ve sorumlu bir yaklaşım benimseyecek, tüm taraflarla diyaloğu sürdürecek ve İran’ın nükleer programı hakkında kapsamlı bir anlaşmaya varma çabasını devam ettirecektir” dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, Pekin’in ilgili tüm tarafları sorumlu bir tutum üstlenmeye çağırdığını söyledi.

İsrail, İran’ı Golan’a Saldırmakla Suçladı

Suriye ordusuna bağlı İran güçleri Golan Tepeleri’nde bulunan İsrail askeri üslerine 20 adet roket fırlattı. İsrail ordusu, Demir Kubbe roket savunma sisteminin gelen mermilerin bir kısmını önlediğini, diğerlerinin ise az hasara yol açtığını söyledi. İsrailli yetkililer karşılık olarak İsrail’in Suriye’deki İranlı pozisyonları hedef alındığını beyan etti. İsrail askeri sözcüsü Jonathan Conricus “Bu olay daha bitmedi” açıklamasında bulundu.

Devrim Muhafızları: Diplomasi Sorunların Çözümüne Fayda Sağlamayacak

Devrim Muhafızları Kolordu Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Selami “Direniş düşmanlarla başa çıkmanın tek yoludur’ açıklamasında bulundu. Selami 10 Mayıs Perşembe günü yaptığı açıklamada, “İran’ın düşmanları askeri bir çatışma istemiyorlar, ancak ekonomik izolasyonla ilgileniyorlar” dedi. Tuğgeneral Selami konuşmasında, İran’ın füze ve savunma sanayiinde ilerleyişini sürdüreceğini ve hiçbir yönetimin ülkeyi silahsızlandıramayacağını vurguladı. İran halkının kendi yolundan ayrılmayacağını söyleyen Selami İran’ın bölgesel denklemlerde önemli bir pozisyonda olduğunu da sözlerine ekledi.

Netanyahu: İran Başka Bir Yahudi Soykırımı İstiyor

Başbakan Binyamin Netanyahu 9 Mayıs Çarşamba günü Tel Aviv ve Tahran arasında yaşanan gerilimin ardından, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e, İran’ın başka bir Yahudi soykırımı yapmaya çalıştığını söyledi. Netanyahu Moskova’da Çarşamba günü yaptığı görüşmelerden önce, Ortadoğu’daki bölgesel krizin çözüme kavuşturulması çağrısında bulundu.

Boeing ve Airbus İran’a Uçak Satışını İptal Etti

ABD Başkanı Donald Trump’un İran’la yapılan nükleer anlaşmadan ayrıldığını açıklamasından sonra Amerika Hazine Bakanı Steven Mnuchin Airbus ve Boeing şirketlerinin İran’a uçak satışının iptal edeceklerini belirtti. Açıklamada ayrıca yeni yaptırımların İran’ın petrol ihracatını ciddi şekilde kısıtlayacağı belirtildi. Nükleer anlaşmadan sonra İran Air 100 adet Airbus, 80 adet Boeing ve 20 adet Fransız-İtalyan ATR’dan olmak üzere toplamda 200 yolcu uçağı siparişi vermişti. Gerek Airbus ve gerekse de ATR tarafından üretilen uçaklarının parçalarından %10’nundan fazlası Amerikan menşeili olması nedeniyle Amerikan yaptırımları bu iki firmayı da bağlıyor. Bu iki firma Amerika’nın izin vermediği ülkelere uçak satamıyor. Dolayısıyla bu iki şirket ancak Washington’un siparişlere onay vermesi durumunda satış yapabiliyorlar.

ABD’nin Yaptırımlarından Kimler Kaybediyor?

