20-26 Behmen 1397
Haftalık Basın Özeti 9-15 Şubat 2019
7 DAEŞ Mensubu Tutuklandı
İstihbarat Bakanı Mahmud Alevi 10 Şubat Pazar günü yaptığı açıklamada 8 Şubat gecesi saldırı hazırlığında olan 7 DEAŞ üyesini tutukladıklarını açıkladı.
DMO Genel Komutanı Caferi Pakistan’ı Hedef Aldı
DMO Genel Komutanı General Muhammed Ali Caferi, Zahidan’da gerçekleşen saldırıyla ile Pakistan’ı hedef aldı. Ceyşü’l Adl örgütünün Pakistan tarafından desteklendiğini söyleyen Caferi, "Pakistan bunları cezalandırmazsa yakın bir zamanda bu örgüte cevabımız sert olacaktır.” dedi.
Devrimin 40. Yılı Kutlandı
İran İslam Devriminin 40. yıldönümü 11 Şubat Pazartesi günü ülkenin dört bir yanında kutlandı. Başkentteki yürüyüşe Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani başta olmak üzere üst düzey yetkililer de katıldı. Caddelerdeki devrim kutlamalarında İran kendi yaptığı balistik füzeleri sergiledi.
Devrimin 40. yıl dönümü dolayısıyla başkent Tahran'daki Azadi Meydanı'nda düzenlenen kutlama törenine katılan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkesinin zırh delici füze ve savunma teçhizatı için kimseden izin almayacağını ve bu silahları üretmeye devam edeceğini söyledi. Eskiden silahların %5'inin ülkede üretildiğini ve %95'inin ise dışarıdan alındığını aktaran Ruhani, günümüzde ihtiyaçlarının %85'ini içeride ürettiklerini ve silahlı kuvvetlerin kendi kendine yetecek seviyeye ulaştığını ileri sürdü.
Ruhani’den Müzakere Mesajı
Tahran'da 13 Şubat Çarşamba günü Bakanlar Kurulu toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD'nin ülke ekonomisine yönelik yaptırımlarının halk üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti. ABD ile karşılıklı saygı çerçevesinde müzakerelere hazır olduklarını ima eden Ruhani, "Biz diyalog ehliyiz. Eğer birisi belirli bir konuda bizimle konuşmak istiyor ve ülkemize, kanunlarımıza ve uluslararası kararlara saygı duyuyorsa müzakere ederiz." dedi. Ruhani, ABD yaptırımlarının ekonomiye zarar verdiğini ancak teslim olmayacaklarını belirterek "İran halkı düşmana teslim olmaya hazır değil ve düşmana teslim olmanın sonu yok. Eğer ABD karşısında ilk adımda teslim olursak sonuna kadar teslim olmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Zahidan’da İntihar Saldırısı
Sistan ve Beluçistan’ın Zahidan şehrinde 13 Şubat Çarşamba akşamı Devrim Muhafızları Ordusu personellerini taşıyan otobüse intihar saldırısı düzenlendi. Saldırıda 27 asker hayatını kaybederken 13 kişi de yaralandı. İntihar saldırısını Ceyşu’l-Adl örgütü üstlendi.
Devrim Rehberi Ali Hamenei saldırıyla ilgili yayımladığı mesajda yetkililerin konuyu ciddiyetle takip etmelerini istedi. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada "Bölgemizdeki terörizmin kökleri ABD ve İsrail'dedir. Bu iki devlet terörizmin asıl kaynağıdır. Bölgenin petrol zengini bazı ülkeleri de ne yazık ki teröristlere finansman görevini üstlenmiş durumda." dedi. Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, saldırının ABD öncülüğünde Varşova’da İran karşıtı konferansla aynı gün gerçekleşmesine işaret ederek, “Varşova Sirki’nin başladığı gün İran'ın teröre maruz kalması tesadüf mü?" sorusunu yöneltti. Devrim Muhafızları Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı Muhammed Pakpur da Zahidan saldırısının failleri ve destekçilerinden ‘intikam’ alacaklarını söyledi.
