Petrol ve Risk Çemberinde Orta Doğu ve İran

Petrol ve Risk Çemberinde Orta Doğu ve İran
Yazı boyutunu buradan ayarlayabilirsiniz

2020 yılının küresel düzeyde petrol piyasasının yönüne ışık tutacak ABD Enerji Bilgi İdaresinin (EIA) “Kısa Vadeli Enerji Görünümü Raporu” ve Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) “Petrol Piyasası Raporu” geçtiğimiz günlerde açıklandı. Her iki rapora göre 2020 yılı petrol piyasasında öne çıkan eğilimler ve bu bağlamda yapılan öngörüler yer almakta. Bu yazının amacı bu raporlarda petrol piyasaları ile ilgili öne çıkan konulardan özellikle İran ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili olanları özetlemek. Bunun yanında ABD-İran gerginliği ve bunun Körfez bölgesinde yaratacağı riskler dikkate alınarak petrol piyasasının 2020 yılındaki seyrine yönelik öngörü yapmaktır.

2020 Yılında Küresel Petrol Arzı ve Talebi

Küresel petrol arzı ve talebi 2019 yılında günlük 101 milyon varil civarında çok dengeli bir seyir izledi. Bu dengeli seyrin 2020 ve 2021 yıllarında 102 milyon varil/gün düzeyinde devam etmesi bekleniyor. Dünyanın en büyük petrol üreticisi olan ABD'nin ham petrol üretimi 2019'da ortalama 12,2 milyon varil/gün oldu. Dünya petrol piyasasında pozisyonunu güçlendiren ABD’nin ham petrol üretiminin 2020'de ortalama 13,3 milyon varil/gün, 2021'de ise 13,7 milyon varil/gün olacağı tahmin ediliyor.

Bunun karşılığında ise Rusya’nın günlük petrol ve diğer sıvı hidrokarbon üretiminin 11,5 milyon varil düzeyinde devam etmesi bekleniyor. Suudi Arabistan ile Kuveyt arasında paylaşılan tarafsız bölgede ham petrol üretiminin, 2020'nin ikinci yarısında yeniden başlaması öngörülse de bundan genel olarak OPEC üretiminin etkilenmeyeceği düşünülüyor. EIA, İran’ın ham petrol (kondensat hariç) üretiminin 2019 yılı için günde yaklaşık 2,3 milyon varil olarak gerçekleştiğini tahmin ediyor.

OPEC ülkelerinin petrol arzı azalırken (34 milyon varil/gün ile küresel arzın üçte biri), OPEC dışı ülkelerin petrol arzında artış gözlemleniyor. Çin ve Hindistan gibi OECD üyesi olmayan ülkelere olan petrol talebinin zayıf da olsa artmaya devam etmesi bekleniyor. Ham petrol fiyatlarını artıran faktörlerden biri olarak arz ve talep arasında bir denge noktası görevi yapan stoklar da fiyatlara aşağı yönlü etki edecektir.

OPEC dışı üretimin yükselmesi ve OECD ülkelerinin petrol stoklarının beş yıllık ortalamanın üzerinde olması Orta Doğu kaynaklı jeopolitik bir gerginlik durumunda piyasaya ek petrol sürülmesine imkân tanımaktadır. Petrol piyasası Hürmüz Boğazı ile ilgili gelişmelere fiyatlandırma açısından daha fazla hassasiyet gösteriyor ve petrol tedariklerine yönelik risk algısı petrol stoklarının oldukça büyük miktarda olmasına rağmen azalmadı.

2020 Yılında Petrol Fiyatları ve Orta Doğu Belirsizliği

EIA tahminlerine göre Brent ham petrol spot fiyatları, 2019'da ortalama varil başına 64 dolar ile karşılaştırıldığında, 2020'de varil başına ortalama 65 dolar olacak. Yani ciddi bir dalgalanma beklenmiyor. Ancak Orta Doğu bölgesindeki jeopolitik güç mücadelesinin ortaya çıkardığı belirsizlik, dünyada mali piyasaların durumu, gelişen ekonomilerin sanayi sektörlerinin enerjiye olan talebi və OPEC dışı petrol üretimi ve ihracat kapasitesi gibi faktörler burada muhtemelen etkili olacaktır.