ABD başkanı Donald Trump’un salı günü yaptığı açıklamada ABD’nin nükleer anlaşmadan çekileceğini ve İran’a yaptırımların yeniden uygulanacağını söyledi. Fakat bu durumdan sadece İran etkilenmeyecek. Nükleer anlaşma sonrasında İran ekonomisini Amerikan ve Avrupa şirketlerini açmıştı. Uçak şirketleri, otomobil üreticileri, otel grupları ve petrol şirketleri İran’la sözleşmeler imzaladılar. Bu şirketler yaptırımlar nedeniyle zarara uğrayacaklar. Beyaz Saray, İran’da faaliyet gösterenlerin ülkedeki faaliyetlerine son verilmesi için son altı aylarının olduğunu ve bunu yapmayanların ciddi sonuçlarla karşılaşacağını açıkladı.

Ham Petrolün Fiyatı Son 6 Ayın Zirvesinde

Donald Trump İran ile olan nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklandıktan sonra ham petrol fiyatı son altı ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Texas ham petrolü Trump’un açıklamalarında sonra %2,2 artış göstererek fiyatı varil başına 71 dolar işlem gördü. Brent ham petrolü ise %2,5 artış göstererek Asya piyasalarında varil başına 77 dolardan işlem gördü. Dünyanın üçüncü büyük petrol üreticisi ve ham petrol rezervlerinin %4’üne sahip olan İran’da günde 3,8 milyon varil ham petrol üretilmektedir. İran’ın petrol ihracatının yaklaşık dörtte üçü Asya’ya yapılmaktadır. Çin ve Hindistan bazı problemlere rağmen İran’ın en önemli petrol müşterisi. ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesine rağmen bu iki ülkenin İran’dan petrol alımı çok fazla etkilenmesi beklenmiyor. Güney Kore ve Japonya ise ABD’ye olan güvenlik yönlü bağımlılıkları nedeniyle İran’dan petrol ithalatını azaltabilirler.

ABD 6 İran Vatandaşını ve 3 İranlı Şirketi Yaptırım Listesine Aldı

ABD’nin nükleer anlaşmadan geri çekilmesinin ardından Washington, Devrim Muhafızları Kudüs Gücüne milyonlarca dolar para transfer etmek ile suçlanan 6 İran vatandaşı ve 3 İranlı şirketi yaptırım listesine dahil etti. BAE yetkilileri ile iş birliği neticesinde bu kişiler ve şirketlerin BAE’deki faaliyetleri durduruldu. ABD aynı zamanda İran Merkez Bankasını Devrim Muhafızları Kudüs Gücüne yardım etmekle suçladı.

Alzheimer Vakalarındaki Artış

Tedavi ve Tıp Eğitiminden Sorumlu İran Sağlık Bakan Yardımcısı Muhammed Hadi Ayazi, İran’da yaklaşık 700 bin kişinin Alzheimer (İran nüfusunun %1’i) ile mücadele ettiğini belirtti.

İran nüfusunun yaklaşık %8,2’si yaşlı nüfustan oluşurken gelecek yirmi yıl içerisinde bu rakamın %25 artacağı belirtiliyor. İran Alzheimer Derneği’nin araştırmalarına göre İran’da yaklaşık 7,5 milyon yaşlı vatandaş vardır.

Dünya’da 50 milyon Demans (bunama) hastası vardır. Dünya’da her üç saniyede bir kişi Alzheimer yahut Demans hastalığına yakalanmaktadır. İran’da ise her 11,5 dakikada bir kişi bu hastalıklara yakalanmaktadır. Bu sayının dünya genelinde 2030 yılına kadar 65 milyondan fazla kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor.

İran ve Çin Arasında İstihbarat Güçleniyor

İran İçişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Zülfikâri, İran ve Çin arasındaki güvenlik iş birliğine vurgu yaparak iki ülke arasındaki bilgi alışverişinin arttığını ifade etti. Çin İçişleri Bakan Yardımcısı Liu Yue Jin’in de hazır bulunduğu toplantıda iki ülke arasında güvenlik alanında iş birliği mutabakatına varıldı. Hüseyin Zülfikâri narkotik, terör ve organize suç alanlarında ikili iş birliğine dikkat çekerek siber güvelik ortaklıklarının da arttığını ve son birkaç yılda yetkililerin yaptığı toplantılar sonucunda eğitim kurslarının da arttığını belirtti. Ayrıca uyuşturucu ile mücadele alanında her iki ülkenin emniyet güçleri arasında iş birliği anlaşması imzalandığı görülmektedir. Çin İçişleri Bakan Yardımcısı Liu Yue Jin de terör ve uluslararası suçlarla mücadelede iki ülke açısından bu anlaşmanın önemli olduğunu bildirdi.

