İran üniversitelerinin yabancı ülkelerdeki akademik olmayan ve özellikle İran yanlısı Şii gruplarla anlaşmalar yapması, üniversitelerin propaganda merkezine dönüşme ihtimalini akla getirmektedir.
Tahran Üniversitesinde Diploma Satışı İddiaları
İran’ın nükleer müzakere heyeti danışmanı Seyyid Muhammed Merendi, Eylül 2021 tarihinden bu yana aynı zamanda Tahran Üniversitesinde uluslararası ilişkilerden sorumlu rektör yardımcısı olarak görev yapmaktaydı. Merendi, 2023 Temmuz başında Rektör tarafından görevden alındı. Merendi’nin, Rektör Seyyid Muhammed Mukimi ile aralarındaki kadim ihtilaflar sebebiyle görevden alındığı birçok gazetede yer aldı. Merendi konu ile ilgili yaptığı kısa açıklamada; Tahran Üniversitesi Elborz Kampüsünde, yabancı öğrenci çekmek adıyla diploma satışı yapıldığını ve Tahran Üniversitesinin itibarsızlaştırıldığını iddia ederek yönetmeliklere uymayan pek çok adım atıldığını dile getirdi.
Fars Haber Ajansı, Merendi’nin görevden alınmasından bir hafta sonra, 8 Temmuz tarihli “Tahran Üniversitesinde Diploma Satışı Şüphesi ve Cevapsız Sorular” başlıklı haberde; Merendi’nin, Tahran Üniversitesinin uluslararası konumunu üst sıralara çıkaran bir isim olduğuna dikkat çekerek görevden alındığı sırada söylediklerinin henüz yetkili bir kimse tarafından cevaplandırılmadığını yazmıştır.
Merendi’nin iddialarına ilk cevabı Elborz Kampüsü Rektörü Yahya Buzerinejad vererek dedikodulara boyun eğmeyeceklerini dile getirmiş ve öğrencilerin Elborz Kampüsüne Tahran Üniversitesinin yönetmeliğine uygun olarak alındığını, Yükseköğretim Kanunu’na muhalif hiçbir işin yapılmadığını vurgulamıştır. Ayrıca yabancı öğrenci kabul süreçlerinin merkez kampüsten daha sıkı olduğunu vurgulayarak Tahran Üniversitesine bağlı özerk kampüslerin en önemli vazifelerinden birisinin de Tahran Üniversitesinin standart ve kalitesini koruyarak bilim diplomasisi çerçevesinde yabancı öğrenci çekebilmek olduğunu vurgulamıştır.
Merendi’nin iddialarının ardından Tahran Üniversitesi Rektörü Mukimi bir açıklama yaparak üniversite hakkında iddialarda bulunanların iddialarını ispat etmesi gerektiğini aksi hâlde üniversite yönetimi ile akademik camiayı karşısında bulacağını dile getirdi.
İran’da üniversitelerin merkez dışında faaliyet gösteren kampüsleri, Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanlığının yönetmeliklerine tabidir. Buna göre yabancı öğrencilerin özellikle de Iraklı öğrencilerin derslerinin yüz yüze gerçekleşmesi gerektiği, yabancı öğrenciler hakkında üniversitelere gönderilen yazıda Bakanlık tarafından özellikle vurgulanmıştır.
İran Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanlığı yaklaşık iki yıl önce, İran’ın dünya üniversitelerindeki yerinin sağlamlaşması ve bilim diplomasisi amacıyla yabancı öğrenci çekebilmesi için üniversitelerin çalışma yapmasına dair bir genelge yayımlamıştı.
Bilim Diplomasisi
Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanlığı, 107 üniversiteye yabancı öğrenci alabilmek için izin vermiştir. Üniversiteler bu genelge sonrasında hangi ülkelerden öğrenci çekebilecekleri hususunda çalışmalar yapmış ve ilgili ülkelere yönelik tanıtım faaliyetlerine başlamıştır. Birçok üniversite, hedef kitlesi olarak komşu ülkeleri ve daha yakın ilişkiler olması sebebiyle Irak’ı belirlemiş ve çok sayıda öğrenci İran’a gitmiştir. Irak’tan çok sayıda öğrencinin İran üniversitelerine kayıt yaptırmış olması, Irak Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırmalar Bakanlığının dikkatini çekmiş ve bazı üniversite ile eğitim kurumlarının diploma denkliklerinin olmayacağını bildirip denkliği kabul edilmeyecek üniversitelerin yer aldığı bir liste yayımlamıştır. Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanlığı girişimleri ve uzun görüşmelerden sonra şartlı olarak bazı üniversiteler kara listeden çıkarılmıştır. Ancak Merendi’nin açıklamaları ile gündeme gelen Tahran Üniversitesi Elborz Kampüsü, “diploma satışı”na devam ettiği gerekçesi ile Irak tarafından yeniden kara listeye eklenmiş ve tartışmalara sebep olmuştur. Hatta Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanlığı ilgili üniversiteye yazı yazarak durumun incelenmesi gerektiğini, öğrencilerin öğrenci vizesi ile ülkeye giriş yapması gerektiğini belirterek öğrencilerin derslere devam edip etmedikleri hususunun incelenmesini ve Bakanlığa bildirilmesini istemiştir. Fars Haber Ajansının yayımladığı belgelere göre birçok öğrencinin vize almadığı, derslere devam etmediği, bazı derslerin yasak olmasına rağmen uzaktan yapıldığı ortaya çıkmıştır. Merendi’nin henüz rektör yardımcısı olarak görev yaptığı sırada Elborz Kampüsü Rektörü’ne konu ile ilgili yazdığı yazıda; öğrencilerin öğrenci vizesi alıp almadıkları, ülkeye girişleri sırasında vizeleri ilgili mercilere sunup sunmadıkları, yeterli düzeyde Farsça bilip bilmediklerinin belgelenmesi gibi konuların incelenmesi gerektiğini ve hatta bazı öğrencilerin 1 yıldır İran’a giriş yapmadıklarını özellikle vurgulamıştır.
