Tahran Borsası: Boğanın ve Ayının Mücadelesi

Tahran Borsası: Boğanın ve Ayının Mücadelesi
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

Son dönemlerde İran’da oluşan siyasi ve ekonomik risklere rağmen Tahran Borsası (Tehran Stock Exchange) büyük ivme kazanarak geçen yıla göre oldukça büyüdü. Ancak bu büyüme ivmesini kaybederek temmuz (tir) ayından itibaren kendini aşağıya bıraktı. İranlı ekonomistler borsanın bu denli yükselişine şüpheli gözlerle bakarken çoğu borsa uzmanı Tahran Borsası’ndaki bu yükselişi “balon” olarak nitelendirmekte ve balonun patlamasının İran ekonomisine büyük zararlar vereceğini dile getirmektedir.

Tahran Borsası’ndaki yükselişlerin sebeplerini açıklamadan önce menkul kıymetler borsalarının teorik zeminine değinmekte fayda var. Borsa, belli kurallar ve düzenlemelere göre dizayn edilmiş, belirli malların satımı ve alımı için oluşturulan piyasaya verilen isimdir. Borsaların yapısı karışık gözükse de aslında temel olarak hepsi klasik piyasa mantığına dayanmaktadır. Yani borsa, herkesin aşina olduğu arz-talep dengesine göre hareket etmektedir. Doğal olarak borsalar her piyasa gibi şirketin idaresi, sektör cazibesi, şirketin finansal durumu, ülke ve dünya ekonomisinin seyri, faizler ve büyüme oranları gibi mikro ve makro sebeplerden de etkilenmektedir. Buna ilave olarak da Tahran Borsası ile ilgili analiz yapmadan önce Tahran Borsası’na has özelliklere de değinmek gerekir. 1967’de kurulan Tahran Borsası piyasa değerleri dikkate alındığında Orta Doğu’nun en büyük borsaları arasında yer almaktadır. Ayrıca son dönemlerde 5 yıllık kalkınma planı ile uyumlu olarak Tahran Borsası’nda bazı yapısal düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ve hükûmetin, yatırımcıları menkul kıymetlere yatırım yapmaya teşvik etmesi Tahran Borsası’nın yıldızını parlatmıştır.

Güncel İstatistiklerle Tahran Borsası

Son dönemlerde büyümesiyle dikkat çeken Tahran Borsası, 2019 Temmuz – Ağustos Dönemi’ne nispetle 2020 Temmuz – Ağustos Dönemi’nde işlem değeri bakımından %1.501 büyüdü. Tahran Borsası’nın gözdesi hisse senetleri piyasası ise %1.561 büyüme oranıyla dikkatleri çekmeye devam ediyor. Hisse senedi piyasası, işlem değerleri bakımından en büyük piyasadır. Borsa genel endeksi ise geçtiğimiz İran yılının sonuna nispetle %242 artış gösterdi. Ancak en yüksek endeksin görüldüğü günden bu yana sürekli değer kaybı yaşayan Tahran Borsası, yaklaşık son 2 ay içerisinde %18,8 değer kaybetti.

 

Grafik 1: 2019 Haziran’dan 2020 Temmuz’a kadar Tahran Borsası Endeksi, Değeri ve İşlem Hacmi

 

Tahran Borsası Neden Yükseldi?

Tahran Borsası’nın yükselişi tek bir etkene bağlı olmakla beraber etkenin etrafında çeşitli motivasyonlar kümelenmiştir. Temel etken son dönemlerde İran’da hızla artan para arzıdır. İran’da Merkez Bankasının para arzını artırmasıyla piyasaya sıcak para girmiş ve faizleri düşürmüştür. Yatırımlarını mevduatta tutan ekonomik birimler, faizin düşmesiyle beraber mevduattaki yatırımlarını devletin yönlendirmesiyle menkul kıymetler piyasalarında değerlendirmiştir. Devletin çeşitli teşviklerle sıcak parayı menkul kıymetler piyasalarına yönlendirmesini göz önünde bulundurduğumuzda Tahran Borsası’nın yükselmesi kaçınılmaz olmuştur.

 

Tablo 1: 2019 ve 2020 Yıllarının İlk Dönemlerinde İran’da Likidite Hacmi

Kaynak: www.cbi.ir

 

Daha önce de bahsedildiği gibi temel etkenin yanında bu duruma sebep olan bazı motivasyonlar da bulunmaktadır. Devletin bu bağlamda birinci motivasyonu bütçe açıklarını emisyon ile kapatmak ve bütçe açığı yükünü azaltmak için ambargo ve yaptırımlar sebebiyle zor durumda olan kamu şirketlerini borsaya arz etmektir. Böylece İran hem mali bütçesinde son dönemlerde süreklilik gösteren bütçe açığına merhem olmak hem de kamu şirketlerini borsaya arz ederek buradan kaynaklanan riskleri azaltmak istemektedir. İran’ın bu motivasyonlarını gerçekleştirmesi için de para arzını artırmak tek çare olmaktadır.