Orta Doğu'da özellikle İran, Irak ve diğer Körfez ülkeleri ekseninde yaşanan gerilimler 2020 yılında petrol piyasasının başlıca belirsizlik kaynağı olmaya devam edecek. ICE Brent marka petrolün fiyatı, 2020 yılı Ocak ayı başında ABD ve İran'ın Irak'ta karşı karşıya gelmelerinin ardından varil başına 4 dolar yükseldi ancak petrol arzı kesintisi olmadığı için fiyatlar 65 dolar seviyesinin altına geriledi. Ama hem emtia hem de menkul kıymetler borsalarında belirsizlik bir süre daha devam etti.

Irak’ın Artan Petrol Arzının Önemi

2020 yılının ilk günlerinde yaşananlar, Irak'ın dünya petrol piyasası için stratejik önemini ve bir tedarikçi olarak artan kırılganlığını göstermişti. Son yıllarda Irak'ın ham petrol üretimi ve ihracat kapasitesi hızla arttı (2010'da 2 milyon varil/gün ihracata karşılık şimdi 4 milyon varil/gün ihracat). ABD yaptırımları İran'ın ihracatını yaklaşık 0,3 milyon varil/güne düşürdü ve böyle bir ortamda Irak’ın artan üretim kapasitesi (günlük petrol üretimi yaklaşık 4,7 milyon varil) küresel piyasa için olumlu bir gelişme oldu.

ABD Yaptırımları ve İran’ın Petrol İhracatı

ABD'nin sekiz ülkeye getirdiği İran'dan petrol alımı muafiyetinin Mayıs 2019'da son bulmasından sonra İran'ın petrol ihracatı ile ilgili farklı bilgiler ortaya çıktı. Hükûmetin Eylül 2019 için rapor ettiği ham petrol ve kondensat (doğal gazdan temin edilen sıvı veya sıvılaşlaşmış hidrokarbonlar) ihracatı bir yıl öncesine göre neredeyse yüzde 80 azalma ile 400.000 varil/gün düzeyinde idi. Ama tanker gemilerini takip eden şirketler, İran'ın gerçek ihracat hacimlerini Temmuz 2019 için 365.000 varil/gün, Ağustos 2019 için ise 160.000 varil/gün olarak açıkladı. Kesin ihracat seviyeleri ne olursa olsun ABD yaptırımlarının İran'ın ham ihracatını önemli ölçüde düşürdüğü açıktır.

İran Petrolünün Uzak Doğu Pazarı Daralıyor mu?

İran'ın; Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelere petrol ihracatı ABD yaptırımlarının etkisiyle çok sıkıntılı bir sürece girdi. İran, bu ülkelerden şu anda neredeyse durdurulmuş olan ticari ve finansal işlemlere devam etmelerini istiyor. Ama bu ülkelerin hükûmetlerinin ve işletmelerinin ABD'nin yaptırımları devam ettiği sürece İran petrolü almaya devam etmesi riskli bir durum. İran'ın “elde kalmış” ham petrol stoku 2019 Eylül ayı sonunda 103 milyon varilden fazlaydı. Bunlardan yaklaşık 50 milyon varili petrol tankerlerinde, geri kalanı da İran ve Çin'deki yer depolama tesislerinde depolandı.

Özellikle Çin ve Hindistan, İran ham petrolünün önemli iki alıcısıydı. Ancak yaptırımlar her iki ülkeyi de petrol ithalatını azaltmaya itti. Çin’in, İran’dan petrol ithalatı konusunu hem ABD hem de İran’a karşı kullanabileceği bir enstrüman olarak gördüğü söylenebilir. Bir taraftan ABD yaptırımlarını öne sürerek İran'dan bu zorlu şartlarda ham petrolü satın almak karşılığında indirim pazarlığı yapabilir. Diğer taraftan da ABD ile olan “ticaret savaşında” ve diğer konularda taviz almak için “İran petrolü” kartını kullanabilir.