ABD Hazine Bakanlığından Yeni Yaptırım
ABD Hazine Bakanlığı 13 Şubat Çarşamba günü İranlı dokuz kişiyi ve iki şirketi Devrim Muhafızları Ordusuyla bağlantılı oldukları gerekçesiyle yaptırımlar listesine aldı. ABD Adalet Bakanlığı ise Amerika Hava Kuvvetleri’nde 1997-2008 yıllarında görev yapan eski bir karşı istihbarat subayının İran ile iş birliği yaptığını ileri sürdü. İddiaya göre Monica El-Farid isimli kadın 2013 yılında İran’la çalışmaya başladı ve ABD'nin İran'daki bazı casuslarının isimlerini İranlı yetkililerle paylaştı.
Ruhani: Ortadoğu’daki Terörün Temel Nedeni ABD ve Siyonizmdir
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 14 Şubat Perşembe günü gerçekleşen Türkiye-İran-Rusya zirvesine katılmak üzere İran’dan ayrılmadan önce Tahran’ın Mehrabad Havaalanı’nda gazetecilerin sorularına cevap verdi. Yaşanan terör olayı için tüm ülkesine baş sağlığı diledi. Ruhani, “Bu tür suçların ve korkakça davranışların İran halkı üzerinde hiçbir etkisi yoktur, şehitlerimizin intikamını kesinlikle alacağız.” dedi.
Erdoğan, Putin ve Ruhani Soçi Zirvesinde Buluştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Rusya'nın Soçi şehrinde bir araya gelerek Suriye'nin geleceği ile ilgili önemli konuları masaya yatırdılar.
Rusya Başkanı Putin üç liderin de ABD’nin Suriye’den çekilme kararını pozitif bir adım olarak gördüklerini ancak ABD’nin henüz ikna edici bir adım atmadığını söyledi. Zirvede Ruhani ile ikili görüşme gerçekleştiren Erdoğan, Türkiye’nin İran ile kendi ticaret mekanizmasını kurmaya hazır olduklarını belirtti. Açıklamalarda bulunan İran Cumhurbaşkanı Ruhani, “teröristlerin Suriye’de veya herhangi bir ülkede barınamaması gerektiğini” söyledi. Ruhani aynı zamanda İsrail’in Suriye’yi vurmasını ve BM’nin buna sessiz kalmasını sert bir dille eleştirdi ve “İsrail bölgede istediği yeri vurabiliyor, Lübnan veya Suriye fark etmez, canı nereyi isterse gidip vuruyor. BM ve küresel güçler Suriye’de süren saldırgan hareketlere sessiz kalmaya önlem almamaya devam ediyorlar.” ifadelerini kullandı.
Mehdi Sanai: Varşova Konferansı’nın Aksine, Soçi Zirvesi Barışa Odaklı
İran’ın Rusya Büyükelçisi Mehdi Sanai, 14 Şubat Perşembe günü Twitter hesabından Soçi Zirvesini değerlendirdi. Sanai, “Ortadoğu’daki barış ve istikrar için Soçi Zirvesi önemli bir bölgesel iş birliğidir.” dedi. Bu tür konferansların ABD versiyonlarından çıkan tek sonuç, Soçi Zirvesinin aksine, istikrarsızlık ve terördür açıklamalarında bulundu.
Zarif: Bize Uygulanan Baskılar ABD’ye Zarar Veriyor
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Tahran’da yapılan İran’ın 40 yıllık dış politikası odaklı bir toplantıda çeşitli beyanlarda bulundu. Zarif “ABD’nin 40 yıldır İran’a karşı çevirdiği entrikalarda ters tepki gördüğünü ve zararlı çıktığını” beyan etti. İran’ın güvenliği ile alakalı konulara da değinen Zarif, “Güvenlik konusundaki tutumumuz iç kalkınma ve ilerlemeye dayanmaktadır, bize ne kadar fazla baskı uygulanırsa biz de o kadar fazla milletimize güveneceğiz.” ifadelerini kullandı. Zarif, Trump’a cevaben sosyal medya hesabından “İran’ın 40 yıldır boyun eğmediğini, ABD’nin başarısız olduğunu ve Trump’ın ABD politikasını gözden geçirmesi gerektiğini” söyledi.
Trump, İran Devrimi’nin Baskı ve Başarısızlık Getirdiğini Söyledi
ABD Başkanı D. Trump İran İslam Devrimi’nin 40. yılına hitaben attığı tweette devrimin baskı ve başarısızlık getirdiğini söyledi. Trump: “40 yıllık yolsuzluk, 40 yıllık baskı, 40 yıllık terör, İran’daki rejim 40 yılda sadece başarısızlık getirdi.” sözlerini paylaştı. Trump devamında “yıllardır acı çeken İran halkının daha iyi bir gelecek hakkettiğini” belirtti. Trump’ın Dış Politika Danışmanı John Bolton da attığı tweette aynı konuya değindi ve “40 yıllık başarısızlık. Davranışlarını değiştirmek İran rejimine, en nihayetinde de ülkenin gideceği yönü saptamak İran halkının kararına kalmıştır.” ifadelerini kullandı.