Tahran Üniversitesi Elborz Kampüsü Rektörü, haber ajanslarında yer alan haberler hakkında uzun bir açıklama ile iddialara cevap verdi. Cevapta, Fars Haber Ajansının bütün iddialarını reddederek yabancı öğrenci alımları ile ilgili bütün sürecin yasalara ve yönetmeliklere uygun olduğunu belirterek yanlış uygulamaların muhatabının görevden alınan Rektör Yardımcısı [Seyyid Muhammed Merendi] olduğunu dile getirdi.
Merendi, Elborz Kampüsü Rektörü’nün kendisine yönelik imasına karşılık bir cevap yazarak iddiaları reddetti. Yaptığı açıklamada bir taraftan iddiaları reddederken diğer yandan Edebiyat Fakültesi dekanı ve aynı zamanda rektör danışmanı olan Abdürrıza Seyf’in üniversite yönetim kurulu toplantısında Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerini “rakkas” olarak nitelendirmesini gündeme getirerek bir başka tartışmanın fitilini ateşledi.
Seyf, Merendi’nin yaptığı açıklamaya oldukça sert bir dille cevap vererek Merendi’nin devrimci cephede durup birlik ve beraberlik ruhuna sahip olmasa da İran İslam Cumhuriyeti’nin gölgesinde bulunmanın şükrünü eda etmesi ve düşmanın değirmenine su taşımaması gerektiğini dile getirdi. Seyf, Haşdi Şabi yetkililerinin Tahran Üniversitesini ziyaretinden Halkın Mücahitleri, saltanatçılar ve İran karşıtı medya ile birlikte Merendi’nin de memnun olmadığını iddia ederek Merendi ile üniversite yönetimi arasındaki ilk çatışmanın, Hindistan Şiilerinin liderinin üniversite rektörü ile görüşmesinden rahatsızlığını dile getirdiğinde meydana geldiğini belirtti. Seyf’in iddiaları arasında; ABD doğumlu olan Merendi’nin çifte vatandaşlığı, Sadra Üniversitesi Yönetim Kurulu üyeliği, üniversite yönetiminden izin almaksızın sık sık Rusya’ya yaptığı ziyaretler ve çocuklarının Rusya’daki yatırımları da yer almaktadır. Merendi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; iddiaların yersiz olduğunu, kendisinin sadece yolsuzluk ve usulsüzlük yapmama uyarısında bulunduğunu dile getirdi.
Bilim mi Propaganda mı?
Tahran Üniversitesinin eski ve yeni yöneticileri arasında yaşanan tartışmalarda dikkat çekici olan; Rektör Danışmanı’nın, Merendi’yi üniversitenin Haşdi Şabi ile iş birliği anlaşması imzalamasından rahatsız olmakla suçlamasıdır. Tahran Üniversitesinin, akademik olmayan ve tamamen farklı faaliyetlerde bulunan Haşdi Şabi gibi bir grupla iş birliği anlaşması imzalaması dikkat çekici bir durumdur. Normal olan, iki ülkenin akademik kurumları veya ilgili bakanlıkları arasında bir anlaşmanın imzalanması iken bir üniversite ile farklı faaliyet alanları bulunan bir grupla imzalanan anlaşma akla farklı konuları da getirmektedir.
İran, son yıllarda bilim diplomasisi çerçevesinde özellikle komşu ülkelerden farklı bilim dallarında öğrenci çekebilmek amacıyla çalışmalar yürütmekte, hedef ülkeye yönelik afişler hazırlamakta ve çeşitli imkânlar sunmaktadır. İran, merkezi Kum şehrinde bulunan Uluslararası el-Mustafa Üniversitesi ile 60’a yakın ülkede faaliyet yürütmekte, kuruluş amacına uygun olarak Şii kültürünün yanı sıra İslam Devrimi adı verilen ideolojik gündemini de ihraç etme yönünde faaliyet göstermektedir. İran Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanlığının iki yıl önce almış olduğu karar doğrultusunda İran’daki pek çok üniversite, uluslararasılaşma yönünde çalışmalara başlamış; gazetecilik, medya, dijital medya, bilgi teknolojileri ve grafik gibi medya ağırlıklı alanlarda öğrenci kabul çalışmaları yapmıştır. İran üniversitelerinin yabancı ülkelerdeki akademik olmayan ve özellikle İran yanlısı Şii gruplarla anlaşmalar yapması, üniversitelerin propaganda merkezine dönüşme ihtimalini akla getirmektedir.
Netice itibarıyla Merendi’nin görevden alınma sürecinde temel meselelerden birinin, Iraklı öğrencilerin üniversiteye usul ve yönetmeliklere uygun olmayan bir şekilde alınması olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Merendi’nin ayrılmasının hemen akabinde Tahran Üniversitesinin akademik bir kurum olmayan Haşdi Şabi ile anlaşma imzalaması ve Rektör Danışmanı’nın Merendi’yi bu anlaşmadan rahatsız olmakla suçlaması, tartışmaların arka planında farklı boyutların olduğunu göstermektedir.