Talasemi Vakasında Artış

İran’da doğum öncesi tarama ve tetkiklere rağmen ülkede her yıl 300 Talasemi hastası doğmaktadır. Talasemi hastalarının sayısının 23 bine ulaştığı görülmektedir. Talasemi hastalarının her ne kadar yaşam kalitesi geçen yıllara göre daha iyi olsa da hastalığın ağırlığı ve en önemlisi de ilaç eksikliği bu hastaları çok zor durumda bırakmaktadır. İlaç bu hastalar için hayat iksiri önemine sahiptir. Fakat ilaç temini hastalar için endişe vermektedir. İran Talasemi Derneği Başkanı Yunus Arab, son yıllarda Talasemi hastalarının ilaç tedarikinde sıkıntı yaşadıklarını ayrıca ilaç fiyatlarındaki artışın özellikle de ithal edilen ilaçlardaki fiyat artışının bu hastaları zor durumda bıraktığını belirtmektedir. Talasemi hastaları için Talasemi Derneği ile Meclis, Sağlık ve Refah Bakanlığı arasında 2004 yılında kanun taslağı oluşturulduğunu fakat hiçbir sonuç alınmadığı açıklanmaktadır. Yunus Arab, özellikle Meclis Sağlık Komisyonundan Talasemi hastaları hakkındaki kanun ile ilgilenmelerini talep etmektedir. Son zamanlarda dolar kurundaki artış sebebiyle ithal edilen ilaç fiyatlarındaki yükselme Talasemi hastalarını da zor durumda bırakmaktadır. Talasemi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Meysem Ramazani, 2017 yılında bu hastalıktan dolayı yaklaşık 87 kişinin hayatını kaybettiğini 2018 yılı nisan ayında da 7 kişinin gerek kullanılan ilaçların düşük dozajlı olması, gerekse ilaç alamamaları dolayısıyla hayatını kaybettiğini söyledi. Talasemi hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçların birçoğu ithal edilmektedir. Ayrıca bu ilaçlara sigorta ve Sağlık Bakanlığı ödenek çıkarmamaktadır.

Nüfusun %20’si Kenar Mahallelerde Yaşıyor

İran İçişleri Bakanlığı Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Müşaviri Cemşid Geravend İran’ın Kürdistan eyaletinde sosyal, kültürel ve sağlık alanlarında teşvik amaçlı düzenlenen programda İran nüfusunun yaklaşık %20’sinin kenar mahallelerde ve işlevsiz mekânlarda yaşadığını belirtti. Cemşid Geravend, kalkınma planlarının uygulanmamasına vurgu yaparak birkaç yıl önce başlayan kalkınma planları sadece ekonomik alanlar ile kısıtlı kaldı ve sosyal politikalara daha az önem verildiği açıklamasında bulundu.

Ruhani, Serbest Stil ve Greco-Romen Güreş Takımlarını Tebrik Etti

İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nin resmî web sitesinde yayımlanan mesajda Cumhurbaşkanı Ruhani, genç güreş takımlarının şampiyonluğu dolayısıyla tebrik etti. Ruhani, çeşitli branşlarda gençlerin sıkı çalışmalarının ödülünü aldığını söyledi. Ruhani gençlerin İran milli takımlarının garantisi olduğunu söyleyerek öğretmenler haftası dolayısıyla öğretmenlere, eğitmenlere, spor yetkililerine, öğrencilere ve ailelerine şükran duyduklarını belirtti ve İran’ın genç nüfusuna vurgu yaptı. İranlı güreş takımı 6 Mayıs’ta Marakeş/Fas’ta Uluslararası Spor Okulu Federasyonu (ISF) tarafından düzenlenen yarışmada ödül kazandılar.