Varşova’da ABD ve Müttefikleri Bir Araya Geldi
ABD ve Polonya’nın birlikte düzenlediği ve Polonya’nın ev sahipliği yaptığı Ortadoğu Güvenlik Zirvesi 2 gün sürdü. Zirvede İran’ın durumu ve Ortadoğu’nun güvenliği ele alındı. Trump Yönetimi Zirve’nin sadece Ortadoğu’nun güvenliği ile ilgili olduğunu söylese de Trump’ın avukatı R. Giuliani’nin yaptığı açıklama zirvenin İran’ı da kapsadığı anlaşılıyor. Giuliani İran rejimi hakkında, “Suikastçılar, katiller! Onlar yönetimden düşürülmelidir.” açıklamasında bulunmuştu. Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya, ABD’yi nükleer anlaşmadan çekilmesinden dolayı protesto ettiler ve zirveye düşük derecede katılım gerçekleştirdiler. Rusya yaptığı açıklamada zirveye katılmak için bir neden görmediklerini ayrıca belli bir ülkeye karşı bir koalisyon kurulmasının sorunları çözümsüzlüğe götüreceğini belirtti. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi F. Mogherini de zirvenin İran karşıtı olmasından dolayı katılım sağlamadı. Zirvede konuşan ABD Başkan Yardımcısı Pence, AB ülkelerini nükleer anlaşmadan çekilmeye davet etti ve AB ülkelerinin oluşturduğu yeni sistem ile yaptırımları delmeye çalıştıklarını belirterek bu ülkeleri ABD düşmanı olan İran ile aynı safta durmakla suçladı. İran Dışişleri Bakanı Zarif yaptığı açıklamada ise “zirvenin, ABD’nin İran’ı baskı altına alma girişimlerinden birisi olduğunu” beyan etti.
Harrazi: İran Tüm Bölgesel Devletlerle Diyaloğa Hazır
İran Meclisi Dış İlişkiler Stratejik Konseyi Başkanı Kemal Harazzi, 9 Şubat Cumartesi günü katıldığı Al Jazeera Araştırma Merkezi forumunda bölgesel iş birliği hakkında değerlendirmelerde bulundu. Harrazi, “Başkalarının müdahalesi olmadan, bölgede barış ve güvenliği sağlamak için bölgesel güçler birbirleriyle görüşmelerde bulunmalı ve ortak kararlar almalı.” dedi.
ABD Yaptırımlarının İran Ekonomisine Etkisi Artıyor
İran Meclis Araştırma Merkezi, petrol satışlarındaki azalma nedeniyle İran Ulusal Kalkınma Fonuna ayrılan kaynağın önümüzdeki yıl sıfırlanacağını söyledi. Petrol satışlarındaki azalma ve şu anki askerî harcamaların büyüklüğü Kalkınma Fonuna ayrılacak kaynağı riske atıyor. Altıncı Kalkınma Planının çizdiği çerçeveye göre petrol satışlarından elde edilen gelirlerin %34’ü Ulusal Kalkınma Fonuna aktarılıyor. İran Meclis Araştırma Merkezi tarafından yapılan tahminin dayandığı varsayımlara göre 1 milyon varil civarında ham petrol ve gaz kondensatı satılması durumunda Fon için ayrılması gerekli tutar 4,6 milyar ABD doları civarında. Nitekim ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımlar nedeniyle İran’ın 2019’daki petrol satışlarının 2018’in yaklaşık yarısı kadar gerileyeceği tahmin edilmekte.
Resmî Vergi Kaçakçılığı Rakamları
İran Ekonomi ve Maliye Bakanı Farhad Dajpand, ülke genelinde 25-45 trilyon tümen vergi kaçakçılığı olduğunu açıkladı. İran hükûmeti askerî, dinî kurumlar ve vakıflardan da vergi almayı planlıyor. Ancak bu kurumlar, özel hükümler ve devlet emirlerini kullanarak vergi ödemekten kaçınıyorlar ya da mevcut durum bu kurumlara vergi muafiyeti sağlıyor. Dajpand, dinî ve askerî kurumların bu karakteristiği vergi kaçakçılığını kolaylaştırıyor ya da teşvik ediyor dedi.