Ocak 2020’de ABD ve Çin’in, “ticaret savaşını” hafifleten yeni bir anlaşma üzerinde uzlaşmış olmalarının İran’ın işine gelmediği söylenebilir. Diğer taraftan ABD, Hindistan'ı İran’dan ham petrol ithalatını sonlandırması için sıkıştırıyor. ABD yönetimi, İran’ın Hindistan’a olan ihracatının sıfırlanmasından kaynaklanan boşluğu kendi petrol şirketlerince tedarik edilmesini istiyor. Nitekim son birkaç yılda ABD’nin Hindistan’a ham petrol ihracatı 5 kat civarında artmış durumda. Güney Kore'nin ham petrol ve kondensat ithali nedeniyle İran karşısında biriken 5 milyar dolar gecikmiş ödemesinden ve Kore bankalarının İran'ın varlıklarına erişimini engellemesinden dolayı iki ülke arasında 2019 yılında diplomatik gerginlik yaşandı.

İran’ın Alternatifleri

İran hükûmetinin ablukayı kırmak ve ABD yaptırımlarını “bypass” etmek için yeni girişimler başlattığı iddia edilmektedir. Düşük oktanlı benzinin karadan Afganistan'a ihracı, daha kaliteli yakıtın Irak'a ihracı ve rafine ürünlerin Tahran’ın emtia borsasında yurt içinde açık artırma ile satışı bu mekanizmalara örnek olabilir. Petrol ürünlerinin satışları ham petrole göre daha istikrarlıdır (İran'ın LPG'sinin esas alıcısı Çin’dir.) ve bu kaynaktan hükûmetin her ay yaklaşık yarım milyar dolar ihracat geliri elde ettiği tahmin edilmektedir.

İran’ın 2020 Yılında Petrol İhracı Tahminleri

İran Plan ve Bütçe Teşkilatı Başkanı’nın yeni mali yılda yani 21 Mart 2020'den itibaren İran'ın günde 1 milyon varil petrol ihraç edeceği ve petrol ihracatından ülke hazinesine 18 milyar dolardan fazla (Varil başına petrol fiyatı 50 dolar olarak saptanmış.) para gireceği yönündeki beyanlarının gerçekleşmesi şimdiki şartlarda zor görünüyor. Enerji ve emtia piyasaları için bir bilgi sağlayıcısı olan S&P Global Platts'ın tahminlerine göre 2019'un Ekim ve Kasım aylarında İran'ın petrol ihracatı günde 400.000 varil olarak gerçekleşti. Hatta 2020 yılı için en iyimser varsayımlarla (İran’ın günlük 500 bin varil ihracat yapması ve petrol varil fiyatının 70 ABD doları olması) yapılan tahmin sadece 12 milyar dolar civarında bir geliri işaret ediyor ki bu gelir, yaptırım öncesi dönemin sadece yüzde 20’sine tekabül ediyor.

Eğer ABD ile ilişkilerdeki şimdiki tansiyon düzeyi devam ederse 2020 yılında İran’ın petrol ihracatı düşük seviyelerde kalmaya devam edecektir. Buna paralel olarak ekonomide ilave daralma gözleneceği gibi enflasyon ve işsizlik gibi göstergelerin daha da kötüleşmesi beklenmektedir.

İran 2020 Yılında Ne Yapabilir?

İran, 2020 yılında Irak dahil komşu Arap ülkelerinde, “vekil güçler” üzerinden sert tavrını ve hatta enerji altyapılarına hamleleri devam ettirebilir ama muhtemelen dünyanın petrol kaynakları için en kritik geçiş rotası olan Hürmüz Boğazı'nı ablukaya almayı veya kapatmayı göze almayacaktır. Orta Doğu'da petrol üretimi ve nakliyesindeki potansiyel aksamalar, kısa vadede küresel petrol fiyatlarında oynaklık riskini arttırabilir. Hürmüz Boğaz'ının ablukası, İran'ın uluslararası ticaretini de engelleyebilir. 2020'de petrol piyasası, jeopolitik olarak riskli bir dönemle karşı karşıya ama uzun vadeli arz kesintisi yaşanmazsa küreselleşen piyasa bu zorlukların üstesinden gelebilir.