Doğu Asya’nın Gözü İran Petrollerinde

Doğu Asya’nın Gözü İran Petrollerinde
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani 20 Mayıs 2021’de yaptığı açıklamada, Viyana görüşmelerinde petrokimya, nakliye, sigorta ve bankacılık sektörlerini hedef alan ABD yaptırımlarının kaldırılmasıyla ilgili olarak “temel” anlaşmaya varıldığını söylemişti. Viyana görüşmeleri ile ilgili verilerin pozitif olması; İran’ın yerel döviz, değerli maden ve dayanıklı mal ile yurt dışındaki petrol piyasalarının pozitif olarak fiyatlanmasının önünü açmıştır.

İran’ın Doğu Asyalı müşterileri, cari yılın üçüncü çeyreği bitmeden önce İran’ın petrol satışları üzerinden ciddi kısıtlamaların kaldırılabileceğinin ihtimali ile İran petrol ve kondensat ticaretinde “yeni başlangıç” için hazırlanmaktadır. Birçok Doğu Asyalı petrokimya şirketi yöneticisi, medyaya verdiği demeçlerde Viyana görüşmeleri verilerinin sıkı sıkıya takip edildiğini ve İran ile ticaretin tekrardan başlamasının maliyetlerini minimize edeceğini ifade etmiştir. Doğu Asya’nın ana petrol ve diğer kondensat ürünleri temin portföyünün sadece Katar ve Avustralya ile sınırlı olması, Doğu Asyalı müşterileri kısıtlı arz sıkıntısı kaygısı ile karşı karşıya bırakmıştır. Güney Koreli petrol şirketi Hanwha Total yöneticisi, kısıtlı arz sıkıntısı ile ilgili şunları söylemiştir: Asyalı rafineriler aktif olarak Norveç, Nijerya ve Ekvator Ginesi’nden ultra hafif ham petrol tedarik ediyor ancak bu üreticiler, her ay temin için yalnızca küçük miktarlar sunuyorlar. Bu sebeple piyasanın eski hâline geri dönebilmesi için İran gibi büyük bir üreticiye ihtiyacımız var.

Doğu Asyalı şirketlerin arz endişesinin yanında maliyetler yani fiyatlar konusunda da endişesi bulunmaktadır. İran Güney Pars petrolünün emsallerine göre nispeten ucuz olması, Doğu Asya’nın ilgisini daha da artırmaktır. Buna ilave olarak bu ucuzluk, piyasadaki “fiyat rekabetini” daha da ateşlediğinden diğer üreticiler fiyatlarını düşürmek zorunda kalmaktadır. S&P Global Platts verilerine göre Güney Pars petrolü, Katar ve Avustralya kondensatından varil başına en az 2 dolar daha ucuzdur. Ayrıca kalite yönünden de bir değerlendirme yapıldığında Güney Pars petrolünün nispeten daha kaliteli olması, piyasadaki rekabeti Doğu Asya ülkeleri lehine daha da artıracak ve petrole bağlı endüstrilerin ham maddeye bağlı olarak yaşadıkları problemleri minimize edecektir. Buna ilave olarak da Suudi Arabistan’ın bu gelişmeler karşısında nasıl bir strateji izleyeceği de Doğu Asyalı şirketlerinin yakın takibindedir.

Haziran Seçimleri Önemli Bir Değişken

Doğu Asyalı şirketler Viyana görüşmelerine olumlu bakarken görüşmelerin seyri İran’da 18 Haziran 2021’de gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle değişebilir. Her ne kadar Ruhani görüşmelerle alakalı pozitif verileri paylaşsa da 18 Haziran’da koltuğu devretmesiyle birlikte görüşmelerin başka bir yola girmesi de olası gözükmektedir. Buna ilave olarak müesses nizamın “muhafazakâr” bir cumhurbaşkanı istemesi de bu olasılığı kuvvetlendirmektedir.

İran devlet televizyonuna göre 25 Mayıs 2021’de seçimlere katılacak adaylar belli oldu. İshak Cihangiri ve Ali Laricani’nin adaylıklarının reddedilmesi, güçlü muhafazakâr aday İbrahim Reisi’nin kazanma ihtimalini daha da artırdı. Ayrıca adaylığı kabul edilen yedi kişiden beşi muhafazakâr ve bu adayların, Reisi lehine seçimden çekilme ihtimalinin olduğu göz önünde bulundurulursa Reisi’nin cumhurbaşkanı koltuğuna oturmasına kesin gözüyle bakılabilir. Reisi’nin cumhurbaşkanı olduğu bir senaryo da ABD ile müzakerelerin de baltalanması muhtemel gözükmektedir. Reisi, daha önce birçok kez Ruhani hükûmetini hedef alarak Nükleer Anlaşma’yı ve görüşmeleri şiddetli şekilde eleştirmiştir.

Sonuç olarak Doğu Asya şirketlerinin İran’la petrol ticareti yapma isteğinin gerçekleşmesi, Viyana görüşmelerinden çok Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağlıdır. Müesses nizam ve muhtemel cumhurbaşkanı Reisi’nin Viyana görüşmeleri ile ilgili görüşleri değerlendirildiğinde Doğu Asya ile petrol ticaretinin 2018’den önceki gibi performansa sahip olması oldukça zor gözükmektedir ve buna bağlı olarak ticaret kısmi olarak uzun süre İran’ın geleneksel illegal yöntemleriyle gerçekleşecektir.