İran’ın Rusya’ya İhracatında Artış
İran’ın Rusya’daki Ticari Ataşesi Farhad Parand, İran’ın Rusya’ya 2018 yılında 533 milyon dolar değerinde mal ihraç ettiğini ve 2017 yılındaki ihracın ise 392 milyon dolar olduğunu açıkladı. Böylece İran’ın 2018 Rusya’ya yaptığı ihracatında %36 oranında artış görülmektedir.
Parand açıklamasında ikili ticaret işlemlerinde doların düşürülmesine, bunun yerine iki ülkenin ulusal para birimlerinin kullanılmasına ve İran ile Rusya arasındaki gümrük sorunlarının kaldırmasına yönelik iki önemli konuya değindi.
Otomobil Fiyatlarında Ani Artış
Geçtiğimiz haftadan bu yana İran’da tüm yerli otomobil fiyatlarında 5-15 milyon tümen tutarında sert bir şekilde yükseliş görülmektedir. Otomobil piyasa katılımcılarının iddialarına göre arz kısıtlama fiyatlardaki artışın ana nedenidir. Geçtiğimiz günlerde otomobil fiyatlarındaki yükseliş eğiliminin otomobil pazarında neredeyse hiçbir alım satım yapılmamasına neden olduğu belirtilmektedir.
31 Ülke Çabahar Günü Festivaline Davet Edildi
Sistan ve Beluçistan Limanları Genel Müdürü Behruz Agayi, 26 Şubat’ta düzenlenecek Uluslararası Çabahar Günü için 31 ülkenin davet edildiğini açıkladı. Açıklamada Afganistan, Rusya, Hindistan Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkiye gibi İran’la yoğun ticari ilişkileri olan ülkelerin programa davet edildiği belirtildi. Programın amacının Çabahar Limanı’nda ticari emtia trafiğini artırmak, turistik deniz taşımacılığının tesis edilmesi, iç ve dış özel sektör sermayesinin limana çekilmesi, Umman Denizi’nde ve Hint Okyanusu’ndaki bölge ülkeleri ile iş birliğini artırmak ve Çabahar Anlaşmasına yeni üye ülkeler kazandırmak olduğu açıklandı.
Behruz Agayi, programa davet edilecek tacirler, sermayedarlar, esnaf odaları, turizm şirketleri ve armatör şirketlerle yapılacak görüşmelerde Çabahar Limanı’nın imkân ve potansiyelinin neler olduğunun katılımcılara anlatılacağından söz etti.
Sırbistan ve İran Sinema Alanında İş Birliği Yapıyor
Sırbistan Film Merkezi ve Farabi Sinema Vakfı, sinema alanında iş birliğini genişletmek için bir anlaşma imzaladı. Sırbistan Film Merkezi CEO'su Boban Jevtić ve Farabi Sinema Vakfı Uluslararası İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Raed Faridzade, 69. Berlin Uluslararası Film Festivalinde anlaşmaya imza attı. Anlaşma ortak yapımları; yönetmenler ve film yapımcıları için toplantılar düzenlemeyi, genç yönetmenleri desteklemeyi ve kültürel etkinlikler düzenlemeyi amaçlıyor.
Sel Felaketlerinin Bilançosu
Kurtarma ve Yardımlaşma Örgütü Başkanı Murteza Salimi, ülkenin 22 bölgesine etkili olan şiddetli yağmur ve fırtınanın, iki kişinin hayatı kaybetmesine, beş kişinin kaybolmasına ve su baskınlarına neden olduğunu açıkladı. Yezd, Hürmüzgan, Merkezi, Mazendaran, Luristan, Gülistan, Kohgiluyeh ve Buyerahmed, Kirmanşah, Kirman, Kazvin, Fars, Sistan ve Beluçistan, İlam ve Isfahan şiddetli yağmurdan ve selden etkilenen başlıca bölgeler.
Salimi, bugüne kadar, şehirlerde, köylerde ve dağlık alanlarda 12.700 kişiye yardım ve kurtarma hizmeti verildiğini, 2.000'den fazla kişiye acil konaklama imkânı sağlandığını belirtti. Huzistan ve Horasan-ı Cenubi illerinde 2 kişinin hayatını kaybettiğini ve 5 kişinin kaybolduğunu ve arama kurtarma faaliyetlerinin devam ettiğini belirtti.