İkinci motivasyon ise İran’ın ambargo, yaptırımlar ve koronavirüs sebebiyle oluşan ekonomik zararlarını minimize etmek istemesidir. Tahran Borsası’na artan teveccüh ile borsanın büyümesi, devletle beraber birçok ekonomik birimin bu süreçlerde kaybettiklerini tekrar kazanmak için yatırımlarını menkul kıymetler piyasalarında değerlendirilmesinde etkin bir rol oynamıştı. Son zamanlarda konjonktürel siyasi ve ekonomik risklere rağmen Tahran Borsası’nın kesintisiz şahlanışını düşündüğümüzde ekonomik birimler için menkul kıymetler piyasaları “garanti” ve “sürekli” gelir ve kazancın kaynağı olarak görülmektedir.

Son motivasyon ise devletin daha rahat yöneteceği bir piyasa oluşturmak istemesidir. Menkul kıymetler piyasalarının alternatifleri döviz ve değerli maden piyasalarıdır. Ancak son dönemlerde devletin çeşitli müdahalelerine rağmen bu piyasalar kontrol altına alınamamıştır. İran devletinin menkul kıymetler piyasalarındaki ağır basan varlığını düşündüğümüzde menkul kıymetler piyasaları diğer piyasalara nazaran daha kolay “kontrol edilebilir” ve “yönetilebilir” olmaktadır. Bu sebeple İranlı yöneticiler ekonomik birimleri menkul kıymetler piyasalarına yönlendirmektedir ki Devrim Rehberi Hamenei’nin 28 Nisan’da adalet hisselerinin serbestçe borsada işlem görmesi, 26 Haziran’da borsaya giren şirketlere verilecek çeşitli vergi indirimleri ve muafiyetler hakkındaki düzenlemeleri onaylaması bu yönlendirmelerin açık örnekleridir. Ayrıca Borsa Kurumu eski başkanlarından Haydar Hüseyni de yeni yılda devletin menkul kıymetler piyasalarının göstergelerinin artışında direkt müdahalesinin olduğunu belirterek menkul kıymetler piyasasında sıcak parayı borsaya nakletme politikalarıyla mevzi kazanmak için çaba sarf ettiğini söylemiştir.

Tahran Borsası Neden Düşüyor?

Tahran Borsası’nın üst üste rekor tazelediği dönemde birçok İranlı uzman, borsadaki fiyatlamanın olması gereken değerden fazla olduğunu sıkça vurgulamış ve borsadaki balon patlamalara değinerek ani düşüşün ülke ekonomisinin yaralarını derinleştireceğini belirtmişti. Örneğin Haydar Hüseyni, borsadaki hareketlenmelerin herhangi bir mantık zeminine oturmadığını belirterek bu denli yükselişin kâğıt üstünde olduğunu vurgulamıştı. Buna ilave olarak da geçtiğimiz aylarda İranlı 25 akademisyen ve araştırmacı, borsadaki ani artışların muhtemel zararlarına değinerek hükûmete çeşitli tavsiyeler vermişti.

Uzmanların görüşlerini değerlendirdiğimizde borsadaki temel düşüşe sebep olarak negatif makro ekonomik göstergeler ve ülkedeki ekonomik trendin daha da bozulması gösteriliyor. Birçok İranlı uzman, yükselen borsanın artık ülkenin negatif ekonomik trendine dönüş yapacağını belirterek borsadaki düşüşün İran’ı zora sokacağını düşünmektedir. Teknik analiz açısından bir değerlendirme yaptığımızda ucu görülmeyen yükselişin mutlak olarak bir noktadan itibaren satış baskısının artması sebebiyle kırılması kaçınılmazdır. Bu sebeple borsa endeksindeki kırılma bir nevi doğaldır. Ancak gereğinden fazla aşırı değerlenme de borsadaki oyuncular tarafından “balon” olarak okunursa düşüşler de kaçınılmaz olacaktır.

İranlı Yöneticilerin Açıklamaları

Tahran Borsası’nın düşüşünden endişeli olan yöneticiler, borsa yatırımcılarını teskin etmek için çeşitli açıklamalar yapmaktadır. Merkez Bankası Başkanı Abdulnasır Himmeti, 4 Eylül’de resmî Instagram hesabından yaptığı açıklamada borsanın kısa sürede büyük şirketlere sağladığı faydaları hatırlatarak yasal mevzuat çerçevesinde küçük yatırımcılarla iş birliğini tavsiye etmişti. Ayrıca Himmeti, sermaye piyasalarının gelişmesi için Merkez Bankasının desteğini vurgulayarak borsadaki likiditeyi muhafaza adına büyük hissedarların yatırım ve sermaye piyasalarındaki diğer büyük oyuncularla ciddi iş birliği yapmasını belirtmişti. 8 Eylül’de ise Hükûmet Sözcüsü Ali Rebii basın toplantısında sermaye piyasaları için olası bir durumda Ulusal Kalkınma Fonu’ndan %1’lik bir destek alabileceklerini bildirmişti.

Sonuç

İran menkul kıymetler borsalarındaki yükselişler çeşitli faydalar sağlasalar da olası kademeli veyahut sert bir düşüşün meydana getirebileceği hasar, İran ekonomisinin yaralarını daha da derinleştirecektir. Piyasaların canlılığını sağlamak ve olası sert bir düşüşte piyasalardaki aktörleri korumak için ekonomik, politik ve hukuki zeminlerin sağlanması gerekmektedir. İran’da finansal piyasaların altyapılarının yeni yeni oluşturulduğu ve finansal okuryazarlığın düşük seviyede olduğu göz önünde bulundurulduğunda İran’ın bu zeminlere ihtiyacı daha da artmaktadır.