Fransız Piyanist Richard Clayderman Tahran’da

En çok satan Fransız piyanist Richard Clayderman, 2018 yılının yaz aylarında Tahran’a ilk kez modern ve klasik müzik icra edeceğini söyledi. Profesyonel orkestra müzisyenlerinin eşlik ettiği 64 yaşındaki piyanist, 22 ve 23 Haziran’da Tahran şehir merkezindeki İçişleri Bakanlığı’nda iki konser verecek. İran’daki ilk performansında, Clayderman piyanosunda “Ey İran”ı çalarak İranlı seyircileri şaşırtmayı planlıyor.

Clayderman, İranlı hayranları arasında birçok eserin bestecisi olarak tanınıyor. Uluslararası alanda 80 milyondan fazla albüm satarak tarihte eserleri en çok satan Fransız müzisyenlerden biri oldu. Tahran’daki konserde ödüllü İtalyan besteci Ludovico Einaudi, İzlandalı BAFTA’nın çok enstrümanlı bestecisi Ólafur Arnalds ve Alman elektronik grubu Schiller performanslarını sergileyecekler.

Nobel Ödüllü Türk Yazar Tahran Kitap Fuarında

2006’da Nobel Edebiyat Ödülünü alan Türk yazar, senarist ve akademisyen Ferit Orhan Pamuk, 31. Tahran Kitap Fuarı’nın konuğu olarak 9 Mayıs’ta Tahran’a geldi. Kâh-i Niyaveran Kültür Kompeksi’nde düzenlenen basın toplantısına katılan Pamuk burada gazetecilerin sorularını yanıtladı ve İran edebiyatı hakkındaki görüşlerini paylaştı. Orhan Pamuk, İran ve Türkiye’nin tarih ve kültür açısından iç içe girmiş iki ülke olduğunu, İran’da kendisini evinde hissettiğini söyledi. Orhan Pamuk, bu ikinci gelişinin olduğunu ancak kitaplarının 25 sene önce İran’a gelerek Farsçaya tercüme edilmeye başladığını belirtti. Kara Kitap adlı romanının Feridüddin Attar’ın Mantıku’t-Tayr adlı eserinden ilham aldığını belirten Pamuk, Benim Adım Kırmızı kitabının İran ve İran minyatürü üzerine yazılmış bir kitap olduğunu bundan dolayı çevresindeki birçok kişinin kitabın aslının Farsça olduğunu zannettiklerini de ekledi. Konuşmasında çağdaş İran edebiyatının Türkiye’de pek fazla tanınmadığından esefle bahseden Pamuk, Sadık Hidayet’in Kör Baykuş adlı eserinin Türkiye’de en çok bilinen eser olduğunu ancak son 20 yıla ait İran edebiyatına ait kitap ve yazarların Türkiye’de pek bilinmediğini açıkladı. Bunun yanında Ali Şeriati’nin, Seyyid Hüseyin Nasır’ın ve Daryuş Şayegan’ın gibi yazarların Türkiye’deki birtakım çevrelerde kendisine muhatap okurlar kitlesine sahip olduğunu ve bu şahsiyetlerin eserlerinin Türkiye’de etkiler bıraktıklarını da sözlerine ekledi. İran’da kitaplara sansür uygulanması hakkında da konuşan Orhan Pamuk, hiçbir yazar kitabından tek bir kelimenin bile silinmesine razı olmayacaklarını, ancak yazarların bir yandan kitaplarının yayınlanmasını isterken bir yandan da sansürle karşılaşma ihtimali yüzünden kitaplarını yayınlamak istemedikleri ve böylece konuda hissi bir ikileme düştüklerini belirtti. Pamuk’un İran ziyareti, Kaknüs Publishing Group’un daveti üzerine üç gün olacak şekilde planlanmış. İran’a yapacağı ziyaret sırasında Pamuk’un Tahran Uluslararası Kitap Fuarı’nı ziyaret etmesi ve bazı İranlı yazarlar ve çevirmenlerle de bir araya gelmesi planlandı. İran Kültür Bakanı Abbas Salehi ve Sırbistan Kültür ve Enformasyon Bakanı Vladan Vukosavljević’in katılımıyla, Tahran Uluslararası Kitap Fuarı 1 Mayıs’ta başlamıştı. İki hafta süren olan kitap fuarı 12 Mayıs’ta sona erdi.