Moskova’da İslam Devrimi Fotoğrafları Sergisi Açıldı
Moskova İslam Merkezi, İslam Devriminin 40. yıldönümünü kutlamak için İranlı fotoğrafçıların sergisine ev sahipliği yapıyor. İran Fotoğrafçılar Merkezi tarafından düzenlenen sergi, 11 Şubat Pazartesi günü Merkez Müdürü İhsan Bakıri ve bazı Rus gazetecinin katıldığı özel bir törenle başladı. Sergilenecek fotoğraflar Tahran'daki İran Fotoğrafçılar Merkezinde sergilenen “Acılar ve Kazanımlar” koleksiyonundan seçildi. Koleksiyon, 1979 İslam Devrimi'nin ilk günlerinin kritik anlarını gösteriyor.
Yönetmen Rıza Safaei Hayatını Kaybetti
Reza Safaei kanser nedeniyle 83 yaşında hayatını kaybetti.
Safaei sinema sektörüne adımını 1959’da Beklemek/Çeşm Be Rah filminde rol alarak atmıştır. Daha sonraki yıllarda çeşitli filmlerde yardımcı senarist ve yardımcı yönetmen görevlerinde bulunmuştur. Safaei, yönetmen koltuğuna ilk kez Tehlikeli Çanlar/Zanghayi Khatar filmi ile 1964’te oturmuştur. Kıyam filmi ile 1979 yılına kadar İran sinema sektöründe yönetmenlik kariyerine aktif bir şekilde devam etmiştir. Rıza Safaei, Güzel Yankesici/Zibayi Jibbor, Cahil ve Balerin/Jahel ve Raghaseh gibi eserlerin de yönetmenliğini yapmıştır.
Kanser Hastaları Yaptırımlara Karşı Savunmasız
İran Sağlık Bakanı Yardımcısı Dr. Kasım Can Babayi, İran’da kanser tedavisi maliyetinin bir kısmının doğrudan, bir kısmının da dolaylı maliyetlerinin olduğunu dile getirdi. Halk ve hükûmet tarafından yapılan masrafları doğrudan maliyet, aile giderleri ve işsizliği de dolaylı maliyet diye adlandıran Babayi, kanser hastası bir kişinin çalışamadığını ancak geçimini sağlaması gerektiğini belirtti. Babayi, bu durumun dolaylı maliyet sayılacağını ve İran’da kanserin dolaylı maliyetlerinin kesin olarak belirlenemediğini söyledi.
Radiozamaneh’de yer alan habere göre kanserin dolaylı maliyeti yaklaşık 3 milyar tümendir. Bu meblağın bir kısmı sigorta tarafından ödenmektedir. Ancak ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımlar sonucu riyaldeki değer kaybından sonra sigorta yardımları ciddi şekilde sınırlandırılmıştır.
İran’da kanser ile birlikte MS, hemofili, talasemi, böbrek rahatsızlıkları, organ nakli ve otizm özel hastalıklar olarak kategorize edilmektedir. Yaptırımlar nedeniyle ilaç tedariki sıkıntısı ve tedavi masraflarının yüksek maliyeti hastalara büyük sorun oluşturmaktadır. Sağlık Bakanlığı da tedavi ve ilaç hizmetlerini azaltmıştır. Sağlık Bakanlığının yerli üretim ilaçları destelemek için kemoterapi tedavisinde kullanılan ithal ilaçları sigorta kapsamından çıkardığı belirtilmektedir.
İran hükûmeti, özel statüdeki hastalar için 2017 bütçesinde yaklaşık 234 milyar tümen bütçe ayırmıştır. 2018’de ise yaklaşık 216 milyar tümene, 2019’da ise bu bütçenin 150 milyar tümene kadar düştüğü görülmektedir. Her ne kadar ABD yetkilileri, İran’a yönelik yaptırımların ilaç ve tıbbi malzemeleri kapsamadığı konusunda ısrar ediyor olsalar da yaptırımlar belirtilen hastaların tedavi giderlerindeki artışın temel nedenlerinden sayılmaktadır. Sağlık Bakanlığı geçen yıl döviz krizinden sonra doktorlara reçetelerine yerli üretim ilaç yazmaları hususunda çağrıda bulunmuştur. Fakat hastalar ve doktorlar, İran’da üretilen ilaçların düşük kaliteli ve tedavide yetersiz kaldığını, yapılan bu çağrının ise hastanın hayatıyla oynamak anlamına geldiğini söylemektedirler.
