Aksa Tufanı Sonrası Abdullahiyan’ın Bölge Turu

Aksa Tufanı Sonrası Abdullahiyan’ın Bölge Turu
Görsel @AA Images
Abdullahiyan, söz konusu bölgesel tur kapsamında görüştüğü kilit isimlerle Batı-İsrail cephesine; İran'ın, “direniş ekseni” jeopolitik anlatısına derinden ve aktif olarak bağlı olduğu mesajını vermiştir.
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, 12-15 Ekim tarihlerinde Irak, Lübnan, Suriye ve Katar'ı kapsayan bir bölge turuna çıktı. Bu kapsamda Abdullahiyan, 12 Ekim Perşembe günü Bağdat'ta Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani ve Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci ile bir araya geldi. Irak'ın bölgedeki önemli rolüne vurgu yapan İranlı üst düzey diplomat, "Bazı Batılı ülkelerin yetkilileri bizimle temasa geçerek bölgede yeni bir cephe açılma olasılığına dair soru sorduğunda, onlara gelecekteki olasılıklara ilişkin her şeyin siyonist rejimin Gazze’deki eylemlerine bağlı olduğunu söylüyoruz.” şeklinde açıklamada bulundu. Irak'tan sonra Lübnan'a geçen Abdullahiyan, burada Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Hamas ve Filistin İslami Cihat Örgütü'nün üst düzey isimleri ve Lübnanlı yetkililerle bir araya geldi. İran Dışişleri Bakanlığı resmî sitesi Abdullahiyan'ın; Hizbullah, Hamas ve Filistin İslami Cihat Örgütü liderleriyle görüşmesini "İran Dışişleri Bakanı ve Direniş Liderleri Beyrut'ta Bir Araya Geldi" başlığıyla duyurdu. Filistin meselesine dair zikredilen isimlerle istişarelerde bulunan Abdullahiyan, “Eğer ABD savaşın bölgeye yayılmasını istemiyorsa İsrail'i kontrol etmelidir. İsrail'in işlediği suçlar durmazsa ne olacağı belli değil. Eğer devam ederlerse Filistin direnişi başka imkânlar kullanacaktır.” diyerek Bağdat’ta yaptığı açıklamadaki tehditkâr tonunu devam ettirdi. Nasrallah'ın ise “Direniş ekseni mükemmel durumda ve tüm senaryolara tamamen hazır." şeklindeki açıklaması öne çıkan beyanlardan oldu.

İsrail'in, Abdullahiyan'ın bölgesel ziyaretinin başladığı gün Şam ve Halep havalimanlarını bombalamasından dolayı Lübnan’dan Suriye’ye kara yolu ile geçen Abdullahiyan; Şam’da önce Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdad ve ardından Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile bir araya geldi. Suriye Dışişleri Bakanı ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında açıklamada bulunan Abdullahiyan “Filistin halkını desteklemede direnişin ön saflarında yer alan ülkelerden biri” olarak Suriye'nin rolünü vurguladı. Üst düzey diplomat ayrıca Lübnan'da gerçekleştirdiği görüşmelerde “direniş cephesinin tüm senaryolara hazır ve moralinin yüksek olduğuna dair bilgilendirildiğinin” altını çizerek âdeta İsrail’e ültimatom verdi. Suriye ziyaretinin ardından tekrar Lübnan’a dönen üst düzey diplomat, 14 Ekim'de bir basın toplantısı düzenledi. Söz konusu basın toplantısında "Bölgede ve Filistin'de yaşanan yeni gelişmelerle birlikte Suudi Arabistan ile siyonist rejim arasındaki normalleşme ihtimali ortadan kalkmıştır." şeklinde konuştu.

Abdullahiyan, bölge turunun son ayağında Doha'ya geçti. İran basını, 12 Ekim tarihinde Abdullahiyan'ın Irak, Lübnan ve Suriye olmak üzere bölge ülkelerine diplomatik ziyaret gerçekleştireceğini duyurmuştu. Ancak bölgesel turun son ayağı olan Katar’ın, İran Dışişleri Bakanı için hazırlanan bölgesel ziyaret programı kapsamında önceden beyan edilen veya basına yansıyan rotalar arasında olmadığının altını çizmek gereklidir. Abdullahiyan sürpriz sayılabilecek Doha ziyaretinde; Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed es-Sani, Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani ve Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye ile diplomatik temaslarda bulundu. Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleşen görüşmede iki liderin, "Filistin direnişinin ve halkının tüm hedeflerine ulaşması için iş birliğini sürdürme" konusunda mutabık kaldığı belirtildi.

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan’ın çıktığı bölgesel turun beyan edilen amaç ve hedefi; Filistin'deki mevcut durum ve gelişmelerin bölgesel sonuçlarını değerlendirmek ve İslam dünyasında Filistin meselesine yönelik iş birliği/koordinasyon oluşturmak şeklinde belirtilmiştir. Ancak Abdullahiyan’ın ziyaret kapsamında yaptığı açıklamaların tehditkâr mahiyeti; söz konusu turun, direniş ekseni üzerinden İsrail’e yönelik bir caydırıcılık oluşturmak maksadı taşıdığını göstermektedir.

Irak, Lübnan ve Suriye’nin, İran’ın direniş eksenine mensup devletler olduğu göz önüne alındığında, İran Dışişleri Bakanı’nın Aksa Tufanı Operasyonu’ndan sadece 5 gün sonra mezkûr ülkelere gerçekleştirdiği ziyaretin sembolik olarak önemli olduğu açıkça ortadadır. Abdullahiyan, söz konusu bölgesel tur kapsamında görüştüğü kilit isimlerle Batı-İsrail cephesine; İran'ın, “direniş ekseni” jeopolitik anlatısına derinden ve aktif olarak bağlı olduğu mesajını vermiştir. Daha geniş bir bağlamda ise söz konusu bölgesel turla İran’ın, Filistin’in kurtuluş mücadelesini merkeze alarak kurguladığı direniş ekseni söylemi üzerinden aktif bir şekilde kendisini bölgede kilit bir oyuncu olarak konumlandırmaya çalıştığı görülmektedir.