Abdullahiyan, Çin-İran 25 Yıllık Kapsamlı İş Birliği Anlaşması’nda yol haritasının tam uygulanması konusunda iki cumhurbaşkanı arasında çok iyi anlaşmalara varıldığını açıkladı.
Reisi'nin Çin Ziyaretinin Önemi
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 14 Şubat 2023 tarihinde iki günlük bir ziyaret için Pekin’e giderek Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Çin Başbakanı Li Keçiang ve Çin Ulusal Halk Kongresi Daimî Komitesi Başkanı Li Çanşu ile görüşmeler yaptı. Çin Devlet Başkanı ile görüşmesinde; İran ve Çin'i "zor zamanlarda dost" olarak niteleyen Reisi, çeşitli alanlarda ikili iş birliğinin artırılması çağrısında bulundu.
İran cumhurbaşkanlarının son 20 yılda Çin'e yaptığı ilk "devlet ziyareti" olan bu ziyaret sırasında, iki ülke arasında değeri 10 milyar doları aşan ve 20 iş birliği belgesini içeren; kriz yönetimi, turizm, iletişim ve bilgi teknolojileri, çevre, uluslararası ticaret, manevi mülkiyet, tarım, ihracat, sağlık, medya, spor ve kültürel miras alanlarında belgeler imzalandı.
Söz konusu ziyaretin amaçlarından birinin de İran ile Çin arasındaki 25 Yıllık Kapsamlı İş Birliği Anlaşması’nın tam olarak uygulanması olduğu söylenmişti. Çin ve İran, Mart 2021’de iki ülke arasında “Uzun Vadeli İş Birliği Yol Haritası” olarak da bilinen 25 Yıllık Kapsamlı İş Birliği Anlaşması’nı imzalamıştır. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İran ve Çin arasındaki bu 25 yıllık stratejik iş birliği yol haritasının tam uygulanması konusunda iki cumhurbaşkanı arasında çok iyi anlaşmalara varıldığını açıkladı. Abdullahiyan; daha önce, 14 Ocak 2022'de, iki ülke arasındaki 25 Yıllık Kapsamlı İş Birliği Anlaşması’nın hayata geçirildiğini duyurmuştu. Ancak iki ülke arasında böyle bir iş birliği belgesi olmasına rağmen raporlar, Çin'in bu belgeyi uygulamak için herhangi bir somut adım atmadığını, aksine İran'a yaptığı yatırımın ciddi şekilde azaldığını göstermektedir. Çin, Eylül 2021-Aralık 2022 arasındaki dönemde İran'a sadece 185 milyon dolarlık yatırım yapmıştır. Son bir örnek olarak Çinli petrol şirketi Sinopec, İran ve Irak sınırında bulunan Yadavaran Petrol Sahası’na yatırım yapmaktan çekilmiştir. Çin'in İran'daki yatırımlarının azalması, Çinli şirketlerin İran'a yatırım konusunda ülkedeki ekonomik ve siyasi gelişmelerden endişe duyduğunu göstermektedir. Başka bir ifadeyle ABD yaptırımlarından endişe duyan Çinli yatırımcıların, İran'a yatırım yaparak elde edecekleri kazanımdan ABD yaptırımları nedeniyle vazgeçtikleri görülmektedir.
Reisi'nin Çin ziyareti, Şi'nin Aralık 2022'de Suudi Arabistan'a yaptığı tartışmalı ziyaretin (İran'ın bakış açısından) ardından gerçekleşmesi dikkat çekici bir konu oldu. Şi'nin Suudi Arabistan ziyareti sırasında Pekin, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle iki ortak bildiri yayımlayarak BAE’nin egemenlik iddia ettiği Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarının statüsüne yönelik İran ile "barışçıl bir çözüme ulaşmak" için Abu Dabi’nin "tüm barışçıl çabalara desteğini" vurgulamıştı. Çin'in KİK ülkeleriyle yaptığı ortak bildirisi; İran'da, BAE'nin bu üç ada üzerindeki iddialarını meşrulaştırdığı şeklinde yorumlanmış ve az bir süre olsa da Tahran ile Pekin arasındaki siyasi ilişkiler gerginliğe neden olmuştu. Ancak Çin Halk Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Hu Chunhua'nın Tahran ziyareti ve Bender Abbas'ta Çin Başkonsolosluğunun açılışı ile her iki taraf da bu gerilimi düşürmeye çalışmıştır. Şi de Reisi ile yaptığı görüşmede Çin'in, İran'ın toprak bütünlüğüne verdiği desteği dile getirmiştir. Çin'in bu eylemi, bu ülkenin KİK ülkeleri ile yaptığı ortak bildiriye bir telafi olarak değerlendirilebilir. Ayrıca Çin'in İran'ın toprak bütünlüğüne yaptığı vurgunun, İran için siyasi bir başarı olduğu ve Reisi’nin ziyaretinin en önemli sonucu olduğu söylenebilir.
Sonuç olarak Reisi'nin Çin ziyareti İran'da olumsuz tepkilerle karşılandı. İran Cumhurbaşkanı’nın Çin ziyaretinin sona ermesinin ardından İran'ın ulusal para biriminin değeri, ABD doları başına 46.000 tümeni aşarak yeni bir rekor kırdı. Dolayısıyla İran para biriminin politik ekonomisinin; Reisi'nin Çin'e yaptığı ziyarete, ABD baskısından endişe duyarak tepki göstermesine ve sonucunda İran para biriminin fiyatının yükselmesine neden olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ayrıca Çin'e ham petrol satışı, Çin-İran ilişkilerinin politik ekonomisinin en önemli parçasıdır. Ancak iki ülke arasında imzalanan 20 iş birliği belgesi arasında enerji alanında herhangi bir belge bulunmamaktadır. Aksine bu ziyaretin, Şi'nin Suudi Arabistan ziyaretinin ardından gerçekleştirilmesi ve Çin ile ABD arasındaki "balon krizi"ne denk gelmesi, her iki ülkenin de "Hâlâ stratejik ortağız." mesajını vermeye çalıştığını göstermektedir.