Kültür ve İslami İrşad Bakanı Dinî Azınlık Temsilcileri ile Buluştu
5 Şubat Salı günü İran İslam Devrimi’nin 40. yıldönümünü kutlanma amacıyla Kültür ve İslami İrşad Bakanı İran’daki dinî azınlıkların temsilcileriyle görüştü. Törenin düzenlenmesinden sorumlu olan Artuyt Zohrabyan, toplantıda dinî azınlıkların İran’da basın ve yayın hayatındaki önemine atıfta bulunarak 88 yıllık bir geçmişe sahip olan ve İran’ın ikinci en eski gazetesi sayılan Alik Gazetesini örnek gösterdi. Toplantıda konuşmacı olarak Meclis Yahudiler temsilcisi, Süryani Doğu Kilisesi lideri, Meclis Süryaniler temsilcisi, Zerdüşt din adamları lideri gibi dinî azınlık gruplarının temsilcileri yer aldı. Toplantıda Tahran Ermeni Başpiskoposluğu temsilcisi olarak katılan Piskopos Mogrik Barikyan, Başpiskopos Sebuh Sarkisyan adına Humeyni’nin şahsiyeti hakkında bir konuşma yaptı. Devrimin yalnızca bir rejim değişikliği değil toplumu eğiten bir yönü olan inkılap olarak niteleyen Barikyan, Kültür Bakanlığının bu yöndeki işlevine işaret etti. Toplantıda son konuşmacı olarak yer alan Kültür ve İslami İrşad Bakanı Seyyid Abbas Salihi, farklı dinlerle İran milleti ve vatandaşlık bağıyla beraber yaşamanın önemine dikkat çekti. Ayrıca Yahudiliği, Hıristiyanlığı ve Zerdüştlüğü tevhidi dinler olarak niteleyerek bu dinler arasındaki ortak ahlaki değerlerin uzlaşı ve beraberce yaşama konusunda yeterli olacağını söyledi.
Toplantıya katılan diğer kişi ve kuruluşlar arasında Meclis Kuzey Ermenileri Temsilcisi Karen Hanleri, İran Katolik Ermenileri Piskoposu Serkis Davityan, Alik Gazetesi ve Ermeni Şehit ve Gazi Aileler Derneği temsilcileri yer aldı.
İslam Devrimi’nin Kadın ve Aile Alanındaki Kazanımları
İslam Devrimi’nin 40. yılında toplumun kadın ve aile alanındaki önemli kazanımları açıklanmıştır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Devrim’in ilan yılı olan 1979 yılında toplumun yalnızca %35’lik kadın kısmı okuma yazma biliyorken günümüzde bu oran %90’a yaklaşmıştır. Devrim öncesi 2 milyon olan kız öğrenci sayısı 40 yıl içerisinde 6 milyona ulaşmıştır. Devrimden önce üniversite hocalarının yalnızca %1,4’ü kadınken günümüzde bu oran %20’ye ulaşmıştır. Bugün üniversite öğretim üyelerinin ve öğretim elemanlarının 7000’i kadın ve İlim Havzaları hocalarının 2700’ü kadındır. Devrim öncesinde 125.000 civarında eğitim ve öğretim alanında kadın çalışan bulunuyorken bugün bu sayı 532.910’a yükselmiştir. 1979 yılında kadınlar sporda 7 dalda faalken bugün 38 farklı dalda faaldirler. Kadın antrenör sayısı 9’dan 35’e yükselmiştir. Kadın hakem sayısı 7 kişiden 16.000 kişiye çıkmıştır. Kadınların yurt dışı spor müsabakalarından elde ettikleri madalya sayısı 5 iken günümüzde bu sayı, Şia dini kurallarına göre kadınların faal olabilecekleri farklı spor dallarında kazanılmış 160 madalyaya ulaşmıştır. Kadınlar ile ilgili çalışmalar yapan STK sayısı Devrim’den önce 5 iken günümüzde bu sayı 2000’den fazladır. Dünyada en kalabalık kadın örgütlenmelerinden biri 9 milyon üyesi ve 16 bin alt birimiyle Besic-i Zenan-i İran / İran Kadın Seferberliği Örgütü’dür.