İran ve Yunanistan Kültürel İşbirliği

İran’daki Hellenic Kültür Vakfı Temsilcisi Katerina Balamoti, Tahran ve Atina’nın çeşitli kültür alanlarında karşılıklı iş birliğini geliştirmek için bir mutabakat zaptı imzaladığını açıkladı. Balamoti, zaptın Yunanistan’ın Selanik Kitap Fuarı ve Tahran Uluslararası Kitap Fuarı tarafından iki ülke arasındaki kültürel etkileşimi artırmak için imzalandığını söyledi. İran ve Yunanistan’ın kültürel ilişkilerin geliştirilmesi yönünde büyük adımlar attığını söyleyerek Yunanistan Başbakanının nükleer anlaşmadan sonra İran’ı ziyaret eden ilk Avrupalı ​​lider olduğunu belirtti. Balamoti, İran ve Yunanistan’ın hem çok eski uygarlıklara sahip olduğunu hem de çok sayıda kültürel ve sosyal benzerlikleri olduğunu söyledi.

31. Tahran Kitap Fuarı’na Yoğun İlgi

İran Kültür ve İrşad Bakanı Seyyid Abbas Salihi, 9 Mayıs’ta günü gazetecilerle yaptığı basın toplantısında, bu yıl otuz birincisi düzenlenen Tahran Kitap Fuarı’nda ziyaretçi sayısının geçen yılla karşılaştırılınca %10 artış gösterdiğini, kitap satışının da %10 ila 15 arası bir oranda arttığını açıkladı. Fuarın ilk iki gününde kitap satış cihazlarında bir sorun yaşandığını bu nedenle resmî olmayan cihazlardan yararlanıldığını ve bu cihazlarda kayıt altına alınan kitap satışlarının da hesaplandığında bu yıl Tahran Kitap Fuarı’ndaki kitap satış oranın önceki yıla göre %30 fazla olduğunun görüldüğünü belirtti.

Fas, İranlıların Turizm Listesinden Silindi

İran Turizm Hizmetleri Esnaf Odaları Derneği Başkanı Hurmetullah Refiî, Fas ve İran diplomatik ilişkilerinin kesilmesinin ardından, Fas’ın, İran’ın turizm listesinden silindiğini açıkladı. Fas Dışişleri Bakanı, 1 Mayıs’ta İran ile tüm diplomatik ilişkilerin kesildiğini, İran’a birtakım suçlamalar yönelterek Tahran’daki Fas Büyükelçiliği’nin kapatıldığını ve Fas’taki İran elçisinin de sınır dışı edileceğini açıklamıştı. Fas hükümeti tarafından alınan karar, İran Dışişleri Bakanı Sözcüsü Behram Kasımi’nin Fas Dışişleri Bakanı’nın İranlı diplomatlardan birinin Polisario Cephesi Örgütü’yle iş birliği yaptığına dair açıklamasını yalanladıktan sonra alındı. Lübnan Hizbullahı da İran’ın ve Hizbullah’ın, Fas’ın Batı Sahra’daki egemenliğine son verip bu bölgeyi özgürleştirmeyi amaçlayan, sosyalist Polisaryo Örgütü’nün unsurlarını eğittiğine dair Fas Dışişleri Bakanlığı’nın suçlamalarını yayımladığı beyanatta yalanladı ve Fas’ın Amerika, İsrail ve Suudi Arabistan’ın baskısı altında bu suçlamaları dile getirdiğini belirtti.